Ana SayfaGÜNÜN YAZILARIYüzyılın Modacısı, devrinin Influencer’ı, Nazi Ajanı, tayyörlere fısıldayan kadın: Coco Chanel

Yüzyılın Modacısı, devrinin Influencer’ı, Nazi Ajanı, tayyörlere fısıldayan kadın: Coco Chanel

Gabrielle Chanel: Fashion Manifesto sergisi Londra Victoria & Albert Museum’da bu haftasonu ziyarete açıldı. Chanel Moda Evinin kurucusu Coco Chanel, sadece güzel kıyafetleriyle ünlü bir terzi değildi. Times dergisinin 20. yüzyılın en etkili 100 ismini seçtiği listedeki tek moda tasarımcısıydı. Sansasyonel hayatı da kariyeri de yaşadığı yüzyılda derin izler bıraktı. Çağın giyim alışkanlıklarını kökten değiştiren, etkisini halen günlük hayatlarımızda bile gördüğümüz stili, şahsi hayatı ve modaya kattıkları ile, bu sergi vesilesiyle Chanel’in geçmişinde kısa bir yolculuğa çıkıyoruz.

Dün açılan Gabrielle Chanel: Fashion Manifesto Sergisinden, V&A Museum Londra.

Gabrielle Bonheur “Coco” Chanel, 1883’te Batı Fransa’da bir kasabada, Saumur’da, kısıtlı imkanlara sahip bir ailede doğmuş; annesi bir hastanede hademe, babası ise çerçi. Bir göz odada yaşayan altı çocuklu bir aile. Babası nüfusta “seyyar” diye kayıtlı. Gabrielle 11 yaşındayken annesi ölmüş. Yetimlere bakan bir manastıra gönderilmiş. Orada terzilik öğrenmiş.

Yaşı ilerlediğinde, çocukluğunun bu zamanlarını soranlara biraz fantastik hikayeler uydurarak cevap verirmiş Coco. Doğduğu yılı 1893 yaparmış mesela, annesinin vefatından sonra babasının gemiyle gittiği Amerika’da kazandığı büyük servetten, asil sülalesinden, yanında büyüdüğü iki halası olduğunundan bahsedermiş.

Gençlik yıllarında terzilikle geçinirken bir yandan da Moulins’da bir pavyonda şarkıcılık da yapmış. “Coco” da buradaki takma ismi. Her ne kadar kendisi babasının çocukken ona bu ismi verdiğini söylese de muteber kaynaklar Coco’nun “metres, kapatma” manasındaki Fransızca cocotte’dan geldiğini söylüyor.

Sevgilileri de, siyasi ilişkileri de olaylı

Birinci Dünya Savaşı sırasında, Romanov prensi Grandük Dmitri Pavlovich’le ilişkisi olmuş. Kraliçe 2. Elizabeth’in kocası Prens Philip’in de özbeöz kuzeni bu Dmitri. Hatta Rasputin’i öldüren ekipten biri. Chanel’in daha sonraları kompozitör Igor Stravinsky ve ressam Salvador Dali’yle de romantik ilişkiler yaşadığı iddia ediliyor. Coco’nun yakın temasları arasında “Serçe” lakaplı Nazi ateşesi Günther von Dincklage da var. Hatta “Chanel, bizzat Nazi ajanıydı” iddiası da çoklarınca kabul görüyor. Emrinde çalıştığı söylenen istihbarat bürosu şefi General Walter Schellenberg savaş sonrası Nüremberg’te altı yıl mahkumiyet almış ve hapisten çıktığında geçimini, ailesinin iaşesini, hatta öldüğünde cenaze masrafını bile Chanel karşılamış. Fransa işgal altındayken, Nazilerle yakınlığından faydalanarak, ihtilaflı olduğu bir parfüm firmasına çökmeye çalışıyor, “bu firmanın sahipleri Yahudi” diye Nazi yönetimine ispiyon mektupları döşeniyor. İkinci Dünya Savaşı sonrası, Dincklage ile ilişkisi soruşturma konusu olunca, Winston Churchill araya giriyor da Coco Chanel yargılanmaktan kurtuluyor.

Romanov Grandükü Dmitri ile sol üstte, Rus Dansçı Serge Lifar ile sağ üstte, altta Salvador Dali ile.

1971’de 87 yaşında veda ettiği hayatı, pek çok filme, sayısız kitaba, bir de Broadway müzikaline hatta mangalara bile konu oldu.

Coco Chanel’in kariyerinin bugün dünya modası üzerinde büyük etkisi var.

Sansasyonel hayatı kadar, kadın giyiminde çığır açan çizgisi de 1900’lere damgasını vurdu. Kadınlara nispeten konforlu giysilerle şıklık ve zarafetten feragat etmeden, rahat, sportif ve güncel olabileceklerini vadediyordu. Hatta ünlü tüvit tayyörlerinin ilham kaynağının Suffragette Suit olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Suffragette Suit yani Süfrajet Tayyör, 1910’lar ABD’sinde kadınların oy hakkı hareketi bünyesinde yaygınlaşan etek ceket takım elbisenin adı.

1800’lerin kısıtlayıcı giyimine tepki olarak geniş ve rahat etekli bu takım Amerikan Kadın Terziler Birliği’nce tasarlanıp üretilmiş. O dönemde darlığı yüzünden kadınları topalmış gibi yürümeye zorlayan “hobble skirt”(topallatan etek)’e tepki olarak doğan işte bu sufrajet tayyör, Chanel’in ikili takımlarına da ilham olmuş ve önceden kadın giysilerinde hiç kullanılmayan esnek kumaşları kullanmasıyla da yine konfor açısından giyimde yepyeni bir döneme girilmiş.

Chanel Tayyör

1800’lerden 1900’lerin başından fotoğraf ve videolarda gördüğümüz o alengirli kadın kıyafetleri ne oldu da bugünkü hale evrildi diye merak ediyorsak işte cevabı burada: Chanel oldu.  Kadın-erkek ilişkileri, kadının erkten pay almaması ve sosyal hayattan soyutlanması yönünde inşa edildiğinden, o zamana kadar kıyafetler de buna göre tasarlanmıştı, bilhassa toplumun üst segmentindeki kadınların rahatça dışarda dolaşıp günlük hayata katılabilecekleri bir stil anlayışı hakim değildi. . 1800’lerin sonuna dek süs bebek gibi donatılıp bir köşede oturması beklenen kadın, giymesi zor, çıkarması zor, yapılması zor, velhasıl her şeyi zor bir kıyafet tarzına adeta mahkumdu.  Chanel’in tasarlamış olduğu, şıklıktan, zarafetten ödün vermeden konfor sağlayan yeni tip kadın kıyafetleri, kadınların sosyal ve siyasi hayata katılması sürecine katkı sağladığı için önemliydi.

Chanel, kadınları iki parça takım elbiseyle, o zamana kadar erkek iç çamaşırlarına mahsus addedilen penye, jarse gibi esnek kumaşlarla ve pantolonla tanıştırdı. Hatta kadında kısa saçı ve bronz teni de havalı ve makbul bir şey olarak ilk takdim eden de Chanel’di.

Chanel Pantolonlu takım, 1937-38.

Ünlü Little Black Dress’in ilk versiyonu, Vogue ABD, Ekim 1926.

Chanel Suit diye bilinen ünlü tayyörleri, kadınlara pantolon giydirmesi, moda terimleri arasında yerini alan Little Black Dress (Küçük Siyah Elbise), Alexander Dumas’nın romanı Kamelyalı Kadın’dan ilham aldığı ünlü Chanel kamelyası, bacağı uzun ayağı küçük gösteren siyah burunlu bej ayakkabılar, imitasyon malzemelerle değerli taşları birlikte kullandığı o zaman için alışılmadık bijuterileri (zamanın ünlü moda evi Poiret, bu konuda Chanel’in öncülü sayılabilir), yünlü erkek takım elbiselerinin kumaşlarını, jarse ve sair örme kumaşları kadın giysilerinde kullanması, eskiden sadece denizcilerin giydiği çizgili breton üstleri sivil giyime dahil etmesi, moda evinin alamet-i farikası haline gelen tüvit kumaşlar, kapitone deri çantalar… Chanel’in modaya kattıkları saymakla bitmiyor.

Rihanna, kamelyalı elbisesiyle Chanel’in ünlü tasarımcısı Karl Lagerfeld temalı 2023 MET Gala’da.

Kamelyalı kadın: Coco Chanel 1913, burada beline taktığı kamelya, markanın sembollerinden biri halini aldı.

İki renkli Chanel ayakkabı, 1957.

Bijuteri ve mücevher tasarımlarında Venedik, Mısır ve Bizans’tan etkilendiğini de görebilirsiniz ki bu çizgiyle nam salmış Robert Goossens’ın mücevher firmasıyla çalışmış olması da kayda değer.

Denizcilere mahsus çizgili Breton üst ile Coco Chanel, 1928.

Chanel’in ilk olarak 1955’te tasarladığı 2.55 çanta.

İşte Coco Chanel’in geliştirmiş olduğu bu yeni şık, güçlü ve konforlu stil, kadınların sosyal hayata katılma sürecini de hızlandırmış ya da devam eden o sosyo-kültürel ve ekonomik sürecin bir parçası olmuş.

Bu sergi de bütün bunların örnekleri ve hikayesiyle görülebileceği adı üstünde tam bir manifesto olmuş.

Gabrielle Chanel: Fashion Manifesto sergisi Victoria & Albert Museum, Londra’da 25 Şubat 2024’e kadar ziyarete açık.

Coco Chanel’e atfedilen sözlerden birkaçı:

“Moda değişir, ama stil kalıcıdır.”

“Ben modayla uğraşmıyorum, modanın ta kendisiyim.”

“Takıdan maksat kadını zengin göstermek değil tezyin etmektir, bu ikisi farklı şeyler.”

Elif Akyol.

https://www.instagram.com/dolcevitaistanbul/

- Advertisment -