Önce bir çığlık duydu, her zamanki gibi doymaz bir çığlık. ‘’Açım’’ diyen, ‘’Yemeğimi hazırladın mı’’ diyen gözü dönmüş bir martının çığlığını duydu; ardından geniş kanatlarının üzerine düşen gölgesini hissetti… Misafiri gelmişti.
Barajın geçilmesi dışarıda bırakıldığında, Kürt siyaseti açısından bu seçimde iki kriter olduğu söylenebilir: Barajın yüzde kaçla geçildiği ve oyun hangi kesimden alındığı. Demirtaş ve Bayık için biri iyi biri kötü oldu. Öcalan açısından ise ikisi de kötü oldu.
Bugünün siyasi havasında restorasyon kelimesini hatırlamanın zamanıdır. Çünkü restorasyon hazırlıkları başlamıştır. 2012'deki çatışma ortamına yaptığımız hızlı giriş öncesinde tam veya eksik yapılan reformların alışılmış vesayet sistemlerinin birçoğunu sallamış ve geriletmiş olduğunu kabul ediyorsak, bugünün restorasyon hazırlıklarını da görebiliriz.
Genzebe Dibaba’nın insan azmi ve takatinin sınırındaki müthiş koşusunu ve sonrasındaki çılgın, tamamen spontane, dakikalar süren sevincini izlerken, aynı zamanda vicdanî bir rahatlamayı da yaşadım.
HDP, başta itibarsızlaştırdığı Dolmabahçe mutabakatını seçimlerin ardından nedense gündemden düşürmemeye çalışıyor. Ne var ki, 7 Haziran sonrasında iklim değişti. Yeni bir mutabakata ihtiyaç var. Bunun adını ise Cumhurbaşkanı Erdoğan dün "Türkiye mutabakatı" olarak koydu.