1968 ABD seçimlerinde Demokrat Parti’den başkan aday adayı olan New York senatörü Robert F. Kennedy, 4 Nisan 1968 tarihinde önseçim kampanyası için Indiana eyaletindeydi. Uçaktan iner inmez ülkenin en önemli siyah hak savunucularından Martin Luther King’in bir beyaz ırkçı tarafından öldürüldüğünü öğrendi.
Eski Adalet Bakanı, New York Senatörü ve 1968 başkan aday adayı Demokrat Partili Robert F. Kennedy
Yoksullara ve siyahlara yönelik bir seçim kampanyası yürüten Robert F. Kennedy, o gün siyahların yaşadığı yoksul bir mahallede konuşma yapacaktı. Polis teşkilatı King’in öldürülmesinden dolayı çıkabilecek olaylardan korktuğu için Kennedy’i korumayacaklarını söyledi. Kennedy, ziyareti iptal etmedi, ekibiyle birlikte mitingin yapılacağı mahalleye gitti. Küçük bir kamyonun kasasının üzerine çıktı. Kendisini izlemeye gelen siyahlar King’in öldürülmesinden haberdar değildi. Kennedy mikrofonu aldı, kampanyası için hazırladığı taslak konuşmayı kenara attı. Doğaçlama konuşacak, King’in ölümünü oylarına talip olduğu siyah seçmene bizzat kendisi söyleyecekti.
Robert Kennedy, tarihi Martin Luther King konuşmasını yapıyor
Robert Kennedy, o gün ABD tarihinin en iyi konuşmalarından birine imza attı. 2 yıl başkanlık yapmasına rağmen ABD’nin en sevilen siyasetçilerinden biri olan ve 1963 yılında öldürülen ABD eski başkanı ve abisi John F. Kennedy’nin ölümünü hatırlattı, kendisinin de bir kayıp yakını olduğunu söyledi. Robert Kennedy, King’in ölümü üzerine siyahlarla beyazlar arasında mini bir iç savaşın çıkmasından, siyah hak kazanımlarının şiddetin gölgelesinde kalmasından, King’in beyaz ırkçılar tarafından barışçıl siyah hak aktivistlerini şiddete çekmek için öldürülmesinden endişeleniyordu. Bu nedenle Kennedy’nin konuşmasında barış ve ortak yaşamı ön plandaydı: “Bu zor günde ABD’nin nereye doğru gittiğini cevaplamamız lazım. Bugün siyahsanız, öfkeyle, acıyla, intikam duygusuyla dolabilirsiniz. Ülke siyahlarla beyazların karşı karşıya geldiği korkunç bir kutuplaşmaya doğru gidebilir. Birbirimize nefretle bakabiliriz. Ya da Martin Luther King’i anlamaya çalışabiliriz. Ülkemize yayılan bu kan gölünü, şiddeti, sevgi ve tutkuyla değiştirebiliriz. Bu ülkede yaşayan beyaz ve siyah insanların çoğunluğu birlikte yaşamak, hayat kalitelerinin yükselmesini, bu topraklarda yaşayan herkes için adaletin tecelli etmesini istiyor.”
Martin Luther King ve Robert Kennedy
Kennedy bu konuşmasından sadece 2 ay sonra abisi JFK ve Martin Luther King ile aynı kaderi paylaştı; California eyaletindeki önseçimi kazandığı gece suikasta kurban gitti, hayatını kaybetti.
Aynı kaderi paylaşan 3 siyasetçiyi içeren pankart: Martin Luther King, JFK ve Robert Kennedy
Robert Kennedy, öldürülmeseydi büyük ihtimalle 1968 önseçimlerini kazanıp Demokratların başkan adayı olacaktı. Solcuların, gençlerin, kadınların, siyahların ve yoksulların desteğini alarak Kennedy soyadını yeniden Beyaz Saray’a taşıyacaktı. Kennedy, resmen başkan adayı olamadı, fakat önseçim boyunca yaptığı kapsayıcı ve renkli kampanya asla unutulmadı. Abisi tarafından genç yaşta Adalet Bakanı yapılan Robert Kennedy, Martin Luther King gibi siyah aktivistlerle yakın ilişki kurarak ve insan haklarını savunarak birçok insanın kalbini kazanmış, Güney Afrika’ya giderek Apartheid rejimini sert bir şekilde eleştirmiş, yoksullara destek programlarını savunmuş, sermayenin tepkisini çekmişti. Robert Kennedy, halkta karşılığı olan bir aileden gelen beyaz liberal bir Katolik olarak bugüne kadar hiçbir siyasetçinin gitmediği mahallelerde kampanya yapmış, kimsenin elini sıkmadığı sol, sosyalist aktivistlerle, yoksullarla birlikte çalışmıştı. Bu nedenle de normalde oy kullanmaya gitmeyen birçok kesimi sandığa taşımış, California’da yoksulların, azınlıkların oyuyla %46 ile önseçimi kazanmış, yoksulların evlerinin duvarlarına resimleri asılmaya başlamıştı.
Robert Kennedy, işçi hareketi lideri Cesar Chavez ile birlikte
Birkaç ay sürmesine rağmen ABD siyasetini derinden etkileyen, yıllar sonra ABD’nin ilk siyah başkanı seçilen Barack Obama’ya ilham olan Robert Kennedy’nin kampanyası Sirhan Sirhan adındaki bir Filistinli Hıristiyan’ın Kennedy ailesinin İsrail’e olan desteğini gerekçe göstererek işlediği suikast ile son bulacaktı.
Robert F. Kennedy’i öldüren Filistinli Sihan Sihan
Sirhan Sirhan, Kennedy’i vurduğunda Kennedy otel çalışanlarıyla selamlaşıyor, konuşuyordu. Vurulup yere düştükten sonraki ilk sözü ise “Herkes iyi mi?” olmuştu.
Robert Kennedy’nin son sözü “Herkes iyi mi?” olmuştu, Kennedy hastaneye kaldırıldı ve bir gün sonra hayatını kaybetti
Robert Kennedy’nin öldürülmesinden tam 55 sene sonra, Robert Kennedy’nin oğlu Robert F. Kennedy Jr. da babası ve amcasının izinden gitmeye karar verdi ve ABD Başkanı Joe Biden’a rakip olarak Demokrat Parti’den başkan adaylığını açıkladı.
69 yaşındaki Robert Kennedy Jr. 2024 başkanlık seçimleri için adaylığını açıkladı
69 yaşındaki iklim aktivistti hukukçu Robert Kennedy Jr., Demokrat Parti’nin önseçimlerini kazanmak için yarışacak, bir imkansızı deneyecek ve görevdeki başkanı adaylık önseçiminde yenerek Demokrat Parti’nin başkan adayı olmaya çalışacaktı.
ABD’nin ilk İrlanda kökenli Katolik başkanı JFK’nin yeğeni olan Robert Kennedy Jr., kendisi gibi İrlandalı Katolik bir aileden gelen liberal bir Demokrat olan Biden’ın rakibi olmuştu.
İlk televizyon söyleşisinde kendisine “ABD Başkanı Biden, babanızın büstünü Oval Ofis’e koydu, ne hissediyorsunuz?” sorusu yöneltilen Robert Kennedy Jr. kısa bir sürede sürpriz bir şekilde Demokrat seçmendeki karşılığını %15-20’lere çıkardı.
ABD tarihinde bugüne dek hiçbir görevdeki mevcut başkan ikinci dönemi için partisinin başkan adayının belirlendiği önseçimleri kaybetmedi ve bu önseçimler çoğunlukla sembolik düzeyde kaldı.
Robert Kennedy Jr.’nin sürpriz bir şekilde anketlerde %20’leri görmesi bu nedenle olağandışı. Fakat Robert Kennedy Jr. hayat hikayesi ve fikirleri anket sonuçlarından ve yeniden yükselen Kennedy rüzgarından daha da ilginç.
Tutkulu bir iklim aktivistti
Robert Kennedy Jr., Beyaz Saray’da amcası JFK ile
Robert Kennedy Jr. zor bir çocukluk geçirdi. 9 yaşındayken amcası, 14 yaşındayken babası öldürüldü. Yatılı okullarda, koruyucu ailelerin evlerinde büyüdü. 16 yaşındayken üzerinde esrar ile yakalandı, 13 ay denetimli serbestlik aldı.
Robert Kennedy Jr. babasının tabutunu taşıyor
Önce Harvardı’ı bitirdi, ardından Virginia’da hukuk eğitimi aldı, London Schools of Economics’te doktor unvanını kazandı. 28 yaşında Manhattan bölge savcılığında göreve başladı, baro sınavını geçemediği için istifa ettiği, kısa bir süre sonra bir arama sırasında üzerinde eroinle polise yakalandı. Suçunu itiraf etti, 2 sene denetimli serbestlik ve topluma hizmet cezası aldı, bağımlılık tedavisine başladı.
Babasının izinden gitmek isteyen Kennedy, iklim davalarına ilgi duydu, büyük şirketlere karşı açılan çevre kirliliği davalarında çalıştı. Karbon salınımının verdiği zararlar, kansere sebep olan ürünler, toprakları kirlenen, ellerinden alınan Kızılderililer hakkındaki dosyaları başarıyla savundu, kısa bir sürede soyadının da etkisiyle ülkenin en etkili iklim avukatlarından birine dönüştü.
Irak Savaşı’nı eleştirdi, Suriye’ye müdahaleye karşı çıktı, zenginlerden daha çok vergi alınmasını, büyük şirketlerin siyaset üzerindeki etkisinin kırılmasını savundu. Küresel ısınmayı geniş kitlelere anlatmaya çalıştı; küresel ısınmayı inkar edenlerin “vatan haini” olduğunu dahi söyledi.
Robert Kennedy, 2008 yılında babasının kampanyasını ve söylemlerini örnek alan Barack Obama’yı destekledi. Obama başkan seçildikten sonra Kennedy Jr.’yi Çevre Koruma Ajansı’nın başına getirmek istedi, fakat Kennedy uyuşturucu geçmişi, iklim krizine karşı şüpheli olanlarla ilgili sözleri nedeniyle “tartışmalı ve radikal” bir isim olarak değerlendirildi, Kennedy listeden çıkarıldı.
Kennedy bu olaydan sonra siyasi elitlere daha da şüpheyle yaklaşmaya başlayacak, Demokrat veya Cumhuriyetçi herkesi eleştirecekti.
Kennedy’nin şüpheyle yaklaştığı tek şey ne yazık ki siyasetçiler olmayacaktı.
Pandemi dönemine yatırım: Aşı karşıtı Kennedy
Robert Kennedy Jr.’i ülke gündemine taşıyan aşı karşıtı kampanyalar oldu. Kennedy Jr. önce aşılar nedeniyle oğlunun alerjik olduğunu iddia etti, ardından da aşıların yan etkisi nedeniyle binlerce çocukta otizme sebep olduğunu belirtti. Bilim insanları Kennedy’i yalansa da Kennedy otizm-aşı söylemini devam ettirdi, üzerine konferanslar verdi, kitaplar yazdı.
Soyadından ve geniş sosyal çevresi nedeniyle aşı karşıtı söylemlerini yaydı, bu konu özelinde çalışan platformların sözcülüğünü üstlendi.
COVİD döneminde Kennedy en popüler figürlerden biri haline dönüştü, çünkü aşı karşıtlığını henüz “cool” olmadan dile getirenlerden biriydi. Farklı ülkelere gidip aşı zorunluluk kurallarını eleştirdi, Trump’ın göreve getirdiği Dr. Fauici’yi hedef aldı.
Özellikle aşı zorunluluğunu Nazi kurallarına benzetmesi büyük bir tartışma yarattı. “En azından Hitler Almanya’sında İsviçre’deki Alpleri geçebiliyordunuz, Anne Frank gibi bir çatı katında saklanabiliyordunuz. Fakat bugünkü kurallardan kaçma, bir yere saklanma imkanımız yok.” sözleri Yahudiler ve kendi ailesi tarafından kınandı, 2023 yazında Instagram hesabı söylemleri nedeniyle geçici bir süreliğine kapatıldı.
Tabii ki Robert Kennedy’nin de komplo galaksisinde baş karakterlerden biri Bill Gates. Robert Kennedy, Bill Gates’in 5G ve Wİ-Fİ teknolojisini yayarak kanser oranını arttırdığına, COVİD aşısını sadece para kazanmak için piyasa sürdürdüğüne, HIV virüsünün AİDS hastalığının kaynağı olmadığına inanıyor.
Kennedy’nin diğer komplo teorisyenlerinden farkı soyadı ve argümanları. Kennedy soyadlı bir siyasetçinin, aşının siyah nüfusunu azaltmak için dağıtıldığını söylemesiyle beyaz bir ırkçının aşı karşıtlığı yapması farklı sonuçlara sahip.
Kennedy’nin özel konumu ve pandemi döneminin kesişmesi nedeniyle, Kennedy COVİD salgını sırasında sadece Instagram’da 500 bin yeni takipçi kazandı, 2023 baharında da 2024 seçimleri için başkan adaylığını ilan etti ve Demokrat Parti önseçim yarışına katıldı.
Ve kısa bir sürede anketlerde %20’lere çıktı bile.
Biden’in beklenmedik rakibinin New Hampshire planı
ABD Başkanı Joe Biden, 2024 seçimlerinde bir daha başkan adayı olacağını resmi olarak iki ay önce açıkladı. Demokrat Parti’nin seçmeninin %51’i 2024 seçimlerinde Biden’in aday olmasını istemiyordu. Fakat Biden, geniş bir danışma kurulu kurarak bütün olası rakiplerini ekibe kattı ve ciddi bir rakibin çıkmasını engelledi. Demokrat Parti, başkan adayını belirlemek için yine bir önseçim düzenleyecek, fakat tarihte görevdeki başkanın kendi partisinin önseçim yarışını kaybetmesi rastlanır bir durum değil.
Fakat bu sefer durum biraz farklı. Demokrat Parti içinde Biden’in 82 yaşında bir daha başkan adayı olmasına karşı olan geniş bir seçmen kitlesi var: Gençler, sol seçmenler, Trump-Biden arasında kararsız kalan seçmenler…
Bu seçmenler için özellikle anketlerde Biden’a alternatif olarak “Kennedy” soyadlı iyi eğitimli bir siyasetçinin çıkması bir fırsattı. Bu nedenle de Kennedy, Biden karşısında anketlerde %20 gibi oranları yakaladı.
Bireysel silahlanmaya yönelik kısıtlamalara, ücretsiz sağlık sigortasına, Ukrayna’ya silah yardımı yapılmasına karşı olan Kennedy, Demokrat seçmenin yoğun bir şekilde destekleyebileceği bir profil değil. Fakat Biden karşıtı seçmenin önseçimde “Aday olma” tepkisini Kennedy’e oy vererek göstermesi kaçınılmaz.
Kennedy’nin radikal bir platforma sahip olması, ciddi bir aday algısını yansıtmaması, düşük bütçe ve medyanın kendisine geniş yer vermemesi, Biden’in hiçbir şekilde münazaraya çıkmayacağını açıklaması nedeniyle önseçim yarışını kazanması pek olası değil. Büyük ihtimalle seçmenler Kennedy’i yakından tanıyınca babası ve amcasından farklı bir isim olduğunu anlayacak ve desteğini çekecek. Fakat Kennedy’nin önünde iyi bir fırsat var: New Hampshire önseçimleri.
Demokrat Parti 2024 seçimleri öncesinde önseçimlerde beyazların yoğun yaşadığı eyaletlerin ilk oy kullanmaması için seçim takvimini değiştirdi ve tarihi olarak ilk oy kullanan Iowa ve New Hampshire eyaletlerini geriye attı, siyah Demokrat seçmenin yoğun yaşadığı South Carolina eyaletini ilk sıraya koydu.
New Hampshirelı Demokrat Partililer, tarihi imtiyazlarını kaybetmemek adına parti kararına karşı çıkıp South Carolina’dan önce önseçim düzenlemeyi planlıyor. Bu durumda Biden’in eyalet önseçimini protesto edip kampanya yapmaması bekleniyor. Fakat Robert Kennedy, New Hampshire’da kampanya yapıyor, eyaletin ilk oy verme imtiyazını savunuyor.
Biden’in önseçim takvim değişikliği tartışması kaosunda küçük bir eyalet olan New Hampshire’da seçimleri Kennedy’e kaybetmesi bu nedenle imkansız değil. Biden daha sonraki eyaletlerde farkla kazanacak olsa da ciddi olmayan, komplocu bir adaya bir eyalette seçim kaybetmesi Trump’ın ve Cumhuriyetçilerin elleri ovarak beklediği bir fırsat, küçük düşürücü bir hezimet.
Siyaset boşluk kaldırmıyor
Robert Kennedy Jr.’nin anketlerde yükselmesi üzerine tehlikenin farkına varan Demokratlar Kennedy’e saldırmaya, eski gaflarını hatırlatmaya, medya ise negatif kampanya yapmaya başladı. 1-2 ay öncesine kadar dalga geçilen ya da yok sayılan Robert Kennedy Jr. şimdi milyonlarca dinleyicisi olan Joe Rogan’a konuk oluyor, Elon Musk ile Twitter’da sohbet odası açıyor, her gün hakkında bir makale yazılıyor. Özellikle Cumhuriyetçiler ve Trumpçılar konuşmalarını paylaşıyor, küresel şirketlere, müdahaleci dış politikaya karşı duruşu ile siyasetten uzak duran kararsız, sol ve muhafazakar seçmenlere aynı anda ulaşmayı başarıyor.
ABD siyasetindeki en etkili aile Kennedyler
Kennedy’nin ailesi ise arkasında değil. Oğlu Ukrayna’da gönüllü bir şekilde savaşıyor, ailesi “Bob’u seviyoruz, ama aşı konusunda hatalı” diyor. Neredeyse bütün yakın akrabaları Biden’i desteklediğini açıklıyor, hatta kuzeni Biden’in Kuzey İrlanda temsilcisi olarak görev yapıyor.
Kennedy’nin Ukrayna’da savaşan oğlu Connor Kennedy
Robert Kennedy Jr., önseçimi kazanamayacak ve Biden 2024’te ikinci kez başkan adayı olacak. Kennedy’nin %20 civarında seyreden oyunun görevdeki bir başkanı yenmeye yetmeyeceği aşikar.
Günün sonunda ABD Kasım 2024’te kendi seçmenin dahi aday olmasını istemediği 82 yaşındaki Biden ile Cumhuriyetçi seçmenin toksik bir sevgiyle bağlı olduğu Trump arasında tekrardan sandık başına gidecek gibi duruyor.
Ne Cumhuriyetçiler ne de Demokratlar yeni bir isim ve hikayeyle seçmenin karşısına çıkamıyor, seçmendeki değişim ve yenilik talebi tüm gerçekliğiyle kutuplaşmış ABD siyasetinin ortasında duruyor.
Fakat görünen o ki seçimleri kaybedecek olsa da Kennedy’nin aldığı her bir oy, Biden’i zorladığı her bir eyalet önseçimi, siyasetin boşluk kaldırmadığını bir kez daha gösterecek.
Demokrat Parti kendi içerisinden baba Robert Kennedy gibi genç, kapsayıcı, yeni bir hikayesi, cesur cümleleri olan yeni bir lider çıkaramadıkça, oğul Robert Kennedy Jr. gibi komplocu, radikal isimler bu boşluğu kısa ve geçici bir süreliğine de olsa doldurmaya talip olacak.
Siyaset yenilenmedikçe, gençleşmedikçe, kurumların, liderlerin sırtını dayamaya alıştığı katı desteklerin erimesi kaçınılmaz olacak.