Tarih bize insandan milyonlarca yıl önce de orman yangınlarının olduğunu söylüyor. Cam mam, sigara filan daha icat edilmemiş yani! Dinozorun ağzından fışkıran alev de mevzubahis değil! E nasıl oluyor da kendiliğinden yangın başlıyor? Cevap, doğal yollarla ortaya çıkan kıvılcımlarla: Bu aydaki gibi aşırı sıcaklarda yağmur yağmasa da, biz görmesek de düşen yıldırımlarla, yanardağ faaliyetleriyle, ağaçların ‘tutuşma sıcaklığı’ seviyesine ulaşmasıyla, düşen taşların kayalara hızla çarpmasıyla vb çıkan kıvılcım kupkuru otları hemen tutuşturuyor.
Okullara ‘insan’ değil ‘Atatürk milliyetçiliğine bağlı bir Türk’ yetiştirmeyi buyuran bir anayasamız var. Hangi etnisiteden olursa olsun insanı aziz bilen bir müfredat içinde yetişmiyor çocuklarımız. Medya dili hiç bu şekilde değil. Sokakların ve aile meclislerinin dili de değil. Irkçılık bu ülkede hep vardı ama hep görmezden gelindi.
2019’un eylül ayında başlayan yangınlar, 2020’nin mart ayına kadar sürmüştü. Tam 240 gün! 180 bin kilometre karelik ormanlık alan kül oldu. Gözünüzde canlandırabilmeniz için şöyle söyleyeyim; Suriye’nin yüz ölçümü 185 bin kilometre kare. Ve yalnızca Yeni güney Galler Eyaleti’nde 112 ayrı yerde yangın başladı. Evet, aynı anda, eş zamanlı yangın başlayabiliyor. Yangınların nedeni ise iklim krizi!
Beni asıl üzen bu yola baş koymuş bazı arkadaşların da dış mihraklı propagandadan etkilenmesi oldu. ‘Keşke atmasaydınız’, ‘insanların üzerine lütfen bir şeyler atmayın’ ibarelerini kaydettim. Biri de ‘bunu öneren danışmanınızın işine son verin’ diye yazmış. Yok artık!
Titanların Düşüşü, Hollandalı ressam Cornelis van Haarlem’in 1588-90 dolaylarında yaptığı bir tablo. Halen Kopenhag’daki Devlet Müzesi’nde. Konumuzla ilgisi? Eski Yunan mitolojisinde olduğu gibi modern milliyetçiliklerde de, önce kötüler, devler, kentaurlar, başka korkunç yaratıklar var. İster Olimpos tanrı ve tanrıçaları, ister sonraki bütün kahramanlar (Harry Potter dahil), yeryüzünü bunlardan temizleyip bizi düşmanlarımızdan kurtarmaya yarıyor.