Acaba günümüzde AK Parti’nin tabanındaki ‘muhafazakâr eziklik’le malûl kitlelerin ‘öç, intikam’ vb. açılardan duygusu ne? Kendisi adına iktidarı kullananların, kendilerine benzemeyenleri ezmeye, bastırmaya karar verdikleri şu tarihsel anda içlerinden bir türlü atamadıkları eziklik duygusu nasıl bir rol oynayacak?
Barolar Kanunu değişiyor. İstanbul Sözleşmesi kaldırılmak isteniyor. Kadınların şiddete karşı korunması noktasında elde edilen yasal kazanımlardan geri dönülüyor. Ayasofya’nın ibadete açılmasına hazırlık yapılıyor. Seçim...
Şiirin, sanatın muhabbetle, muhabbetin de alkolle bir ilgisi olmalı. Edip Cansever’in “Bu kaç kapılı bir konyak?” sorusundaki gibi kapı açıyor zira. İnsanın içine açılan kapıların gıcırdamadan aralanmadığı iklimlerde bilhassa…
AK Parti tabanı, iktidarın susturma-bastırma seferberliğine nasıl bir cevap verecek? Kanaatimce, bunu belirleyecek olan etkenlerden biri, bir duygu: Muhafazakâr yazarların yıllardır şikâyet ettikleri ‘muhafazakâr eziklik’ duygusu... Bu duygu, muhaliflere gösterdiği “celal yüzü”ne onay almada iktidarın işine yarayabilir.
Aşağıda, günümüzün gerçekten evrenselci bir dünya tarihi vizyonuna sahip üç bilim insanını görüyorsunuz: (soldan sağa) Jared Diamond, Michael Cook, Clive Ponting. Ortak noktalarından biri, Avrupa’nın dünyanın diğer modernite-öncesi kültür ve uygarlık daireleri karşısında hiçbir özsel üstünlüğünün bulunmadığı. Tam tersine; Avrupa’nın yükselişinin ne kadar geç ve tesadüfî olduğunu vurguluyorlar.