Yazarlar

Kürtleri tehlikeye sürüklemek

Bugün Rojava üzerinden milliyetçi hamiyetfuruşluk yapanların çoğunun Rojava ile bir ilgisi yok. Başkasının emeği ve riskleri üzerinden artistlik yapıyorlar. Orada yaşayan, mücadele eden ve savaşın yıkım ve maliyetini bilen Rojava Kürtleri eğer merkezî Suriye hükümetiyle veya Türkiye ile bir anlaşma yoluna gitmeyi kendileri için en doğru yol olarak seçerlerse, bu durum onların üzerinden hamaset yapan, onların acıları üzerinden kendi dünyasında havaya girenlerin hiç hoşuna gitmeyecek. Kürt milliyetçiliği Kürtlerin içinden geçtiği ve geçmesi gereken bir fazdır. Bir modernleşme alameti, bir ergenlik harareti ve buluğ çağı semptomudur.

Kramer Kramer’e Karşı

Sloganlarla çözümlemeye çalıştığımız bazı sorunların çözümünün bir parçasının da “dil”i değiştirmekte yattığını düşündüm ve teğmenlerin ihracıyla ilgili bu yazıya bu tuhaf başlığı o yüzden, bilerek seçtim.

Parodi tadında gerçeklerin geçit törenine, RTÜK’ten müstesna bir katkı

RTÜK Başkanı’nın “Bazı haberlerin ülkemizde ‘olumlu olaylar’ olmuyormuş gibi kamuoyuna servis edil(mesini)” şikâyet konusu yapıp müeyyide tehdidinde bulunmasıyla bir ülkenin futbol federasyonunun ‘sıkıcı’ olduğu gerekçesiyle teknik direktörlerden savunmayı esas alan bir oyun anlayışından uzak durmalarını, aksi takdirde kendilerine müeyyide uygulanacağını söylemesi arasında hiçbir fark yok. Çünkü ikisinde de düzenleyici kurumların belki ancak tavsiyede bulunabileceği fakat kesinlikle cezaya bağlayamayacağı durumlar söz konusu.

Bize yapay zekâ takacaklar!

“Oyun büyük yeğenim, bize çip takacaklar. Benden söylemesi”… Türkiye’deki komplocu dostlardan duymaya alıştığımız yaygın bir cümle. Anlayamadığım bir şekilde çip Anadolu distopya senaryolarında önemli yeri olan bir nesne. Ancak bu yazıda beni gerçekten endişelendiren yeni bir tehditten konuşmak istiyorum. Toplanın yeğenler, bize yapay zekâ takacaklar!
- Advertisement -

Hukukta nal toplarsan ekmek de dara düşer

Memleketin en üst mahkemesinin kararlarının dahi tanınmadığı ve yargının yürütmeyle fiilen bütünleştiği bir düzende, vatandaşların hak ve hürriyetleri korunamaz. Lakin mesele sadece hak da değil, ekmek de var işin içinde. Hukukun üstün olmadığı bir yerde, ekonomi de ne istikrar kazanır ne de büyür, ekmek de dara düşer.

En Son Çıkanlar