Demirtaş siyaseten nefes almaya çalışırken üzerine sıçramasını engelleyemediği şiddet ahlaksızlığına daha da batma tehlikesi ile karşı karşıya. Propaganda ve manipülasyon ile gidilebilecek mesafenin bir sınırı var.
Bir mezarlık avlusunda, toplanmış insanlar. Hava sıcak, nemli. Takım elbiseli siyasetçiler, köylülerle hasbihal ediyor. Dualar okunuyor, kadınların amin sesleri en çok duyulan ses oluyor.
HDP gerçekten barıştan yana olsaydı, seçim kampanyasını Erdoğan ve AKP karşıtlığı üzerine kurar mıydı acaba? Bu sorunun cevabı mantıklı düşünen herkes açısından açık: barıştan yana olmakla Erdoğan karşıtlığı birlikte gitmiyor.
Hangi partinin seçmeni olursanız olun, partilerinize, sohbet edebileceğiniz dostlarınıza, kendinize en “uzak” gördüğünüz başka partilerin seçmenlerine “Barış” deyin.
Yeniden kanlı bir dönemin eşiğinde duruyoruz ve her kesimden sağduyulu olanların iradesi galip gelmezse, yeniden ölümlerin, yargısız infazların ve her çeşit insan hakları ihlallerinin işleneceği bir cehennemi dönemin kapısı açılacak.