Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIAvusturya sosyal demokratları oyları Excel’e yanlış girince…

Avusturya sosyal demokratları oyları Excel’e yanlış girince…

CHP’deki kurultay tartışmalarına çok benzemese de Avusturya sosyal demokrat partisi SPÖ de 2 Haziran’da genel başkan seçmek üzere kurultay yaptı. SPÖ başkanlığını Doskozil kazandı. Üzüldüm. “Schlager müzisyenine benzeyen değil, klasik siyasetçi tipli adam kazandı” dedim. Sonra Avusturyalıların sosyal medyada bir sürü caps ve meme ürettiğini yani gündemin ve eğlencenin dibine vurduklarını gördüm. İki gün sonra öğrendim ki oylar tekrar hesaplanmış ve Babler kazanmış. Oyların Excel dosyasına yanlış girilmesinden kaynaklı yanlış, düzeltilmiş. Popüler bir Alman yorumcunun şöyle bir yorumuna denk geldim Twitter’da: “Her 2-3 ayda bir Avusturya'da bir şey oluyor ve her seferinde bu şimdiye kadar herhangi bir yerde meydana gelmiş en saçma saçmalık oluyor.”

Bu haftasonu, Avusturya’nın sosyal demokrat ana muhalefet partisi SPÖ’nün başkanlık kurultayında bir skandal yaşandı. Kurultayda oylar yanlış hesaplanınca azanan aday yani partinin başına geçen isim oylar tekrar sayılınca değişti.

Küçük Avrupa Ülkeleri

Türkiye siyasetinden bunaldığımda kendimi küçük Avrupa ülkelerine atıyorum bir süredir… “Uçağa atlıyorum, gidip bir opera izleyip geliyorum” anlamında değil… Twitter’da dünyanın farklı köşelerinden sayfalara bakıyorum. Küçük ülkelere, küçük ülkelerin ünlülerine özel sempatim var. Son haftalarda Avusturya… Öylesine…

Birkaç haftadan beri, Avusturya siyasetinin en önemli gündemi, sosyal demokrat parti ana muhalefet partisi olan SPÖ’deki başkanlık kurultayı. Başlarda bu konuyu fark etmedim. Öne çıkan renkli karakterlere bakıyordum, önceliğim buydu.

Renkli Karakter Andi Babler

Dikkatimi Andi (Andreas) Babler ismi çekti. Bu isim etrafında bir enerjinin geliştiği açıktı. Değişik bir siyaset tarzının olduğunu gördüm. Yavaş yavaş Viyana yakınlarındaki küçük bir belediyenin başkanı olduğunu anladım. Vatandaşlarla birebir telefonda konuşarak sorunlarını anlamaya çalıştığına vurgu yapması hoşuma gitti. “Çok uzun zamandır politikacılar insanlarla konuşmak yerine insanlar hakkında konuşuyorlar.” diye yazmıştı (Almancadan kendi çevirim, sonraki bazı cümleler için de bu geçerli), bunu çok sevdim. “İletişimde kalalım ve herkesin iyi bir yaşam sürmesi için Avusturya’yı birlikte şekillendirelim.” cümlesini de sevdim. İnsanlar hakkında konuşmak yerine insanlarla konuşmayı tercih eden bir siyasetçi…

Andi Babler, sarı düz saçlarıyla, yuvarlak yüzüyle, isminin aurasıyla, bir siyasetçiden çok bir Schlager şarkıcısı gibi görünüyordu gözüme. Biraz da son yılların popüler Alman komedyeni Hape Kerkeling’i andırıyordu… Almanya’nın  Şahan Gökbakar’ı gibi olan Hape Kerkeling’i… Schlager, Almanya’nın güneyine ve  Avusturya’ya özgü (her şeye rağmen sevdiğim) bir müzik türü. Andi Babler’i bu şekilde sevdim, başkan adayı olduğunu sonra öğrendim.

İlaç Markası Gibi Soyadı olan Peter Doskozil

Başkanlık kurultayı yaklaşıyordu. Avusturya sosyal demokratlarının liderliğine aday iki isimden biri, Andy Babler’di. Rakibi ise Peter Doskozil. Andy Babler’in Schlager şarkıcısı çağrışımı yapması gibi, Doskozil ismi de ilaç çağrışımı yaptı bana. Adeta bir ilaç markası. Doskozil’de biraz Balkan tipi var. Alman tipli Babler gibi sarışın değil. Medeni durumlara gelirsek: Doskozil’in kendisinden çok genç ve güzel bir sevgilisi var, Babler ise evli.

Tarafımı Seçtim

Babler-Doskozil rekabetinde, Babler’i tutmaya karar verdim. İdeolojik bir tercih değildi. Avusturya sosyal demokrasisindeki ekollere dair bilgim yoktu henüz. Kendi içimde takım tutar gibi Babler’i tutuyordum. Bizdeki ana muhalefet partisi CHP’deki başkanlık tartışmalarına paralel olarak SPÖ’deki başkanlık tartışmasına bakmak ayrıca zevkliydi.

2 Haziran geldi çattı. SPÖ başkanlık kurultayını Doskozil kazandı. Üzüldüm. “Schlager müzisyenine benzeyen değil, klasik siyasetçi tipli adam kazandı” dedim. Konudan uzaklaştım. Avusturyalıların sosyal medyada bir sürü caps ve meme ürettiğini yani gündemin ve eğlencenin dibine vurduklarını gördüm… İki gün sonra öğrendim ki oylar tekrar hesaplanmış ve Babler kazanmış. Oyların Excel dosyasına yanlış girilmesinden kaynaklı yanlış, düzeltilmiş. Gene sosyal medyada konuya dair şakalar, eğlenceler gırla tabii…

Popüler bir Alman yorumcunun şöyle bir yorumuna denk geldim Twitter’da: “Her 2-3 ayda bir Avusturya’da bir şey oluyor ve her seferinde bu şimdiye kadar herhangi bir yerde meydana gelmiş en saçma saçmalık oluyor.”

Skandalın Ayrıntıları

Avrupadan.com, haberi şöyle vermiş: “Avusturya’da ana muhalefetteki SPÖ’nün parti kongresinde başkanlık seçimleri yapıldı. Seçimden ‘birinci çıkan’ Peter Doskozil balkon konuşmasını bile yapmışken, seçim sonuçlarının karıştığı, yeni seçilen parti liderinin Andreas Babler olduğu ortaya çıktı.İlk sonuçlara göre, Doskozil’in oyların yüzde 53,2’sini, Babler’in ise yüzde 46,8’ini aldığı hesaplanmıştı, daha sonra oranların tam ters şekilde olduğu ortaya çıktı. Doskozil, sonuçlarda hata yapıldığı tesadüf üzerine ortaya çıkana kadar, yaklaşık 48 saat boyunca kendini SPÖ’nün yeni lideri sanıyordu. Sonuçlarda hata olduğu, haber spikeri Martin Thür’ün oy sayılarıyla ilgili attığı Tweet üzerine ortaya çıktı. Thür, parti kongresinde kullanılan toplam oy sayısının 596 olduğuna, ancak seçim sonuçlarına göre 595 oy kullanıldığına dikkat çekti. Bunun üzerine oylar tekrar sayılınca, sonuçların tamamen karıştığı fark edildi. Seçim Komisyonu Başkanı Michaela Grubesa, ‘Olağanüstü bir hata fark ettiğimi bildirmek zorundayım: Teknik bir hata nedeniyle sonuçlar karışmış’ diyerek, sonuçların Excel tablosuna aktarımı sırasında sorun yaşandığını, bu nedenle açıklanan sonuçların yanlış olduğunu bildirdi. Sonuçlarda hata olduğunun anlaşılmasının ardından, kazanan lider Andreas Babler, oyların yeniden sayılmasını talep etti. Peter Doskozil ise seçim yenilgisini hızlı bir şekilde kabul ederek rakibini tebrik etti.”

Etkili Sol Duruş

Bir İsviçre gazetesinden: “Delegeler, dört yıldır Burgenland’ı yöneten ve daha 2020’de önemli bir seçim zaferine imza atan tek sosyal demokrat olan en makul adayı [Hans Peter Doskozil] seçmemişler. Kazanan gerçekten de son haftalarda etkili bir sol duruşla tabanda coşku uyandıran ve partiye binlerce yeni üye kazandıran Andreas Babler olmuş. (…) Babler’in yöneticilik deneyimi, 19 bin kişilik küçük bir kasabadan ibaret.”

Çilingirlik Eğitimi Almış Sol Lider

Olaylar olmuş bitmiş, benim favorim Andi (Andreas) Babler partinin başına geçmiş… Babler ve Doskozil’in ideolojik farklarını araştırmaya başladım. Babler’in, Avrupa’nın mülteci akını yaşadığı dönemde, mültecilerden yana bir politika izlediğini öğrendim. Avusturya’daki hayat pahalılığından, yüksek faturalardan, kiralardan bahsettiği yazılarına baktım. Avusturya’daki okullardaki aç çocukları gündeme getirdiğini şaşırarak gördüm, “dünyanın en zengin ve gelişmiş ülkelerinden biri olsanız bile, siyaset konuları galiba o kadar değişmiyor” diye düşündüm. Babler’in ebeveynlerinin lastik fabrikası çalışanları olduğunu, kendisinin de çilingirlik eğitimi almış  olduğunu okudum.

5 Haziran’da, Heute.at sitesi, Avusturya sosyal demokratlarına artık hayalperest (ama biraz da olumlu anlamda hayalperest) bir kişinin liderlik ettiğini ilan etti. Daha merkez sol ve daha gerçekçi bir imajı olan Doskozil’den farklı olarak, Babler’in daha sosyalizme yatkın bir sol anlayışı ve öngörülmesi zor bir siyaset tarzı var.

Pamela Wagner

Önceki SPÖ lideri P.R. Wagner’in neden istifa ettiğine gelirsek… SPÖ’de 23 Mayıs’ta bir “Mitgliederbefragung” (“parti üyeleri arasında anket”) yapılmış. Bu, bizdeki “temayül yoklaması”na benzer bir kavram gibi duruyor… Bu anket (veya yoklama)da, Pamela Rendi Wagner, kıl payı farkla da olsa Babler ve Doskozil’in gerisinde kaldığı için istifa etmiş.

İlginç bir detay, Pamela Rendi Wagner’in benim “kıl payı” adını verdiğim bu farkı “arschknapp” (popo farkı) olarak tanımlayarak, “popo farklıyla kaybetmiş olsam da kaybettim” diyerek çekilmiş olması. Yorumlara göre, SPÖ’nün ilk kadın başkanı olan P.R. Wagner, gururlu, inatçı ve sevilen bir lider olmakla birlikte, birçok siyasi hatası var. SPÖ zaten uzun süredir hayal kırıklığı yaşayan bir parti. Tıpkı CHP gibi.

SPÖ’nün Geçmişi

SPÖ’nün geçmişine baktım, partinin yakın tarihteki en efsane ismi olan, II.Dünya Savaşı sonrası Avusturya’yı ayağa kaldırmış Başkan Adolf Schärf’in de (Andi Babler gibi) yoksul aileden gelen ama dış görünüşüyle bunu belli etmeyen bir kişi olması ilgimi çekti.

İdeolojik olarak uzak olmama rağmen, Andi Babler’in seçim zaferini kutluyor ve kendisine başarılar diliyorum. Bakalım Andi Babler Avusturya’nın ana muhalefet partisine “reset” atmayı başarabilecek mi?

- Advertisment -