Yazarlar

Asım

Kötü haberler uçurtmanın kuyruğu gibi birbirine ulanarak gündemi doldururken, hiç oralarda oyalanmadan iyi ve güzel kıvılcımların peşine düştü, “beyaz haberler” üreten bir çevre yarattı. Dünya yıkılsa geçlerle Üsküdar’da Sezai Karakoç şiirleri okuyor, herkese klasik eserlerden ödev olarak verilen beytini ezberleyip ezberlemediği soruyordu. Sıklıkla arayıp halim hatırımı sorardı, meğer ne çok insana içi yanarak nasılsın! demiş. Şu katlanılası zor dünyada hepimize gülümsedi, umut bahşetti, teselli etti.

Ayasofya’nın turkuaz renkli halıları ekonomiyi nasıl etkiliyor?

Ayasofya’ya serilecek halının rengini de Cumhurbaşkanı belirlemiş... Küçük detaylarla ilgilenme anlamına gelen mikro-yönetim, Erdoğan’ın liderlik tarzında dikkate değer bir yer tutuyor. Ortaya çıkan tablo, bütün gücün tek bir adamın elinde toplanması ile “mikro yönetim”in çok sakıncalı bir bileşimidir.

Kılıçdaroğlu’nun misyonu: CHP’yi gerçek ‘toplum’la karşılaştırmak

Çok değil, 7-8 yıl öncesine kadar CHP’nin ve CHP’lilerin çelişkileri dünyalara sığmayacak kadar büyüktü: Bir yandan asla değişmeyecek bir “gerici öz”e sahip çoğunluk varsayıyorlar, öbür yandan seçim kazanma hayali kuruyorlardı. Kılıçdaroğlu’yla birlikte o hayal yıkıldı, şimdi daha gerçekçisi kuruluyor.

Suç seçmende mi? Yoksa!…

Yenilmez sanılan çokça parti, çokça lider halkın oylarıyla tarihe karışıp gitmiştir. Geçen yıl yapılan 30 Mart yerel seçimleri, iktidar partisine ciddi bir ihtar oldu. Özellikle, tekrarlanan İstanbul seçimlerinden sonra, bu halkın, bu seçmenin “adalet”, “hakkaniyet” duygularının ne kadar güçlü olduğunu görebildik.
- Advertisement -

Ayasofya ibadete açılırken son birkaç söz: Yapının bütünlüğü ve bütünsel etkisi

Taban halısı veya halıları ile fresk ve mozaikleri kapatmak için düşünülen perde aparatının, iddia edildiği gibi Ayasofya’nın karakterini değiştirmeyeceğine; eskisi gibi müze işlevi sürdürmeye devam edip insanlarda aynı etkiyi yaratacağına inanmamız, epey naif bir hal almaya başladı.

En Son Çıkanlar