31 Mart 2019 İstanbul seçiminin YSK tarafından iptal edilmesi sonrasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında açılan davada karar aşamasına gelindiği ve İmamoğlu’na yasak geleceği yönündeki haberlerin üzerine CHP, olağanüstü gündemle İstanbul’da hukuk zirvesi yapıyor.
İmamoğlu hakkında verilecek olası yasak kararına karşı CHP’nin yol haritasının belirleneceği zirveye Ekrem İmamoğlu avukatlarıyla birlikte katılırken, zirvede CHP genel başkan yardımcıları Ensar Aytekin, Gökan Zeybek, Gül Çiftçi ve Burhanettin Bulut’un yanısıra CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın da yer alıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Sosyalist Enternasyonal’in toplantısına katılmak için Amerika’ya hareket ettiği saatlerde toplanan zirve öncesi siyaset kulislerini yeniden hareketlendiren CHP’nin cumhurbaşkanı adayının kim olacağına ilişkin tartışmaların da zirvede değerlendirileceği beklentisi yüksek.
Zirveyle ilgili beklenti, öneri ve görüşlerini dile getiren çok sayıda CHP’linin kulislerde “Yasak kararına karşı CHP, cumhurbaşkanı adayının İmamoğlu olduğunu açıklayabilir. İmamoğlu için en büyük ve etkili koruma kalkanı bu olabilir” yorumunda bulunması dikkat çekiyor.
Zirve öncesi konuşan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’nın “Anadolu’yu karış karış gezeceğiz. Haksızlıkları, hukuksuzlukları anlatacığız. Yargıtay’da muhtemel istinaf kararının bozulması yönünde çaba göstereceğiz” sözlerinin CHP’nin yol haritasının omurgasını oluşturacağı söyleniyor.
Buna göre; İmamoğlu halkla buluşmalarını yoğunlaştırırken, CHP’de iktidara sert eleştirilerini büyütüp, halkın İmamoğlu’na desteğini daha da büyütmeye çalışacak.
Ahmak davası
İmamoğlu’yla ilgili siyasi yasak davası kamuoyunda “ahmak davası” olarak biliniyor.
İmamoğlu, dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun isim vermeden kendisine yönelik “Avrupa’ya giderek Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini millet sana ödetecek” sözlerine yanıt vermiş ve “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” demişti.
İmamoğlu’nun bu yanıtının ardından YSK’nın o dönemki başkanı Sadi Güven, kendisi ve görevdeki kurul üyelerine hakaret edildiği iddiasıyla şikayette bulunmuştu. Şikayet üzerine İmamoğlu hakkında dava açılmış, İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak istenmişti.