Yazarlar

Misafirperverlik hakkı

Avrupa’da dışarıdan gelenlere yönelik öfke ve nefretin tanımlayıcı özelliği yerliciliktir. ‘Önce Avusturya! Önce Almanya! Önce Fransa!’ Yerlici hareketlerin istediği şey Avrupa’nın bütün yabancı etkilerden arındırılması, özellikle de ‘yabancı’ İslam dininden kurtarılmasıdır. İşin kötü tarafı bu tür ahlaksız taleplerin aşırı sağın tekelinden çıkarak, giderek resmi politikalara dönüşmesidir.

Arınç’ı ‘şimdi sevmeye’ ve ‘şimdi sevmemeye’ başlayanlar…

Bülent Arınç’ın hiçbir zaman vazgeçmediği dobra, açıksözlü tavrı bir zamanlar ondan nefret eden AK Parti karşıtlarında “yaşa”, bir zamanlar onun dobralığına övgüler düzen AK Parti çevrelerinde “kahrol” nidalarıyla karşılanıyor... Arınç’ı “şimdi sevmeye” başlayanlar gibi “şimdi sevmemeye” başlayanlar da ciddi bir moral çelişki içindeler.

The rise and fall of Selahattin Demirtaş (2)*

Possibly the U.S. government has woken up to the real face of the HDP. At the beginning of December, Demirtaş was in Washington D.C. to speak at a conference organized by the Middle East Institute. While he was there, he took the opportunity to complain to the press about the “imperialists” meddling in the Middle East, which he named as the U.S. and Russia.

Dinler arası hiyerarşi ve çatışma

Din ve inanç sistemleri bağlamında, gelişmiş Batı ülkelerinde “özgürlük” kavramının içeriğinin, hegemonya ile iç içe geçen Hıristiyanlıkla sınırlı olduğunu; gadre uğramış İslâma ve Yahudiliğe yaklaşımda bir ahlâkın, içebakışın, duyarlılığın geliştirilmesinin insanlığın yararına olacağını söylemek, sanırım abartılı olmaz. Böylesi bir farkındalığın ve duyarlılığın Avrupa toplumlarında yaygınlaşmasının, bundan böyle daha da sertleşeceği öngörülen dinler arası çelişkileri azaltacak, hattâ nice kırımları durdurabilecek bir etmen olacağını düşünüyorum.
- Advertisement -

Aydınlar ve dar çizgiciler

Hepsi “fitne” ve “münafık” peşindedir; bu bağlamda, Sovyetler Birliği’ndeki sözümona emperyalizm ve kapitalizm ajanı “iç düşman”lara, Çin’de “parti içine sızmış kapitalist yolcular” karşılık gelir ve işin ucu, bizatihî aydın oldukları, bilgili oldukları, bilim sahibi olmaları şüphe ve şaibe konusu edilen, en berbat bir popülizmle “burjuva otoriteleri” diye horlanan akademik ve entellektüellere kadar uzanır.

En Son Çıkanlar