Bu günlerde medya hafızalarımızı tazeliyor.
Hayatı boyunca MHP ve mafya ile sarmaş dolaş olmuş Mehmet Ağar’ı, o tarih itibarıyla kaçak, en az 7 kişinin katili MHP’li Haluk Kırcı’nın nikâh şahidi olarak gösteren fotoğraf Google’da duruyor.
Ayrıca Susurluk sürecinde bulunup gazetelerde tam sayfa yayınlanan Çatlı-Kırcı-Şahin horon tepmeleri… Çatlı ve diğerlerinin üzerinden çıkan Mehmet Ağar imzalı kimlikler…
Google’da vardır. Tıklayın, görün, bilgiler tazelensin…
MHP bu günlerde yine baş rollerde!
Köşe başlarında kıstırılıp dövülen yazar çizerler; davadan dönenler!
Bahçeli’nin başta Anayasa Mahkemesi üyeleri olmak üzere kendinden ayrı düşünenleri vatan haini olarak ilan etmesi!
Yaşına başına bakıp insanların saçmalamaları mazur görülebilir ama o kişi geçmişte ve şimdi vurdulu kırdılı bir partinin genel başkanı ise durum ciddidir.
Balık baştan kokuyor; yerli ve milli mafya reisimiz Alaattin Çakıcı ile MHP örgütünün lideri Bahçeli’nin utanmadan sıkılmadan bir hapishane köşesindeki baş başa fotosu; ardından çıkan ve mafyayı da kapsamına alan infaz düzenlemesi, yani affı…
Bu aftan sonra sokak ortalarında mafya hesaplaşmaları…
En son ise Sinan Ateş olayı!
Ülkü Ocakları eski başkanı. Öldürenler belli de neden öldürdükleri belli değil. Yoksa o da davadan mı döndü?
Hakiki bir gazeteci Bahçeli’ye soruyor, olanlar hakkında ne düşündüğünü… Bahçeli kızıyor, “Haydi işine bak” diyor!
Nihayet olaydan 27 gün sonra üç maymunu oynayan MHP açıklama yapıyor.
Cinayet “menfur” olarak nitelendirildikten sonra: “Siyasi çıkar elde etme çabasındaki izansızlar, zan altında bıraktıkları masum ve suçsuz insanların ailelerini ve çocuklarının duygularını bile göz ardı etmektedir. Evlerine ateş düşen mazlum insanların acıları da insafsızca, ahlaksızca istismar edilmektedir.”
Zan altında kalanlar kim? Olsa olsa tutuklananlardır her halde. Çünkü adı geçenlerin hemen hemen hepsi ya gözaltına alınıp tutuklandılar ya da gözaltına alınıp serbest bırakıldılar.
Yine Bahçeli’nin imalı açıklamaları gibi bir parti açıklaması.
Dava henüz soruşturma aşamasında olduğundan detay bilemiyoruz ama el insaf, adı geçenlerin ve tutuklananların hepsi ya mafya ya da Meclisin 4. büyük partisi olan MHP’nin milletvekili, yöneticisi ya da üyesi…
Hele de soruşturan savcının işi gücü bırakıp birdenbire Mekke’de Umreye gitmesine ne diyeceksiniz?
Evet, bu kadar çok suçun ve suçlunun yolu bir partide buluşabilir mi? Buluşursa o Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı köşesinde oturabilir mi? Bu savcılığın gözü HDP’den başkalarını görmez mi?
Allahtan MHP’nin tüm üyeleri olan biten karşısında tepkisiz değil. Haberlere göre Sinan Ateş olayından sonra on yedi bin civarında üye partisinden istifa etmiş.
Beğenin beğenmeyin, MHP denince çoğu insanın aklına radikal milliyetçilik gelir. Her toplumda olduğu gibi bu kimliğin bizim toplumumuzda da yeri mutlaka olacaktır. Ama böyle bir suç örgütü görüntüsünde değil!
O zaman şu istifa eden 17 bin insanın partisine sahip çıkması gerekir. Bunun yol ve yöntemi bulunur.
Bir sözüm de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısınadır. Eğer hâlâ bir soruşturma açmadıysanız görevinizi ihmal etmektesiniz, bilesiniz.