Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIUzay aracı malzemesinden çanta olur mu?

Uzay aracı malzemesinden çanta olur mu?

Coperni’nin 2024 Sonbahar-Kış defilesi, ilginç bir teknoloji numarasıyla dikkat çekti. %99’u havadan oluşan silika aerojel kullanılarak üretilen bu çantanın ağırlığı sadece 33 gram. Çok yüksek basınca ve ekstrem sıcaklıklara dayanabilen bu malzemenin kullanım alanları arasında NASA’nın yıldızlardan toz toplamakta kullandığı uzay araçları da var. Peki bu materyal nedir, podyumda ne işi var?

 Moda ve teknoloji flörtü aslında her zaman aşina olduğumuz bir şey; zaten giyinebilmemiz, bir takım malzemelerin şekilden şekle sokulması için en ilkelinden en gelişmişine teknolojinin kullanımıyla ancak mümkün. Öyle ya da böyle teknoloji olmazsa moda da olmaz. Son yıllarda ise bu ilişkinin yoğunluğu ve kalitesi giderek artıyor. Hem kalabalıklaşan tasarım dünyasında rakiplerin arasından sıyrılıp dikkat çekmek için, hem de kalabalıklaşan dünyayı giydirirken ortaya çıkan, sürdürülebilirliğe dair sorunların halledilmesi için yeni teknolojilerin desteğine başvuranlar çoğalıyor. İşte 2024’te de, yılbaşında yazdığım gibi, bu etkinin artışını hissettiren moda ve teknoloji yakınlaşması örneklerinden birini, Coperni’nin Paris Moda Haftası’ndaki defilesinde gördük.

 “Swipe” modeli aslında bu basit görünen çanta, Coperni’nin tanınmasını sağlayan, markayı taşıyan bir parça ve kaç senedir her koleksiyonda farklı materyallerden üretilen özel bir edisyonuna yer veriyorlar. Geçtiğimiz koleksiyonlarda “swipe” çantanın 55 bin yıllık meteordan, camdan, ve som altından versiyonları üretilmişti. Geçtiğimiz günlerde görücüye çıkan bu son koleksiyonda ise hacminin %99’dan fazlası hava olan bir maddeden, silika aerojelden yapılmış bir swipe çanta vardı. Bu versiyonun pamuk şekeri andıran görüntüsünün ardında ise yaklaşık 100 yıllık geçmişiyle özel ve enteresan bir teknolojik miras yatıyor. Coperni markasının tasarımcıları Sebastien Meyer ve Arnaud Vaillant bu çantanın geliştirilmesi için Prof. Ioannis Michaloudis’ten destek almışlar.

Coperni FW 2024 Swipe Aerojel çanta, %99 hava %1 silika, ağırlığı 33 gram.
Solda: Coperni Swipe Çanta, altından imal edilmiş, fiyatı: 100.000 Euro Ortada: Coperni Swipe Çanta, 55 bin yıllık meteor taşından imal edilmiş, fiyatı: 40.000 Euro
Sağda: Coperni Swipe Çanta, camdan imal edilmiş, fiyatı: 3.600 Euro

YILDIZ TOZU TOPLAYAN UZAY ARACININ MALZEMESİ PODYUMDA

 Ultra-modern tarzıyla bilinen Coperni modaevinin bu koleksiyonu tema olarak bilim-kurguyu merkeze oturtmuştu. Fransa merkezli firmanın 5 Mart’taki defilesi Stanley Kubrick’in ünlü bilim kurgu filmi “2001: A Space Odyssey”deki siyah monolite gönderme ile açıldı. The Matrix (kıyafet desenleri), Close Encounters of the Third Kind (defile müziği) filmlerinden detaylarla dolu defilenin ardından en çok konuşulan da silika aerojelden yapılan çanta oldu. Kuyruklu yıldızlardan toz toplamak için uzaya gönderilen araçlarda bile kullanılan bu malzeme, dünyadaki en hafif katı materyal olarak biliniyor ve bu özelliğiyle Guinness rekorlar kitabına da girmiş. Çantanın ağırlığı sadece 33 gram. %99’dan fazlası hava, %1’den azı da kumun ve dolayısıyla camın ana maddesi olan silika.

YÜKTE HAFİF PAHADA AĞIR

 Coperni çantanın nazenin ve rüyalardan fırlamış mistik görüntüsü sizi aldatmasın; aerojeller bulutsu görüntülerinin ve hafifliklerinin aksine -273 ve 3000 santigrat dereceye varan ekstrem sıcaklıklara dayanabilen, ağırlığının 4000 katı bir basınca bana mısın demeyen materyaller. Fakat malzemenin zaafı kırılganlığı, darbe mukavemeti o kadar yüksek olmayabiliyor, çarpmayla kırılabiliyor, ama bunun için de çeşitli polimerlerle güçlendirme yapılıyor. Yapılışı da uzun ve meşakkatli olmakla birlikte aslında çok kompleks ve yüksek teknoloji gerektirmiyor. Kabaca tarif etmek gerekirse, katı madde, solventle jelleştiriliyor ve (çoğunlukla) ısı kullanılarak materyaldeki gözeneklerdeki sıvının yerine hava dolduruluyor. Bu şekilde düşük yoğunluklu, hafif katılar elde ediliyor.

2 gram ağırlığındaki silika aerojel, 2500 gram ağırlığındaki bir kayayı rahatlıkla taşıyor.

 Çantanın yapıldığı aerojel materyalin icadının hoş bir de hikayesi var. 1920’lerde Amerikalı kimya profesörü Samuel Kistler bir meslektaşıyla iddiaya girer. Jel yapıdaki bir nesnenin küçük mikroskopik gözenekleri (nanoporlar) sayesinde sıvı olmadan da yapısını koruyabileceğini ve nesnenin yapısını bozmadan sıvının gazla değiştirilebileceğini savunur. Uzun çalışmalar sonrasında 1931 senesinde haklı çıkar ve buluşu ünlü Nature dergisinde yayınlanarak tarihe geçer.

 Bugün silika aerojelin kilo fiyatı 2 milyon liranın üzerinde, yani altınla hemen hemen eşdeğer. Bu durumda Kistler’in bir iddialaşma üzerine giriştiği iş simyacılığa kadar varmış denebilir mi bilmiyorum ama bu pahalı malzeme, öyle mücevherlerde falan değil, roket izolasyonu, ultra zenginlerin evlerinin dış cephe kaplamaları gibi yerlerde kullanılıyor. 1999’da NASA’nın kuyruklu yıldız tozu toplamak için uzaya gönderdiği ilk araçta tenis raketi şeklindeki en mühim toplayıcı ünitenin yapımında işte bu nano-materyal kullanılmış. Araç 5 yıla yakın süren yolculuğunda 4.8 milyar kilometre yol gitmişti ki bu ~6000 kere aya gitmek demek, sonunda menziline varmış ve Wild 2 isimli kuyruklu yıldızdan topladığı tozları dünyaya geri getirmiş. Sıcağa ve soğuğa dayanıklılığıyla, gözenekli yapısıyla fiberglasa kıyasla 40 kat daha güçlü mükemmel bir izolasyon malzemesi olarak biliniyor ve kullanılıyor, ama tabii çok pahalı. Yine bu güçlü izolasyon özelliği sayesinde, NASA Mars’a gönderilen uzay araçlarında da bu malzemeyi kullanmış.

1999’da Wild 2 kuyruklu yıldızına gönderilen uzay aracında yıldız tozu toplamak için silika aerojel odacıklarıyla inşa edilen panel

COPERNI’NİN İLK NUMARASI DA DEĞİL

 Bu aerojel çanta, Coperni’nin teknolojiyi kullanarak dikkat çekmeye çalıştığı ilk hamle de değildi. 2023 İlkbahar-Yaz koleksiyonunun defilesinde Bella Hadid’e birkaç dakika içerisinde sprey kumaşla oracıkta podyumda elbise yapmışlardı. Bu da aslında yeni bir teknoloji değil. Fabrican isimli patentli sprey kumaş 2010’dan beri var olan, askeri, tıbbi pek çok potansiyel kullanım alanı düşünülerek tasarlanmış bitkisel bazlı bir kumaş.

Coperni SS 2023 defilesinde Bella Hadid, Fabrican isimli sprey kumaşla podyumda giydirilirken

 Coperni’nin bu defilesindeki teknoloji numarasına konu aerojel çanta, hafifliğine rağmen ağırlığa, basınca ve ısıya mukavemetli. Ama yine de oldukça kırılgan bir malzeme ve higroskopik, yani aşırı derecede nem çeken yapısıyla çıplak tene teması çok da iyi bir şey değil. Zaten bir şeyler taşımak ve kullanmak için tasarlanmadığı da aşikar, aksini düşünmek biraz naiflik olurdu. Bu çanta bir prestij çalışması. Fakat bu özel ve hatırda kalan parça bile koleksiyonun genelinin sıkıcılığını (temanın ilginçliğine ve defile koreografisine rağmen) ortadan kaldırmaya yetmemiş. İlk kurulduğundan beri dikkatle izlediğim bu markayı sırtında taşıyan işte bu swipe çanta gibi bazı prestij hamleleri desem, pek itiraz eden olmaz zannediyorum. “Aman bu da biraz şov” dedirtse de, bazen maksat koleksiyonun zaaflarını ve kimliksizliğini örtmekmiş gibi görünse de, böyle teknoloji manasız sansasyonel dikkat çekme çabalarına göre çok daha değerli buluyorum. ve hatta genel anlamda tasarım, biraz saçmalama riskini ve cesaretini seviyor. Yeter ki çıkış noktası ve amaç sadece sansasyon ve tepki çekmek olmasın. Onlarca, yüzlerce “aman buna ne gerek var” denen şey içerisinden çıkan bazı tasarımlar, bireysel ve toplumsal hayatlarımızda çok özel ve etkili olabiliyor. Onun için, dikkat çekme çabası olarak da yorumlanabilecek bu tarz deneysel tavırları, sanat, teknoloji, kültür veya tarih gibi kuvvetli bir ayak üzerinde yükselmesi kaydıyla, hiç göz devirmeden merakla izliyorum ve bu tarz işlere mümkün olduğunca alan açma taraftarıyım.

Elif Akyolhttps://www.instagram.com/dolcevitaistanbul

- Advertisment -