Papa I. Fransiskus’un 1915-16’da Osmanlı Ermenilerinin başına gelenleri “20. yüzyılın ilk soykırımı” diye nitelemesi, hükümette hâlâ nedenlerini tam anlamadığım bir asabiyete yol açtı.
CHP seçim bildirisini okuyacak bir Amerikalı dış işleri yetkilisi epey mutlu olmuş, oh demiş olacak. Bildiri, neredeyse her darbenin unutulmaz klişesi “NATO’ya CENTO’ya bağlıyız” kıvamında, ABD, AB’ye sevgiler, saygılar, bağlılıklar bildiren cümlelerle dolu.
"Ne var ki Halide Edib, Türk Ocağı'nda Ermeni meselesi hakkında İttihat ve Terakki Erkanını ve Türkçüleri rahatsız edecek görüşler ileri sürmüş, Ermeni bestekar Kütahyalı Gomidas Vartaped'le yakından ilgilenmişti. "
Özal benim içinde büyüdüğüm Türkiye'de iyiye, ilerlemeye, refaha, demokrasiye dair ne varsa, onun öncüsü oldu. Bir hikâye bıraktı geriye, değeri zamanla anlaşılan bir hikâye. Entelektüel popülizme, sınıf kibrine, Kemalist ve sol bağnazlığa terk edilmemesi gereken bir hikâye.