Selahattin Demirtaş, Almanya seyahati sırasında bir gazeteciden gelen "Kasım sonrası hükümet nasıl kurulur?" şeklindeki soruya, şöyle bir karşılık verdi:
"Ya AKP kendini değiştirecek veya Türkiye AKP'den kurtulacak. Bence çözüm budur. CHP, HDP ve parlamento dışındaki barış ve özgürlükten ve demokrasiden yana güç ve çevre alternatif bir demokratik iktidar sunabilmeliler Türkiye toplumuna" cevabını verdi.
Açıklama, kamuoyunda "HDP, CHP ile koalisyona yeşil ışık yaktı" şeklinde değerlendirildi. 7 Haziran seçimleri sonrasında da, Demirtaş, AKP dışındaki partilere kapıyı açık bırakmıştı.
7 Haziran sonrasında, “AKP’siz bir koalisyon” için MHP'yi de ikna etmenin şart olduğunu gören CHP, bu doğrultuda bir strateji geliştirdi. Seçim gecesinde, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "MHP ve HDP ile bir koalisyon kurmalıyız" dedi. Hatta CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye, kurulacak hükümetin başkanlığını teklif etti.
MHP ile sol ittifak
10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ekmeleddin İhsanoğlu ismi üzerinde anlaşan CHP ve MHP, bu defa ortak hareket edemediler. MHP kapılarını kapattı. CHP ile 2014’te girilen ittifaka da, MHP tabanının önemli bir kısmı sıcak bakmamıştı. Tayyip Erdoğan'ın 2014’te aldığı yüzde 52'lik oyun bir kısmının, MHP tabanından geldiği biliniyor. 2010 referandumunda da, MHP tabanından benzer bir kayma olmuştu Belki de, bu deneyimleri tekrarlamak istemeyen Bahçeli, "sağcı" AK Parti'ye karşı "solcu" CHP ile işbirliği yapmayı artık mantıklı görmüyor.
1 Kasım'da tablo değişir mi?
Demirtaş “CHP, HDP ve parlamento dışındaki demokrasi ve özgürlükten yana olan güçler, iktidar alternatifi yaratmalıdırlar” noktasında. Parlamento matematiği açısından bakalım: CHP ile HDP'nin en az toplam 276 milletvekiline ulaşması gerekli. Şu an CHP’nin 132, HDP’nin 80 milletvekili (yani toplam 212 milletvekili) var. Geriye 64 milletvekili kalıyor.
Şu anki anketler, 1 Kasım’da, büyük olasılıkla 7 Haziran’dakinden çok farklı bir tablo oluşmayacağını gösteriyor. CHP ile HDP'nin toplam 64 milletvekili daha fazla çıkartması, imkansız görünüyor.
HDP ve iktidar
Demirtaş bu değerlendirmeyi neden yapıyor? Aslında, her siyasi partinin önüne kendine göre bir “iktidar hedefi” koyması, zaten normal olan. HDP, 7 Haziran seçimlerinin ardından hükümet formüllerinin dışında kaldıysa da, 1 Kasım’da farklı bir perspektif gelişebilir. Hatırlayalım: HDP’nin hükümet dışında kalması, Kandil dahil, çok değişik çevrelerin eleştirisine neden oldu.
Eğer 1 Kasım’da tek parti iktidarı çıkmazsa, en kritik parti MHP olmaya devam edecek. MHP'nin, AK Parti'yi dışarıda bırakan bir koalisyonda yer alması, hem matematiksel hem siyasi olarak çok zor. Bunun değişmesini beklemek de, gerçekçi görünmüyor.
AK Partili formüller
1 Kasım’dan sonra da, 7 Haziran seçimlerinden sonra olduğu gibi, AK Partinin ana gövdesini oluşturacağı değişik koalisyon formüllerinin gündeme gelmesi, yüksek ihtimal.
Demirtaş "AK Parti'nin kendini değiştirmesi" şeklinde bir değerlendirmede bulunuyor. Bu değerlendirmenin, ilginç bir potansiyeli içinde barındırdığı bir gerçek. Ama “AKP değişirse biz de koalisyon ortağı olabiliriz” şeklinde bir çıkarım da, şimdilik zorlama olur.
Çözüm sürecine dönüldüğünde…
Ne olursa olsun, Türkiye, eninde sonunda çözüm sürecine yeniden dönecek. Silahların bırakılması ve demokratikleşme projelerinin geliştirilmesi için masaya oturulacak… Bu ortamın oluşabilmesi için de, oluştuktan sonra sürecin yürümesi için de, “AK Parti ile HDP’nin geçmişte olduğu gibi birlikte bir mesai vermeleri” gerekecek.
7 Haziran seçimlerinde gündemde olan ihtimallerden biri “AK Parti HDP koalisyonu”ydu. Tırmanan çatışma ortamında, bu ihtimal tamamen unutuldu. İki parti arasında, koalisyon görüşmesi bile gerçekleşmedi.
“CHP-HDP birlikteliği” konusuna gelince… Bu perspektifi şöyle okumak mümkün: “AK Parti CHP koalisyonu fikrine, HDP'nin de (psikolojik) katkı yapması” Zaten HDP “büyük koalisyon”a destek verebileceğini, koalisyon görüşmeleri sırasında da açıkladı.
Sonuç olarak, eğer AK Parti tek başına iktidar olabilecek çoğunluğu yakalayamazsa, ufukta bu kez kaçınılmaz olarak koalisyon olacak. Yeni deneyimlere, yeni arayışlara açık olmakta, cesur olmakta fayda var.
Koalisyon arayışı, uzlaşma kültürünün gelişmesi demek. Siyaset, değişik bilinmeyenleri görebilmek ve bunları çözebilmek sanatı.