1936 Montreux Sözleşmesi ile Lozan Sözleşmesi’nde , gayri askeri statüde ve uluslararası denetim altında bulunan Boğazlar Sözleşmesi’ne son verdi.
Zamanın Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras, Monterux Anlaşması’nın imzasından sonra 1936 yılında Meclis’te yaptığı konuşmada buna değindi.
Yunanistan, Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile Limni ve Semadirek adalarının silahsızlandırılma statülerinin de sona erdiğini savunabilmek için, dönemin Türk Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras’ın Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin onaylanması amacıyla TBMM’ de yaptığı sunuş konuşmasındaki şu cümlesini kullanmıştır:
“Lozan mukavelenamesiyle gayri askeri hale ifrağ edilmiş olan, komşumuz ve dostumuz Yunanistan ‘a ait Limni ve Semadirek Adaları ‘na dair olan hüküm de Montrö Mukavelenamesi ile kalkmış bulunuyor demektir ki bundan da ayrıca memnunuz.”
(Kaynak : Ege sorunları Yazarı: Sertaç Hami Başaren)
Lozan’a ek Boğazlar Sözleşmesi’nde Limni, Semadirek , Bozcaada, Gökçeada ile Tavşan adalarının askersiz olacağı belirlenmişti. Bakan Aras Montreux Sözleşmesi, Lozan’daki Boğazlar Sözleşmesi’nin yerine geçtiği için bu sonuca varmıştı. Nitekim Türkiye de Gökçeada, Bozcaada ve Tavşan adaları konusunda serbest kalmıştır.
Türkiye Hükümetleri zamanla Bakan’ın beyanatının Lozan hükümlerini değiştiremeyeceğini savundu.
Tartışılır. Bazı hukukçulara göre Dışişleri Bakanları’nın beyanları bağlayıcıdır tezini savunuyor. Üstelik Montreux Sözleşmesi Lozan’daki Boğazlar rejimini kaldırmıştır.
Anca, Türkiye, Bakan Aras’ın bu beyanatını nota ile Yunanistan’a da bildirmiş. Bu da bağlayıcıdır.
Genel olarak adaların gayrı askeri statüde olmasının, Türkiye’nin güvenliği için yapıldığı aşikardır.
Nitekim. Yunanistan bazı uluslar arası toplantılarda bu durumun (Limni) Türkiye’nin izni ile yapıldığını savunmuştur.
Yunanistan Türkiye’nin bu “izninin” sadece Limni ve Semadirek için geçerli olduğunu unutmamalıdır.
ABD’nin bu adada üs kurma niyeti varsa en azından siyasal yönden biraz daha düşünmelidir.