Ana SayfaYazarlarHasan Celal Güzel’in ardından

Hasan Celal Güzel’in ardından

 

Hasan Celal Güzel’in vefatı bir bakıma bir devrin kapanması anlamına geliyor. Çünkü o kendi başına bir ekoldü. Yaptıkları ve söyledikleriyle Türkiye’de önemli roller oynadı.

 

Hasan Celal Güzel bürokrat olarak başladığı meslek hayatını politikacı ve sonra fikir adamı olarak tamamladı. Herkesle olduğu gibi merhum Güzel ile de anlaştığım ve anlaşamadığım noktalar vardı. Ama onun varlığı ve faaliyetleri gözden kaçırılamayacak, ihmal edilemeyecek bir gerçekti.

 

Hasan Celal Güzel Ankara Siyasal’ı bitirdi. Yere göğe sığdırılamayan, ama memlekete de kendilerine de ne kadar hayırları dokunduğu şüpheli 68 kuşağındandı. Solcu olmadığı için bu yanı hiç öne çıkmadı, unutuldu gitti. Kendisi sohbetlerinde zaman zaman bunu hatırlatırdı.

 

Güzel daha üniversite yıllarında sosyalizme ve sosyalist hareketlere karşı çıktı. Okuduğu okul bir tür işgal altında olduğundan bu cidden bir cesaret ve dirayet meselesiydi. Güzel, sosyalist öğrencilerin kulüplerine karşı Hür Düşünce Kulübü adı verilen bir kulüp kurdu. Sonraki yıllarında da sosyalizmden hazzetmedi; sosyalistler ve sosyalist akımlarla çeşitli şekillerde mücadele etti. Ama hemen her Mülkiyeli gibi Güzel de başka bir çizgide hayli devletçi bir insandı. Meslek hayatı da bu eğilimlerini takviye etti.

 

Hasan Celal Güzel’i oldukça geç tanıdım. Bunun sebebi bürokratik hayata girmek yerine akademiye katılmayı tercih etmemdi. Güzel bürokraside âdetâ bir ekol yarattı ve böylece birçok neslin yolunu açtı. Onu bürokraside yaptığı öncülük merhum Sabahattin Zaim’in akademide yaptığı öncülükle benzeştirilebilir. Zaim Hoca, üniversitelerde sol Kemalistlerin sarsılmaz bir tahakkümünün olduğu yıllarda dindar Anadolu çocuklarının tutunabilmesi için çabaladı. Abdullah Gül’ün de aralarında bulunduğu birçok kişinin yolunu açtı. Üniversitelerde yer bulmasına yardımcı oldu. Hasan Celal Güzel aynısını bürokraside gerçekleştirdi. Bürokrasi Kemalistlerin mutlak egemenliği atındaydı. Dindar Anadolu çocuklarının bu kapalı yapıya girebilmesi çok zordu. Güzel bu kuşatmayı yardı. Peşinden pek çok genci de sürükledi. Bazıları emekli olmuş, bazıları hâlen görevde bulunan çok sayıda bürokrat onun rahle-i tedrisinden geçti. Bu yüzden Hasan Celal Güzel’in bu ülkede gelmiş geçmiş en önemli bürokratlardan biri olduğu söylenebilir.

 

Hasan Celal Güzel üst seviye bürokratik görevler, sebebiyle fiilen daima siyasetin içindeydi, ama resmen siyasete geçmesi Özal döneminde gerçekleşti. ANAP’ta önemli görevler aldı. Özal’ın ardından yapılan yarışta Mesut Yılmaz’a mağlup oldu ve ayrı bir parti kurdu. Ama umduğunu (ve belki de hak ettiğini) bulamadı.

 

Hasan Celal Güzel’in toplumun gönlüne girişi 28 Şubat sürecinde vuku buldu. Hemen herkesin sindiği o karanlık günlerde Hasan Celal Güzel cesaretle konuştu. Darbecilere kafa tuttu. Anadolu’yu karış karış gezerek darbeye karşı konferanslar verdi, toplantılar yaptı.  Ağır baskılarla karşılaştı. Hakkında dâvâlar açıldı. Sonunda uydurma bir suçla hapse mahkûm edildi ve Ayaş cezaevinde birkaç ay yattı. Ama 28 Şubat darbecileri onu bir türlü durduramadı. Bildiğini yapmaya ve konuşmaya devam etti. “Tank Hasan” lakabını kazandı.  28 Şubattaki kahramanlığıyla tarihe geçti.

Hasan Celal Güzel aynı zamanda entlelektüel ilgileri ve yetenekleri de olan bir insandı. Üniversite dünyasını yakından takip etti. Üniversitelerde dersler verdi. Daha sonra Yeni Türkiye dergisini yayınladı. Bir fikir adamı olarak kendisiyle her konuda hemfikir değildim. Özellikle Kürtlere ve Kürt problemine bakışta çok ayrı uçlardaydık. Ama bütün meslek hayatı bürokraside geçmesine, devlet geleneğine sıkı sıkıya bağlı olmasına rağmen, merhumun kuvvetli demokratik ve özgürlükçü eğilimleri de vardı. 28 Şubat’a karşı çıkmasının ana sebebi de buydu.

 

Bu dünyadan bir Hasan Celal Güzel geçti. Dolu dolu yaşadı. Hayatın hakkını verdi. Allah rahmet eylesin. Ruhu şad olsun. Ailesinin, yakınlarının ve sevenlerinin başı sağ olsun.

- Advertisment -