Ana SayfaHaberlerFutbol şöleni bugün başlıyor: EURO 2020’nin baş ve başaltı güreşçileri

Futbol şöleni bugün başlıyor: EURO 2020’nin baş ve başaltı güreşçileri

Pandemiden dolayı bir sene ertelenen 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası nihayet başlıyor. Şampiyonada bu kez Türkiye de var. Şölenin başlamasına saatler kala bu yaz kendinden söz ettirecek takımlar üzerinden turnuvaya genel bir bakış atıyoruz.

İtalya:2018 Dünya Kupası finallerine katılamayan İtalya, gözünü 2020 Avrupa Şampiyonası’na dikmiş durumda. Roberto Mancini ile yeniden yapılanma sürecine giren takım, Pradelli’nin 2012’de yarattığı dengeli takımınkine benzer bir oyun anlayışına sahip. Yeni model İtalya, elemelerdeki 10 maçın hepsini kazandı ve kalesinde sadece 4 gol gördü. Veratti her zamanki gibi sakatlıkla boğuşurken Chiesa, Immobile, Barella gibi oyuncular turnuvada İtalya’nın kaderini belirleyecek gibi görünüyor.

Hollanda:Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası tarihinde her zaman bir ekol olan Hollanda, bu kez favoriler arasında değil. Turnuvaya geliş yolundaki kadro seçimleri ile eleştirilen Frank de Boer, son olarak Lille’in şampiyon stoperi Sven Botman’ı Euro 2020 kadrosuna dahil etmeyerek muhaliflerini çoğalttı. Frank de Boer ile gücünü savunmadan alan bir takım haline gelen Portakallar Virgil Van Dijk’ın yokluğunu mutlaka hissedecek.

Belçika: Eleme gruplarında inanılmaz bir performans sergileyen Belçika, kendisinden çok büyük başarılar beklenen altın jenerasyonun son demlerini yaşıyor. Gelecek seneki Dünya Kupası bu takımın son turnuvası olabilir, bu yüzden de üstünde baskı hissediyor. Tabii iki senedir form tutamayan Eden Hazard ve sakatlığından dolayı takıma geç katılacak olan Kevin De Bruyne, teknik direktör Roberto Martinez’i düşündürtüyor. Yine de Martinez’in takıma oynattığı müthiş futbol onları favoriler arasına koyuyor.

Fransa: Kariyerinin en iyi sezonlarından birini geçiren Karim Benzema’yı inanılmaz geniş kadrosuna dahil ederek takımını 3. bölgedeki bağlantı oyununda rakipsiz hale getiren Deschamps ve ekibi için son dünya kupasında olduğu gibi bu turnuvanın da favorisi diyebiliriz. Hiçbir sakat oyuncunun bulunmadığı takımda tek sorun Antonie Griezmann’ın formsuzluğu; ama turnuvanın en geniş kadrosuna sahip olan Horozlar buna da bir çözüm bulacaktır. Her mevkide dünyanın en iyisi veya en iyisi olmaya aday oyuncularıyla Deschamps’ın takımı, bir türlü dolu dizgine geçemeyen frenli oyununa rağmen sahada başarıya açık bir takım olacaktır.

Portekiz: Yakın tarihte Euro 2004 dışında hiçbir turnuvada favoriler arasında yer alamayan Portekiz, 2016’da kupayı müzesine götürmeyi başarmıştı. Bu sene kadro ve teknik direktör gücüyle favoriler arasına giren takımda kusursuz bir sezon geçiren Ruben Dias, Manchester City’de kanat forvet ve orta saha olarak sorumlulukları artan Bernardo Silva ve tabii ki her an skoru değiştirebilecek oyunuyla Christiano Ronaldo ekibin en önemli isimleri… Bruno Fernandes, Joao Cancelo, Andre Silva gibi yetenekleri de unutmamak lazım. Fernando Santos’un müthiş teknik direktör meziyetleriyle tam bir turnuva takımı olarak anılan Portekiz, gücünü katlamış haliyle bu kez final ve şampiyonluk adayı.

İngiltere:İngiliz milli takımı2018 Dünya Kupası’nda yarı finale kadar yükselerek bu klasmandaki heyecan eksikliğine bir son vermişti. Southgate’in elemelerin başındaki kadrosu ile Euro 2020 kadrosu arasında 11 kişilik bir değişim görünüyor. Bu takımın kozları; alttan gelen genç oyuncuların etkili performansı… hâlâ takımda olan demirbaşlar… hocanın konulduğu kabın şeklini alan taktik dehası… gerektiğinde 3’lü savunma hattı, gerektiğinde Harry Kane’in arkasına yerleştirilen iki 10 numaralı formasyonla oynayabilme yetisine sahip kadrosu…

Bu kadro mutlaka kendinden söz ettirecektir.

İspanya: Turnuvanın en büyük favorilerinden olmasa da şampiyonluk adayları sıralandığında ismi geçen takımlardan biri. 2008 ve 2012 Avrupa Şampiyonası’nı ve 2010 Dünya Kupası’nı kazanarak milli takımlar tarihine damga vurmuşlardı. Sonrasında bu başarılara yaklaşamayan İspanyollar 2018’e bir umutla gitmişler, ama ilk grup maçlarına günler kala teknik direktör Julien Real’in Madrid ile anlaştığı resmi olarak açıklanınca, İspanya Futbol Federasyonu bunu bir saygısızlık olarak kabul edip Lopetegui’nin görevine son vermişti. Mevkiinde dünyanın en iyisi diyebileceğimiz Sergio Ramos’u kadroya almayarak -ki takımda onun dışında ‘mevkiinde dünyanın en iyisi’ yok- gündeme gelen teknik direktör Luis Enrique genç oyuncularıyla yine bir tehdit oluşturuyor ama kadrosunda bu sezon kendi kulübünde süre alamayan oyuncuların sayısının hayli fazla olduğu unutulmamalı.

Almanya:Son iki senedir takımını Bayern Munich iskeleti ile kuran Joachim Löw soru işaretli oyuncularına rağmen baş altı takımlar arasında kendine yer buluyor. Bu şampiyonanın ardından Löw’ün de koltuğunu, Bayern Munich’ten ayrılan Hansi Flick’e bırakacağını hatırlatmakta fayda var. Bek problemi yaşayan panzerlerde, 3’lü savunma tercihi ön planda. Kalesinde tarihin en iyilerinden biri Neuer, savunmada Chelsea’de iyi bir sezon geçiren Antonio Rudiger, orta sahasında Kroos, Kimmich gibi altın ayaklar bulunduran Almanya hücum hattında bir formsuzluk yaşamazsa bu yazı iyi geçirenler arasına girebilir.

Türkiye: Elemelerde son dünya kupası şampiyonu Fransa karşısında sergilenen oyun milli takım adına heyecan vericiydi. Bunun üstünden biraz zaman geçse de Dünya Kupası elemelerinde Hollanda’ya karşı sergilediği oyunla gücünü tekrar hatırlattı Milliler. Zaten dış basında da “dark horse” olarak gösteriliyor. Kadrodaki oyuncuların hepsinin rekabetçi bir sezon geçirmesine ve bireysel performanslarının üstünlüğüne bakıldığında Türkiye’nin tarihinin en iyi kadrosuyla Euro 2020’ye ayak bastığını söylemek yanlış olmaz.

Taktiksel yapıya gelecek olursak, son hazırlık maçlarında 3 stoperli bir dizilişi deneyen Şenol Güneş, ilk planı bu olmasa da gerektiği anlarda kullanabileceği bir koz olarak 3’lü savunmayı elinde tutuyor. Millilerde sakatlığı nedeniyle sezonu kapatan Cenk Tosun önemli bir eksiklik olarak görülse de Enes Ünal ve Kenan Karaman gibi oyuncuların bu açığı kapatabilecek potansiyele sahip oldukları muhakkak.

Milli Takımın Euro 2008’deki başarının benzerini yaşamaması için hiçbir neden yok…

- Advertisment -