Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in, ‘Güçlü bir Mersin için Buluşma’ toplantısına davet ettiği Mersinliler ‘Buluşma’nın heyecanıyla dünyanın dört bir yanından gelmişlerdi.
Mersin için ne yapabilirdik?
İki yıl önce Tarsus Amerikan Koleji’nin ‘Kariyer Günleri’ne birlikte katıldığımız emekli büyükelçi Bozkurt Aran’la Tarsus’un tarihi sokaklarında dolaşmıştık. Bozkurt, Sen Pol Kilisesi, Danyal Peygamber’in mezarı, Tarihi Roma Yolu, Kleopatra Kapısı, Kırk Kaşık ve eski Tarsus evlerini gördükçe hayıflandı. 4 sene kaldığı şehri hiç tanımamış olduğunu itiraf etti.
Hıristiyanlığın yayıcısı Sen Pol, İncil’deki sözlerine, “Ben Tarsuslu bir Yahudi’nin oğluyum” diye başlar. Tarsus, tarihi bir şehir. Büyülü bir şehir. Bakımsız ve terk edilmiş bir hali var. Bizim ilk gençliğimizde Türkiye’nin en canlı ve zengin şehirlerindendi. Biz Tarsuslular “Nerelisin?” diye sorulduğunda, “Mersinliyim” demez, “Tarsusluyum” deriz. Mersinli arkadaşlarımız bu toplantıda da sitem etti. Bu iki şehir geçmişten günümüze rekabet içindedir. Bu rekabet sürecektir, faydalıdır.
Mersin güzel şehir
Mersin il merkezimizdir. Ülkemizin en çekici kentlerinden birisi haline geliyor. Portakal bahçelerinin koca apartmanlara dönüştüğü bir şehirden söz ediyoruz. İnşaat furyasının ardından toparlanmaya başladı. Sahil çevre düzenlemesiyle yaşanabilir, gezilebilir bir karakter kazandı. Çok sesli, çok kültürlü yapısı ona canlılık veriyor.
Toplantıya Mersinli basın, bilim, sanat ve iş dünyasından isimler katıldı. Mehmet Nane, Erden Timur, Burak Tümer, Erdal Çiftçi, Şila Gök, Celal Toroğlu, Ömer Onan, Derya Baykal, Mabel Matiz, Prof. Dr. Uğur Ersoy, Prof. Dr. Adnan Gökçel, İrfan Donat, İsa Çelik, Sedef Kabaş, Soner Sarıkabadayı, Dilara Koçak, Mehmet Tüfekçi, Prof. Dr. Emre Akkuş, Prof. Dr. Serdar Küçükoğlu, Ebru Erke ve Ali Avcı. Vahap Seçer, sözlerine şöyle başladı:
“Her şeyin başlangıcı vardır. Ben 2.5 yıldır belediye başkanıyım. Burada bir noksanlık gördüm ve burada çalışmak istedim. Burada elçi vazifesi gören komitede yer alıyorsunuz.” Herkes “Ne yapabilirim?” çabası içindeydi. Beslenme ve diyet uzmanı Dilara Koçak’ın “Her Mevsim Mersin” sloganı beğeniyle karşılandı. Mersin Ticaret Sanayi Odası Başkanı Ayhan Kızıltan, “Her geçen gün kentimizin ileriye gittiğini görerek yaşıyoruz. Kurumlar arası diyaloğu ve işbirliğini biz büyükşehir ile yerleştirdik” dedi. Doğduğumuz toprakları sahiplenmek insani bir duygu. Orada bizi bugünlere getiren geçmiş yatıyor. İtalyan aforizma yazarı Fabrizio Caramanga: “Şehirler, insanlar gibidir. Bir adları ve onlara kesin karakter veren erdemleri, kusurları ve özellikleri vardır. Ama kaçan, uçup giden ve tanımlanamayan bir şeyler de vardır. Bunlar, şehirleri yeniden gördüğümüzde onları bizim için yeni ve beklenmedik kılar.”
NOT: Tarsus’un simgelerinden, şehrin ilk kadın esnafı Seher hanımın oğlu ve Seher Gişesi’nin sahibi Selçuk Togo’yu kaybettik. Tarsus tarihinde bir defter kapandı. Başta yakınları olmak üzere Tarsusluların başı sağ olsun.