Açıkça söylemek gerekirse, bu ülkede gazetecilik başlangıcından bu güne ‘yozlaşma potansiyelinin cazibesi’ ile temayüz etmiş bir uğraş alanı. Bu genel akışın dışında kalanlar hep oldu, toplumun zihninde saygın bir yer de edindiler ama hiçbiri bizzat gazeteciliğin seviyesini yükseltmek için yeterli nefese sahip olamadı. Bunun da yine çok anlaşılır bir nedeni var…
Siirtli hastam, İstanbul’da iş kurmuş, çetin zorluklarla baş ederek bir yere gelmiş, merhametli bir adam. Görüşmemiz bittikten sonra memleket meselesine dair üç beş kelam ettik. Arapça bir söz söyledi kalkarken, biz böyle deriz dedi, vatanı imanla sev! Vatanı imanla sev. Çünkü burası, senden öncekiler onu imanla sevdiği için, hâlâ vatandır.
ABD Büyükelçiliği, cemaat operasyonları çerçevesinde Zaman gazetesine yönelik operasyonla ilgili basın özgürlüğü temalı üst üste açıklamalar yaptı. Yapabilir. Ama cemaat konusunda açıklama yapması gereken ilk konu galiba bu değil...