Tamam, Süper Lig’de yani futbolumuzun en tepesinde çatışma sürüyor ama peki ya alt kategorilerde, mesela PTT 1. Lig’de durum ne? Özellikle teknik direktör değişiklikleri “Yok artık ya da bu kadar da olmaz ki” dedirtecek boyutlara ulaştı.
Ligin ilk on haftası tamamlandı ve durum şu; 2015-16 sezonunda önce Alanyaspor, Balıkesirspor, Boluspor, Giresunspor, Kardemir Karabükspor, Karşıyaka, Kayseri Erciyesspor, Şanlıurfaspor ve sonunda davulla zurnayla yeni aldıkları teknik direktörlerini neredeyse sopayla kovaladılar.
Size bir sahne anlatayım ve mevzuya kaldığımız yerden devam edelim; doğu takımlarımızdan biri, Süper Lig’de o zaman. Teknik direktörlerini değiştirecekler. Bir gerekçe de bulamıyorlar. Bir zaman sonra şöyle bir yöntem gelmiş akıllarına; bir toplantı yapalım. Kentin bütün eski futbolcuları da dahil olmak üzere yazar/çizer/boyar zevatın da dahil olduğu yemekli bir toplantı düzenlendi. Ligimizin güzide takımlarından birinde zamanında forma giymiş eski milli futbolcu hocamızı burada kazığa geçirip pişirecek ve kendiliğinden gitmesi sağlanacak.
-Uzlaşı sağlayamadığın teknik adamı karşına alıp; ‘’Hocam olmuyor yapamıyoruz. Ayrılmanız hepimiz için iyi olacak…’’ demek var. Değil mi? Doğru olan budur. Zaten tazminat maddesi yerli hocalarımız için geçerli değil.-
O toplantı için de öyle şeyler söylendi ki ağzım açık kaldı. O teknik adamın yerinde olmak istemezdim doğrusu. Toplantının ardından iki hafta sonra kendisi görevinden ayrıldı zaten. Bunu neden mi yapıyorlar. Çünkü teknik adam seçimi takımın/kulübün sahibi/başkanı tarafından hatır gönül işi olarak yapılıyor. Sorsan zaten teknik adamın takıma bir etkisi yok bu memlekette. Öyle sözler veriyorlar öyle “delikanlılık kriterleri” üzerinden anlaşıyorlar ki sanırsın yer yarılıp gök aşağı inse o teknik adamı oradan kimse söküp atamaz. Öyle olmuyor tabi. Birkaç başarısız sonuç, içerden doldurulup hocanın üzerine yollanan ‘topçular’ yönetimin geri kalan zevatının söyledikleri v.b. teknik adam için çekilmez bir hal alır ve kaçınılmaz son gelir.
Bizde bir hocanın sezon içinde ikiden fazla takımda çalışamaz diye bir kural da yok. TÜFAD (Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Başkanı… Bu konudaki açıklaması şöyle; ne var ki… Adamın parası varsa bastırır istediği hocayla çalışır) da mevzuya yabancı ve uzak durunca hocaların kaderi başkanların/patronların iki dudağı arasına kalıyor. Bu memlekette dünya 3.’sü olmuş Milli Takım hocasına ‘karizması’ yok diye yol verdiler. Burası Türkiye…
Devam edelim; PTT 1. Lig’de bu sezon ilk 10 hafta bittikten sonra tam 12 teknik adam değişikliği oldu. Son olarak da Adanaspor, Denizlispor, Elazığspor katıldı bu kervana.
Bu değişikliğe henüz tevessül etmemiş 6 takım/kulüp var. 1461 Trabzon, Altınordu, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor ve Göztepe.-Bu takımlar geçen seneki hocalarıyla yola devam ediyorlar- Bu sezon başından bu yana teknik adamlarını değiştirmeyen sadece ve sadece iki takım var; Adanademirspor ve Samsunspor.
Son 5 sezonda 2010/11’de 4, 2011/12 ve 2012/13’te 6 2013/14’te sadece 5 takım teknik adamlarını değiştirmemiş.
Kural yok, kaide yok, anlaşmaya uymak ve teknik adamı kollamak, çalışanın hakkını vermek/kollamak, atılan imzaları bağıt saymak diye bir şey yok bu teknik direktörlük konusunda. Alacakları birikince kov gitsin yeni gelenle sil baştan. Takımın buna alışacakmış ülke futbolu kendini arıyormuş; hikaye, masal… Sistem başkana ve oyuncuya göre kurulmuş. Sevgisizlik diz boyu empati sıfır…
Sonu tekerlemeye kalmış bir meslektir teknik adamlık; Hoca naapsın çıkıp gol mü atsın…