Galatasaray'ın şampiyonluk öyküsü -son 35 haftanın ve-maçların haftalık değerlendirmelerine indirgenemez. Her hafta her maç neyin ne olduğunu izledik/gördük. Sahici izleyicinin merak ettiği şey, Galatasaray'ın teknik adam macerasının nasıl şekillendiğidir. O nedenle ham bir ''her hafta noolmuştu hatırlayalım'' yazısından çok takım/teknik adam ilişkisinin değerlendirmesi daha önemli benim için.
Hamza Hamzaoğlu kendisiyle yapılan röportajda, ''takım aynı takım biz vites büyüttük!'' demişti. Prandelli'nin 'ben de olsam şampiyon olurduk' açıklaması geldi geçen günlerde. Hangisi haklı sizce?
İlaç yerli teknik adam; Galatasaray şampiyon. -Lucescu istenilebilir, şampiyon da olunabilir ama- Galatasaray'ın ilacı Fatih Terim'dir. Kabul edersiniz etmezsiniz ama durum bu.
Hagi'den Popescu'ya Drogba'dan Sneijder'a kadar bi dolu dünya starını takıma 'doldurun' ama onları 'camiaya' kazandıramazsan hedefi her durumda şampiyonluk olan Galatasaray için ligde olmak anlamsız bir şey olacaktır. Bunun Avrupa'da en iyi dereceyi yakalamak istenen yanı da var.
Galatasaray gibi hedef büyütmüş bir ekip iseniz yapacak bir üç şeyiniz var; kadronuzu bu hedefe uygun donatmak, iyi ve uygun teknik adamlar bulmak ve şampiyon olmak. Dördüncüsü ancak ''4.'' yıldız olabilir.
İşte Galatasaray Kulübü'nün geçmişteki Hagi, son zamanlardaki Drogba denemesi bu düşünüşün ürünüdür. Hagi efsane olmuş-sonradan teknik adamlık kariyeriyle bu ismi neredeyse tüketmiş görünse de -Drogba 'yar' olamamış ama böyle bir starın-son rüzgarlarını- Galatasaray'da estirmenin keyfini yaşamıştır.
O nedenle Galatasaray'ın şampiyonluk öyküsü aslında 'yıldızların resmi geçidi!' ve yerli teknik adamların 'mücadelelerinin' hikâyesi sayılmalıdır.
Yalnız biz önceki dönemlerdeki Manchini'yle değerlendirmemize başlayalım. -Bu gerekli çünkü- Fatih Terim sonrası garipliklerin hikâyesinin başlangıcı, giyimi kuşamı/kaşkolları ile bizi kendisine özendirecek şıklıktaki İtalyan yakışıklı olmuştur…
Mancinili Galatasaray'ın ilk büyük kapışması Juventus’la oldu ve İtalyan Teknik Adam Fatih Terim'in 4-4-2'si yerine 4-2-3-1'i tercih etti. Galatasaray için yeni bir uygulamaydı ve o maç Sarı-Kırmızlıların hanesine yazıldı; bir star olarak sahadaki duruşunun her zaman gol demek olduğu düşünülen Drogba ve ilginç anların adamı Umut sahneye çıktı; 2-2. Maçın ardından yaptığı açıklamada, ''bu takıma iki günde ne yaptınız da böyle büyük oynadı?' sorusuna; ''sadece isimlerini öğrenmeye çalıştım ama Drogba büyük oynadı bunu beklemiyordum!' diye yanıt verdi.
Bu ilginç açıklamanın ardından başka bir ilginçlik yaşanacak Galatasaray Akhisar'la ligin ilk karşılaşmasında karşı karşıya gelecek ve Sarı-Kırmızılı ekip sahadan mağlup ayrılacaktı. Akhisar tribünleri bağırıyordu; 'Dur Juventus Vur Akhisar.' İkinci Juventus karşılaşması Arena'da oynandı ve kar yağışı nedeniyle ertelenip ertesi gün kaldıkları yerden devam eden maçta Sneijder vuruş kabiliyetini konuşturmuş Galatasaray Juve'yi 1-0'lık skorla geçerek elemişti. Manchini'nin Galatasaray karnesi lig ve kupa maçlarını dikkate alacak olursak bir önceki teknik adam Fatih Terim'den daha iyiydi. Süper Lig'de 11 maç sonunda Manchini'nin karnesinde 7 galibiyet iki beraberlik iki mağlubiyet görünüyordu. Antalya'da düzenlenen bir 'özel kupayı' kazanmış olmasını da Manchini döneminin iyi işleri arasına not edelim. Mayıs ayında oynanan Ziraat Türkiye Kupası da-Eskişehir'i yenerek- yine onun çalıştırıcılığındaki Galatasaray'ın müzesine taşındı. O sezonu Fenerbahçe'nin ardından 2. olarak tamamlayan Galatasaray'a bu 2.'lik yetmemiş olacak ki Haziran 2014'te yönetim Manchini'yle yollarını ayırdığını duyurdu.
Kadrosuyla 'kedi yumakla' oynar gibi oynayan bu İtalyan; birilerini rahatsız etmiş olmalı ki takımdaki varlığı sürekli tartışılır pozisyonda kaldı. Kadro ve taktik değişikliğini Sabri'yi ekip dışına göndererek yapan Manchini 'oyuncu değil taktik ve takım' anlayışının kurbanı oldu diyebilir miyiz? En azından bu anlayışının Galatasaray'ın şampiyonluk yürüyüşüyle 'uyuşmadığı bir gerçek!'
Yarın: Manchini gider Prandelli gelir ve…
3. ve son bölüm: Selçuk, Sneijder, Burak, Hamza Hamzaoğlu şirketi