Manşet

FOTO HABER | Hastaneye kaldırılmasından bu yana Papa Francis’in ilk fotoğrafı yayımlandı

Vatikan, bir ay önce zatürreden hastaneye kaldırılmasından bu yana Papa Francis'in ilk fotoğrafını yayınladı. Fotoğrafta 88 yaşındaki Papa, üzerinde ayinler sırasında giydiği etol ile Roma’da...

Erzurumspor geldi yendi ve gitti

Amedspor’un tek yanlı oyunu, sahaya su ve yabancı madde atan kimi taraftarların düzeyine “şıp” diye kalıp gibi uygun düşüyordu. Maça ve sahaya bu kötülüğü...

PKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin”

12 Mart döneminin THKO’suna, THKP-C’sine, TİİKP’sine, TİKKO’suna kıyasla hem çok daha ciddî ve sabırlı, hem çok daha zalim, katı ve hunhar davrandı Apocular, silâhlı mücadele konusunda. Öyle gidip hemen dağa çıkmadılar. Uzun bir kuruluş ve örgütlenme sürecinden geçtiler. Çevrelerini bütün olası rakiplerinden, her türlü “yabancı” unsurdan öldürerek ve kaçırtarak temizlediler. Böyle ün saldılar o aşamada: acımasızlıklarıyla. Türk solcularınca sevilmediler, beğenilmediler; nefret edildiler daha çok. Ama kendilerine yer açtılar. Görece güvenilir üs bölgeleri edindiler. 12 Eylül geldi. Diyarbakır Cezaevi cehennemi yaşandı. Devletin dehşeti, PKK’nın tek çare diye görülen karşı-şiddetine kayışı hızlandırdı. Gerek güneydoğu sınırına bitişik Arap Sosyalizmi diktatörlükleriyle, gerek bazı Filistin örgütleriyle anlaştılar. Finansman ve donanım olanakları buldular. Kamplar kurdular. Ancak ondan sonra, 1984’teki Eruh ve Şemdinli saldırılarıyla gerçekten gerilla savaşına başladılar.

Orhan Miroğlu: Milli Görüş gömleği ülkeye dar gelmişti; muhafazakar milliyetçi gömlek de bol gelmez

AK Partili Orhan Miroğlu, Serbestiyet’e konuştu: “AK Parti’nin çıkarttığı Milli Görüş gömleği o zaman Türkiye’ye nasıl dar geldiyse bugünkü muhafazakar milliyetçi gömlek de çok bol gelmez. Olup bitenin faturasını bir lidere çıkartmak doğru olmaz ama ‘demokrat muhafazakarlık’ta da Ali İhsan Bey’in dediği gibi ‘hiçbir şey olmadıysa bile bir şeyler olmuştur.’ HÜDA PAR’ın çalıştayıyla başlayan tartışmalar ‘Kürt anasını görmesin’ tayfasını gösterdi. ‘Yok sayma’yı tedavülde tutmak isteyenler, Cumhurbaşkanımızın Şam-Rojava anlaşmasını olumlu bulmasını bile hazmedemedi. Bu neo-İttihatçılık, Türkiye’nin başına bela.”
- Advertisement -

Selahaddin Demirtaş’ı eleştirmenin dayanılmaz konforu

Demirtaş’ın “Korkma! Barış” yazısına iki temel eleştiri geliyor: “Ne değişti veya ne kazandık da barış” ve ‘Neden bağımsızlık veya farklı statülerde ısrar yok.” İlk eleştiri barış olmadığı için kaybedilenleri görmüyor. İkinci eleştiri ise o statü ve bağımsızlık için zaten her şeyin yapıldığını... Çok daha iyi şartlarda olan Irak Kürdistanı ve Katalanlara bile dünyanın vermediğini Rojavalı Kürtlere verileceği mi düşünülüyor? Yani o eleştirdiniz her şey denendi ama sahici bir barış denenmedi. İşte Demirtaş da o yüzden “Korkma, Barış” diyor.

En Son Çıkanlar