Türkiye hâlâ sosyolojisi büyük kırılganlıklar içeren ve büyük dönüşümlere gebe bir ülke. AKP de bu dinamik sosyolojinin gerçekleri en iyi okuyan ve adapte olabilen partisi. O nedenle, seçimin ardından AKP’nin izleyeceği siyaset, tüm Türkiye’yi dönüştürme misyonu biçiminde devam etmek zorunda.
Seçim sonuçları bunu bize söylüyor… Bu ‘eşik’ hiç de yüksek değil. Türkiye toplumunun en az üçte biri son derece sağduyulu ve rasyonel davranabiliyor ve iktidarı da bu insanlar belirliyor.
Gezi ayaklanması ve 17-25 Aralık Yargı darbesi girişimiyle, Türkiye Cumhuriyeti devleti maalesef ciddi bir yarılma yaşadı. Devletin bütünlüğü bozuldu. İlk kez devlet içinde büyük bir çatlama gerçekleşti. Bu süreç, darbenin hedefindeki isim olan Erdoğan tarafından “Fetret dönemi” olarak adlandırılmıştı...