Ana SayfaGÜNÜN YAZILARISosyalist Syriza’nın yeni liberal lideri Stefanos Kasselakis: Devrime kısa bir Amerikan rüyası...

Sosyalist Syriza’nın yeni liberal lideri Stefanos Kasselakis: Devrime kısa bir Amerikan rüyası molası

Yunanistan’daki 2023 genel seçimlerini kaybeden sosyalist Syriza’nın karizmatik lideri ve eski başbakan Aleksis Çipras Nazım Hikmet’in dizeleriyle istifa etti, partide değişimin önünü açtı. 150 bin parti üyesi ise %56 oyla 35 yaşındaki Stefanos Kasselakis’i Syriza’nın yeni genel başkanı seçti. Yunanistan’ın ilk eşcinsel parti lideri Kasselakis, aynı zamanda sosyalist Syriza’nın ilk liberal genel başkanı. 14 yaşından beri ABD’de yaşayan Kasselakis, armatör bir babanın oğlu, eski bir Goldman Sachs bankacısı, 2008 yılında Biden kampanyasında çalışmış bir gönüllü ve finans uzmanı başarılı bir girişimci. KKTC’ye “devlet” dediği için milli meselelerde cehaletle suçlanan Kasselakis, henüz 2 ay öncesine kadar Miami’de oturan ve Yunanistan’da kimsenin tanımadığı bir iş insanıydı. Şimdi ise sosyalist Syriza’yı ABD’deki Demokrat Parti’ye çevirmek için beyaz gömleğinin kollarını sıvayan karizmatik bir ana muhalefet lideri. Fakat bunun için önce 20 sene yurtdışında yaşadığı için yapmadığı zorunlu askerlik hizmetini tamamlaması ve “sanki Netflix partiyi ele geçirmiş gibi” diyen Syriza’nın solcu elitlerini sakinleştirmesi gerekiyor.

Yunanistan’da 2015 seçimlerini %36 gibi rekor bir oyla kazanan sosyalist Syriza Partisi, 2019 seçimlerini kaybetmiş ve ana muhalefet partisi konumuna düşmüştü. Türkiye’deki Mayıs seçimleriyle aynı tarihlerde düzenlenen 2023 seçimlerinde ise Syriza, 14 puanlık bir kayıp yaşadı. Bu tarihi seçim hezimetinin ardından kravat takmayan rahat hali, etkili konuşmalarıyla bütün dünyanın dikkatini çeken karizmatik genç genel başkan ve Yunanistan eski başbakanı Aleksis Çipras Syriza’nın liderliğinden Nazım Hikmet’in “En güzel deniz henüz gidilmemiş olandır” sözleriyle istifa etti, parti içi değişimin bizzat önünü açtı.




Syriza’nın eski lideri ve eski başbakan Aleksis Çipras

Aleksis Çipras’ın istifasının ardından Syriza’nın parti üyeleri yeni genel başkanlarını belirlemek için geçen hafta sandık başına gitti. 150 bin kişinin oy kullandığı seçim neticesinde parti üyelerinin %56’sının desteğini alan 35 yaşındaki Stefanos Kasselakis, Syriza’nın yeni genel başkanı seçildi.




Syriza’nın yeni lideri 35 yaşındaki Stefanos Kasselakis

Yunanistan’ın ilk açık kimlikli eşcinsel lideri olan Stefanos Kasselakis, Syriza gibi bir sosyalist parti için pek alışıldık bir isim değil: 14 yaşından beri Amerika’da yaşıyor, Wharton İşletme Okulu mezunu, 2008 yılında Joe Biden gönüllüsü, eski bir Goldman Sachs çalışanı, deniz taşımacılığıyla uğraşan bir girişimci.

Her ne kadar Netflix’e konu olabilecek Demokrat Partili bir siyasetçinin özgeçmişine sahip olsa da Stefanos Kasselakis, Yunanistan’da sosyal demokrat PASOK’tan da daha solda olan komünistlerin, çevreciler, sosyalistlerin birleşerek kurduğu radikal sol bir ittifak Syriza’nın lideri oldu.

Kasselakis sadece Biden, Obama gibi Amerikalı liberal Demokratlara benzemiyor, aynı zamanda sosyalist bir Yunanistan’ın kurulması için mücadele veren Syriza’yı Demokrat Parti benzeri bir kapsayıcı merkez sol partiye dönüştürmeyi de amaçlıyor.

Syriza üyeleri Kasselakis’ten etkilenmiş olsa gerek ki %56 gibi oranla kendisine destek verdi, fakat Syriza’nın ve Yunanistan’ın klasik solcu siyasetçi ve aydınlarının Kasselakis’i kabul etmesi pek kolay olmayacak gibi duruyor.

Zira Stefanos Kasselakis’in hayat hikayesi de tarzı da pek “sosyalist devrimin adabına” uygun değil.

Armatör çocuğu Amerika yolcusu

Stefanos Kasselakis, 1988 yılında Atina’da doğdu. Annesi diş hekimi, babası ise armatördü. Babasının durumu iyi olduğu için Atina’da prestijli özel okullarda eğitim görüp Arşimet Matematik Yarışması’nda gümüş madalya aldı. Sonrasında ABD’nin Massachusetts eyaletinde bulunan Philips Academy Lisesi’ni tam burslu olarak kazandı. 14 yaşında annesiyle birlikte ABD’ye taşındı. Babası ABD’ye ailecek göç ettikleri sene bir mahkeme kararı neticesinde iflas etti, aile sıfırdan yeni bir gemi taşımacılığı şirketi kurmak zorunda kaldı, servetlerini adım adım yeniden inşa etti.




Kasselakis (ortadaki) büyük ihtimalle lise yıllarında

Kasselakis, siyasete girerek ana muhalefet lideri olduğu 2023 yılına dek memleketine geri dönmeyecek, İngilizce’yi Yunanca’dan daha akıcı konuşacaktı.




Kasselakis bir partide dans ediyor

Önce Pennsylvania Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler okudu, ardından Trump’ın da mezunu olduğu ünlü işletme okulu Wharton’da finans alanında yüksek lisans yaptı. 2008’de henüz 20 yaşındaki bir üniversite öğrencisiyken ABD başkan aday adayı olan Biden’in seçim kampanyasında gönüllü oldu.




Joe Biden, 2008 yılında oldukça başarısız bir başkan aday adaylığı kampanyası düzenlemiş, gaflarla dolu kampanyasını yarıda kesmek ve yarıştan çekilmek zorunda kalmıştı

Biden, 2008 ABD seçimlerinde Demokrat Parti’den başkan aday adayı olmuş, fakat güçlü rakipleri Hillary Clinton ve Barack Obama karşısında tutunamamış, Obama’nın adaylığı konusunda “İlk kez düzgün konuşan, iyi gözüken, parlak ana akım siyah bir siyasetçi” gibi bir gaf yapınca da yarıştan çekilmek zorunda kalmıştı. Biden her ne kadar başarısız bir başkan adaylığı kampanyası yürütse de önseçimi kazanıp Demokrat Parti’nin başkan adayı olan Barack Obama’nın beyaz ve dindar seçmene ulaşmak için seçtiği başkan yardımcısı adayı olmuş, Obama ile Biden 2008 seçimlerini tarihi bir zaferle kazanmıştı.




Obama-Biden ikilisi

Kaderin cilvesine bakın ki Biden, ancak 12 sene sonra 2020 seçimlerinde ABD başkanı olmayı başaracak, Biden’in kampanyasında gönüllü bir üniversite öğrencisi olarak çalışan Yunan göçmen Stefanos Kasselakis ise Biden ABD başkanıyken Yunanistan başbakanlığına bir adım uzaklıktaki bir ana muhalefet lideri seçilecekti.

Stefanos Kasselakis’in 2008 seçimlerinde gönüllü olması siyasete meraklı bir genç için tuhaf değildi, zira 2008 seçimleri Clinton-Obama’nın Demokrat Parti önseçiminde ve sonrasında McCain-Obama’nın ise genel seçimde karşı karşıya geldiği, Irak İşgali sonrasında ABD’de solun, genç katılımın ve yeni siyasetin, değişim seslerinin yükseldiği bir dönemdi. Fakat Kasselakis’in Biden kampanyasını tercih etmesi oldukça tuhaftı, zira birçok genç, göçmen ve solcu ülke tarihinin ilk siyah başkanı olmayı amaçlayan, geçmişte Biden ve Hillary Clinton’ın aksine Irak İşgali’ne karşı çıkmış Obama’nın kampanyasında gönüllü olmuştu. Biden gençlerin desteğini alamamıştı.

Obama değişimi, daha sol bir Demokrat Parti’yi temsil ederken, Joe Biden alışıldık, daha merkeze yakın bir Demokrat Parti’yi temsil ediyordu. Stefanos Kasselakis’in yaşıtlarının aksine “sıkıcı” bir tercihte bulunması siyasete atılınca merkeze yakın fikirleri savunacağına dair bir ipucu veriyordu, fakat ileride Kasselakis siyasal iletişimde Biden’in değil, Obama’nın yolunu izleyecek ve bu nedenle 20 sene boyunca uzak kaldığı memleketine döner dönmez ana muhalefet lideri olacaktı.




Kasselakis genç bir girişimci iş insanıyken

Kasselakis, üniversiteyi bitirdikten sonra Goldman Sachs’ta yatırım bankacılığı sektöründe çalıştı. Syriza’da siyasete girdikten sonra açıkladığı üzere “kapitalizmin ve insan sömürüsünün” gerçek yüzünü görünce işten ayrıldı. Bu açıklama ne kadar samimi ve sahici bilinmez, fakat kapitalizmden umudu kesmemiş olacak ki ayrıldıktan sonra hem babasının şirketinde çalıştı hem de daha sonrasında riskli bir girişimcilik macerasına atılarak ABD’de kendi deniz taşımacılık şirketini kurdu. Kasselakis bir yandan 2008 ekonomik krizinin vurduğu Yunanistan’daki gençlere gönüllü bir şekilde CV yazma eğitimi veriyor, mentörlük yapıyordu, bir yandan şirketini büyütüyordu.

Genç girişimci Kasselakis’in, New York’ta yaşarken keşfettiği tek şey ABD finans dünyası ve riskleri değildi. 2019 yılında bir spor salonunda tanıştığı acil servis hemşiresi Tyler McBeth ile yakınlaştı ve ilk kez flört ettiği bir kişiye aslında eşcinsel olduğunu itiraf etti. Üniversitede bir kız arkadaşı olan Kasselakis, o güne dek en yakın lise arkadaşı ve cinsel yönelimiyle ilgili yaşadığı bunalım nedeniyle gittiği terapisti dışında hiç kimseye eşcinsel olduğunu açıklamamış, cinsel yönelimini Tyler sayesinde ilk kez açığa vurmuştu. Kasselakis geceleri acil serviste hemşire olarak çalışan, gündüzleri doktora derslerine giden Tyler’dan etkilenmişti. Çift resmen evlenmedi, fakat medeni hukuk alanında evlilikle benzer hak ve sonuçların doğmasına sebep olan sivil birliktelik içerisine girdi.




Stefanos Kasselakis ve erkek arkadaşı Tyler McBeth

Kasselakis, bu sırada kendisi gibi ABD’de Stanford ve Harvard’da eğitim aldıktan sonra Yunanistan’a dönen ve merkez sağ Yeni Demokrasi Partisi’nin başına geçen Miçotakis’i destekleyen makaleler yazıyor, Syriza lideri Çipras’ı Trump’a benzetip halkı ikna edebilecek bir projesi veya söylemi olmadığını söylüyordu. Kasselakis için Miçotakis’in 2019 yılında büyük bir seçim zaferiyle Syriza’yı devirip başbakanlığa seçilmesi işleri değiştirdi. Kasselakis, artık Miçotakis’in fırsat eşitliğini zedeleyen, piyasa ve büyük şirketleri önceleyen sağ politikalarını desteklemiyordu. Ana muhalefet partisi Syriza’ya sempati duymaya başlamıştı.

Bu sempati ilişkisinin başlaması hem Kasselakis hem de Syriza için hayırlı olacaktı.

Çünkü Kasselakis’in Yunanistan’da adını duyurması için Syriza’ya, Syriza’nın da geçmişini silip yeniden seçmenin güvenini kazanması için Kasselakis gibi Obamavari yeni bir isme ihtiyacı vardı.

Sosyalizm koltuğa oturana kadar

Syriza, 2004 yılında ılımlı komünistler, sosyalistler, sol örgütler, feministler ve çevreciler tarafından kurulan bir koalisyondu. Kurulduğundan beri 68 kuşağından klasik sola yakın, yaşlı liderlerce yönetilen Syriza, 2009 yılında lider değişikliğine gitti ve 34 yaşındaki Aleksis Çipras’ı genel başkan seçti.

Çipras, Yunanistan’ın en zor zamanında Syriza’nın başına geçmişti. Yunanistan 2008 ekonomik krizinden en çok etkilenen ülke olmuş, dış borçlardan dolayı bütçe açığı gayri safi milli hasılasının %12’sini aşmıştı. İktidarda bulunan PASOK’un sosyal demokrat lideri Başbakan Papandreou, IMF ve AB’den ülkenin batmasını engellemek için 110 milyar euro kredi almış, bu kredinin karşılığında da tasarruf tedbirleri alarak hükümet harcamalarında 30 milyar Euro’luk bir kesintiye gitmişti. Papandreou, halkın tepkisi üzerine önce referandum kararı aldı, sonra vazgeçti ve nihayetinde istifa etmek zorunda kaldı. PASOK bu süreçte oy kaybederken, AB ve IMF’den borç almaya ve hükümet harcamalarının kısılmasına karşı olan radikal solcu Syriza anketlerde yükseliyor, Çipras her türlü anlaşmaya karşı çıkan popüler bir muhalif siyasetçiye dönüşüyordu.

Nitekim 2012’de Yunanistan, AB ve IMF ile ikinci anlaşmasını imzaladıktan sonra düzenlenen genel seçimlerde Syriza 12 puan oy arttırarak %26 oyla meclisteki ikinci parti oldu. PASOK, 30 puan kaybetmiş ve sandığa gömülmüştü. Sol seçmen artık Syriza’ya oy veriyor, Çipras ana muhalefet lideri oluyor, Syriza ülke siyasetine yön veren bir parti konumuna yükseliyordu.

2012’de seçimleri kazanan merkez sağ hükümet ve selefi sosyal demokratların, AB ve IMF ile anlaşmaları sonucu işsizlik artmış, devlet yardımları azalmıştı. Syriza ise bütün bu süreçte ilkeli bir şekilde AB ve IMF’ye karşı çıkmış, tedbirler altında ezilen Yunan halkının sempatisini kazanmıştı. AB ve IMF ile üçüncü kurtarma paketi üzerine Yunan hükümeti görüşürken, iktidardaki koalisyon hükümeti dağıldı ve 2015’teki erken seçimlerde AB ve IMF karşıtı Syriza büyük bir sıçrama yaparak %36 oyla birinci oldu.




Syriza lideri Çipras, seçim zaferini kutluyor

41 yaşındaki Aleksis Çipras ülkenin en genç başbakanı olmuş, haleflerinin aksine rahip huzurunda değil, ateist olduğu için seküler bir yemin ederek göreve başlamış, kravat takmayan rahat haliyle, AB karşıtı ve sosyalist duruşuyla dünyanın dikkatini çekmiş, dünya solunun yakından takip ettiği bir siyasetçi olmuştu.




Aleksis Çipras, yemin ederek göreve başlıyor

Seçimleri kazanan Çipras, daha resmen göreve başlamadan siyasetin gerçekleri karşısında ilkelerinden vazgeçmeye başladı. Daha etkin ve hızlı karar alan bir hükümet kurmak için sol partiler yerine milliyetçi sağ ANEL ile koalisyon hükümeti kurma kararı aldı.

Taviz verdiği tek alan sadece koalisyon ortağı seçimi olmayacaktı. Çipras yönetimindeki Yunanistan, Haziran 2015’te IMF’ye ödemesi gereken 1.6 milyar Euro’yu ödeyemeyince IMF ve AB ile masaya oturdu, üçüncü kurtarma görüşmeleri tekrar başladı. Çipras, tasarruf tedbirleri ve yeni kredi anlaşmasına dair fikirleri halkın onayına sundu, referandumda %60 oranında “Hayır” çıktı. Fakat Çipras, halkın reddettiği, kendisinin de daha öncesinde karşı çıktığı birçok hükümet tasarrufuna imza atarak AB ve IMF ile uzlaştı.




Çipras, AB liderleriyle görüşmede

Yunanistan’ın batmaması, borçlarını ödeyebilmesi için emeklilik reformundan sosyal yardımların düşürülmesi, hükümet varlıklarının özelleştirilmesi gibi liberal ekonomik tedbirlerin alınmasını onaylayan Çipras, kendi partisinin tepkisini çekti. Kendi partisinin 149 vekilinden 43’ü anlaşmaya karşı çıkmış, Çipras anlaşmayı meclisten merkez sağ ve sosyal demokratların desteği ile geçirmişti. Çipras, AB ile ilişkileri rayına oturtmuş, Yunanistan’ı batmaktan kurtarmış, Euro bölgesinden çıkılmasına sebep olabilecek bir düzlemden ülkeyi çekip almıştı, fakat geçmişine, fikirlerine de “ihanet” etmişti. Çipras özellikle parti içindeki gücünü pekiştirmek için erken seçim kararı aldı, parti içi muhaliflerin ve ayrılarak yeni sol parti kuranların beklentisinin aksine bu erken seçimleri sadece 1 puan kaybederek yine kazandı, yeniden hükümetini kurdu.




Çipras ve koalisyon ortağı Kammenos ikinci seçim zaferini kutluyor

Fakat Çipras, ekonomik tasarrufları uyguladıkça, vergileri arttırıp, sosyal devlet uygulamalarını kıstıkça tabanını giderek uzaklaştırdı, desteği düştü. Ayrıca 2016 yılında merkez sağın başına zamanında Kasselakis’in de desteklediği Harvardlı ekonomist ve Miçotakis ailesinin veliaht prensi Kyriakos Miçotakis geçmiş, genç ve güven veren bir isim olarak orta sınıfın da desteğini almıştı.

Nihayetinde 2019 seçimlerinde Çipras kaybetti, partisinin oyunu 11 puan yükselten Miçotakis başbakanlığa oturdu. Her ne kadar Yunan istihbaratının muhalefeti dinlediğinin ortaya çıkması gibi skandallarınve tren kazalarından doğal afetlere kadar birçok ulusal krizin yaşandığı bir dönem geçirse de gündeme gelse de Miçotakis, ekonomi ve pandemi politikalarıyla, ABD ile ilişkileri pekiştirmesiyle halkın takdirini topladı, 2023 seçimlerini de kazandı. Eski başbakan Çipras’ın partisi Syriza 2023 seçimlerinde 12 puan kaybetti ve 2012’den beri aldığı en düşük oyu, yani %17’yi gördü.  

Ve Çipras da Nazım Hikmet dizeleriyle görevinden istifa ettiğini açıkladı.

Aleksis Çipras’ın hikayesi iyi bir sonla bitmemişti. Oyunu genç ve karizmatik bir lider sayesinde rekor seviyesinde arttıran sosyalist Syriza, günün sonunda kuruluşundan beri karşı olduğu IMF ve AB gibi kurumlarla masaya oturmuş, uğruna yılllardır mücadele ettiği sosyal devlet uygulamalarını yabancı “neoliberal” kurumlarla ikili müzakere konusu yapmış, “sosyalist” ideallerini harcamak zorunda kalmıştı. Syriza her ne kadar pragmatizm ile hareket ederek Yunanistan’ı batmaktan kurtarsa da itibarını önemli ölçüde yitirmişti.

Kazandığı ve kaybettiği seçimlerle Yunanistan’ın ruhunu iyi anladığını düşünen Çipras’ın Syriza’yı kurtarmak, tekrar iktidara taşımak için yeni bir planı vardı. Bu plan, 2023 seçimleri öncesinde Çipras’ın daveti üzerine Miami’deki huzurlu hayatını bırakıp uçağa atlayarak kendisini kimsenin tanımadığı Yunanistan’da bulan Stefanos Kasselakis’ten başkası değildi.

Yunanistan’ın Obaması, Syriza’yı kurtarabilecek mi?

Aleksis Çipras, kaybettiği 2023 seçimlerinden önce Syriza’nın oyunu arttırmak ve genç merkez sağcı Başbakan Miçotakis karşısında genç, yüzünü Batı’ya dönmüş, orta sınıf beyaz yaka seçmenin de oyunu alabilecek isimleri önplana çıkarmak için Stefanos Kasselakis’e milletvekilli adaylığı teklifinde bulundu. Kasselakis, teklifi kabul etti ve genelde akademisyenlerin, yerel siyasetten uzak isimlerin aday gösterildiği 15 kişilik ulusal seçim çevresi listesinden 9. sırada aday oldu, fakat hem Mayıs hem de Haziran 2023 seçimlerinde meclise giremedi.

Kasselakis’in seçim kampanyası sırasında yazdığı İngilizce bir makalede, açıkça Syriza’nın Amerikalı Demokratları taklit etmesi, merkez sola yakınlaşması ve kapsayıcı bir partiye dönüşmesi gerektiğini savundu. Kasselakis’e göre, Syriza şeffaf ve demokratik bir parti yönetimi benimsemeli, bir yandan merkez sol politikalar savunmalı, fakat bunu ülkeyi yönetmeye hazır profesyonel yeni kadrolarla yapmalıydı.




Kasselakis’in Kathimerini’de yazdığı makalesi: Gerçek Yunan Demokratları sesini çıkaracak mı?

Kasselakis, Çipras’ın istifasının ardından beyaz gömleğinin kollarını sıvadı ve 2 ay öncesine kadar kendisini kimsenin tanımadığı Yunanistan’da ana muhalefet liderliği için adaylığını açıkladı.

Kasselakis, Obama gibi kişisel hikayesini anlatarak adaylığını duygusal bir monolog videosuyla başlattı. Eşcinselliğinden, zengin bir aileden gelmesine kadar bütün detayları teker teker anlattı. Ailesinin iflasından sonra sıfırdan servetlerini inşa ettiğini, yoksulluğu anladığını belirtti. Adaylık konuşmasında özellikle Martin Luther King’i andıracak şekilde fırsat eşitliğinin sağlandığı bir “Yunan Rüyası”ndan (Greek Dream) bahsetti, kendisine yönelik homofobik eleştirileri “Benim bir eşcinsel gündemim yok, insan gündemim var” diyerek cevapladı, solun modernleşmesi, güncel çağa ayak uydurması gerektiğini vurguladı.

Kasselakis, videodan sonra büyük bir sosyal medya kampanyasına başladı. Her türlü televizyon programına (magazin programları dahil) çıkıyor, her anını video ile yayınlıyor, seçmenlerle bir araya geliyor, sokak sokak geziyordu.

Kasselakis’e göre adaylığı da hayat hikayesi kadar radikaldi. Haklıydı. Syriza’nın sosyalist seçmeni, başarılı bir kampanyanın etkisiyle daha önce hiç tanınmayan, 14 yaşından beri Amerika’da yaşayan, Miami’deki evini bırakıp birden siyasete giren 35 yaşındaki eski bir Goldman Sach bankacısına gönlünü kaptırmıştı.

Kasselakis anketlerde yükseliyor, her ne kadar Çipras ve yakın çevresinin dolaylı desteğini alsa, özellikle Çipras’ın kuzeniyle birlikte çalışsa da parti içindeki klasik solcuların tepkisini çekiyordu.




Solcu yazar Dimitris Psarras’ın Guardian’a Kasselakis hakkında verdiği demeç sol eleştirileri net bir şekilde özetliyor: “Sanki Netflix partiyi ele geçirmiş ve yeni bir dizi çekiyor gibi. İnsanların Kasselakis’in politikaları, programı hakkında hiçbir fikri yok. Böyle bir programı var mı yok mu onu bile bilmiyorlar. Travma yaşıyorlar.”

Kasselakis’in farkını gösteren en somut olay ise geçmişte faşist cunta yönetiminin solculara işkence uyguladığı bir adayı ziyaret edip Hollywood tarzı bir reklam videosu çekmesi oldu. Rakipleri ve parti elitleri “değerlerimizi popüler kültüre kurban ediyorsun” tepkisini verirken, Kasselakis popüler bir sosyal medya kampanyası yapmaya, sol değerleri gençlere aktararak dikkat çekmeye çalışıyordu. Fakat Kasselakis’in kampanya sürecindeki en büyük gafı, KKTC’yle ilgili olacaktı. Kasselakis, Kıbrıs sorunundan bahsederken Yunanistan’ın tanımadığı KKTC’ye “devletçik” dedi. Syriza’daki sol muhalifleri Kasselakis’i milliyetçi olmamak ve devlet politikasını tanımamakla suçladı.

Milli mutabakatın sınırlarını Yunanistan siyasetine uzak olduğu için yanlışlıkla aşan Kasselakis hemen özür diledi ve selfie çekmeye, canlı yayın açmaya devam etti.

Kampanya boyunca din-devlet işlerinin ayrılmasını, zorunlu askerliğin kaldırılmasını, zenginlere ve şirketlere yönelik vergilerin arttırılmasını savundu.




Kasselakis ve en büyük rakibi Efi Ahçıoğlu

En büyük rakibi Çanakkale kökenli Rum bir ailenin çocuğu olan eski Çalışma Bakanı Efi Ahçıoğlu’nun “milli menfaatlerden bihaber, tecrübesiz” eleştirilerine rağmen, Kasselakis geçen hafta düzenlenen seçimleri kazandı ve Syriza’nın yeni lideri seçildi.

“Gerçek sol bu değil”

Henüz zorunlu askerliğini bile yapmamış olan Kasselakis, Ekim ayında ilk yurtdışı ziyareti için KKTC açıklamasını telafi etmek amacıyla Güney Kıbrıs’a gidecek, ardından 6 aylık bedelli askerlik hizmetini yapacak. Askerlik için tercihi: Türkiye sınırı veya adalar.  

Belki ABD’de Biden gönüllüsü olarak başladığı siyasi kariyerine devam etseydi tipik bir Demokrat Partili liberal, en fazla merkez sol bir siyasetçi olabilecek Kasselakis, Çipras’ın daveti, Obamavari bir hayat hikayesi ve başarılı bir sosyal medya kampanyası ile daha önce kendisini tanımayan sosyalist, sol seçmenlerin desteğini alarak Syriza gibi köklü bir radikal sol partinin başına geçti.

Syriza’yı kuran komünistler, sosyalistler, 68 kuşağı solcular, aydınlar büyük bir endişe içinde beyaz gömleğinin kollarını sıyırıp TikTok çeken eski Goldman Sachs bankacısı Kasselakis’i izliyor ve “gerçek sol bu değil” diyerek üzülüyorlar.

Haksız sayılmazlar. Gerçek sol gerçekten bu değil. Fakat iktidara gelir gelmez hayatın gerçekleri karşısında o “büyük” ideallerinden vazgeçen ve “neoliberalizm”le masaya oturan sosyalist Syriza’ya ya da destekledikleri partinin yeniden ayağa kalkması, toplumun geniş kesimlerine ulaşması için değişim umudunu karizmatik bir liberal liderde gören sosyalist seçmenlere bakınca belki de esas sorunun “gerçek solun bu olmaması” değil, hayatın gerçeklerinden kopuk, tavizsiz ve katı ideolojiler olduğunu anlayabilirler.

Gerçek sol bu değil, fakat Kasselakis’in parti üyelerinin desteğiyle sosyalist Syriza’nın başına geçmesinden anlaşabileceği üzerine hayat da bu değil.

İlgilisine öneri:

- Advertisment -