Temiz ve ferah kız stili (clean girl) ve sessiz lüks gibi, sadeliği ve sakinliği yücelten akımlar geçtiğimiz yıl boyunca her yanı sardı, önceleri, creme de la creme tabakaya mensup köklü zenginlere mahsus addedilen pürist tavır son zamanlarda geniş kitlelerin zevkine de sirayet etti. Tabii her furyadan olduğu gibi bundan da sıkılan umumun yeni limanlar araması da kaçınılmazdı. Şimdilerin hızla yükselen bir başka estetik akımından bahsetmek istiyorum: Mafya karısı stilinden. Sadelikten sıkılanlara, vahşi ve umarsız bir maksimalizm vadeden bir akım bu. Köklü zenginler de, bilmem kaç asırlık stillerinin kodlarına erişen kalabalıklardan rahatsız olmaya başlamışken, sessiz lüksün bu gözden düşüşüyle belki derin bir nefes alabilirler.
Kendall Jenner, Dua Lipa
Nedir bu mob wife yani mafya karısı stili? Bu stil aslında yeni bir icat değil. Köklerinin nereye, hangi sosyo-ekonomik fenomene dayandığı, zannediyorum, isminden bellidir. Gangsterlerin, kabadayıların eşlerine has, gösterişli, biraz vamp, vahşi ve umarsız havayı tarif eden bir terim, mafya karısı estetiği. Yani isim yeni, stil eski. Goodfellas, Scarface, The Sopranos, Casino gibi yapımlarda izlediğimiz ABD’nin doğu yakasında yaşayan, önemli bir bölümünü İtalyan asıllı Amerikalıların oluşturduğu suç çetelerinin önde gelen üyelerinin eşlerinin giyim tarzından ilham alan bir stilden bahsediyoruz. Uzun tırnakları, abartılı yapılı saçları, yoğun ve koyu makyajı, leopar, kürk, deri, dantel, altın öğeleri bolca kullandığı tarzıyla, kimseden korkusu olmadığını anlatan bir tavra sahip kadınları tarif eden bir terim mafya karısı. Tabii, kocaman güneş gözlüklerini de unutmayalım, elimizi korkak alıştırmayalım.
Ne istediğini bilen, kolayca sesi kısılamaz hissi veren keskin tavırlı bu kadını sadece filmlerde mi gördük peki? Ve de sadece ABD’de mi? Ülkemizde 80’ler sonu 90’lar başı polisiye filmlerde böyle gangster karısı rolüne çok yakışan hatta gerçek hayatta da sıkça adları kabadayılarla anılan aktrislere örnek olarak Ahu Tuğba ve Banu Alkan sayılabilir. Ya da doğrudan gerçek hayattan örnekler de verebiliriz. Son zamanların ünlü ismi Sedat Peker’in eşi Özge Peker’in ismini Google Görseller’de aratınca ilk birkaç fotonun kürklü, zebra desenli ve dantelli kıyafetler çıkması, bu yazıyı yazarken beni gülümsetti mesela. Keza 90’larda eski kocası Alaattin Çakıcı tarafından öldürtülen Uğur Çakıcı’yı aratınca da ilk çıkan fotosunda büyük altın küpeler ve kürk var. Feminen, ama aynı zamanda vamp, keskin, güçlü ve umarsız bir görünüm mob wife. Bu stile sahip karakterin geniş maddi imkanlarla tanışması genelde yakın zamanda olduğundan ve bir de arkasında hissettiği kaba kuvvet de eklendiğinden, umarsız ve gösterişli oluşu şaşırtıcı olmasa gerek. Vakti de çok, fazla hareket etmediği ve günlük işlerini kendi yapmadığı için de saçı, makyajı, tırnağı hep ekstravagant. Ona hesap soracak, eleştirecek, dalga geçecek, abartılı giyindiğini söyleyebilecek biri de yok haliyle (kocası hariç, muhtemelen). Dolayısıyla, kendisi gibi giyim tarzının da kimseye eyvallahı yok.
Üstte: Married to the Mob filminde Michelle Pfeiffer, Goodfellas filminde Lorraine Bracco. Altta: Casino filminde Sharon Stone, The Sopranos dizisinde Edie Falco.
Banu Alkan ve Ahu Tuğba
Mafya karısı estetiğinin geçtiğimiz günlerde ete kemiğe bürünüp akım diye görünerek geniş kitlelere yayılmasında baş aktörler, TikTok ahalisi ve birkaç ünlü isim oldu. Aslında hepimizin aşina olduğu bu estetiğe ve giyim tarzına adını veren de bir TikTok fenomeni olan Sarah Arcuri. 2023 Ekim’de paylaştığı bir videoda kendisini mob wife CEO olarak tanımlayıp stilinin DNA’sına dair tüyolar vermişti ve bu paylaşım o zaman viral oldu. Asıl büyük patlama ise Ocak ayı başında bir başka TikTokçu Mikayla Toninato’nun paylaşımıyla oldu. Sonrasında #mobwifeaesthetics hashtag’i 10 günde 52 milyondan fazla arandı. İzlenmeler ise 130 milyona ulaştı. Magazin figürlerinden de mafya karısı stilini patlatan bir kaç isim oldu. Kendall Jenner, Dua Lipa ve Hailey Bieber bunlardan başı çekenlerdi.
Sosyal medyada başarı, algoritmalara ve popüler akımları yakalama hızına bağlı olduğu için, içerik üreticileri yeni bir estetik akım olduğunda oraya hızla üşüşüyorlar. Bu da bazen kendi kendini büyüten bir illüzyona dönüşebiliyor. Mafya karısı akımı da böyle çığ gibi büyüdü ve de bazı ciddi eleştirilerle karşılaşmaktan kurtulamadı. Geçtiğimiz hafta TikTok’ta bir grup İtalyan-Amerikan ve hatta gerçek gangster eşleri, bu mob wife akımı için cultural appropriation yorumu yaptılar, yani “böyle giyinip kuşanarak bizim (alt)kültürümüzü nesneleştiriyor, sömürüyor ve karikatürize ediyorsunuz” dediler. Mesela TikTok’ta bir kullanıcı, eskiden bir gangsterle evli olduğunu ve gerçekten bu kültürden gelmeyenlerin hatta İtalyan olmayanların böyle giyinmesinin çok salak göründüğünü söyledi. “Bu bir kostüm ya da makyaj tarzı değil, bu bizim hayat tarzımız, doğal halimiz” dedi. Haliyle, bu tarz çıkışlara “ABD’de sadece siz mi varsınız, İtalyan’dan başka gangster yok mu, Çinli, Rus, Arnavut, İrlandalı mafya yok mu?” diye itirazlar oldu.
Bir diğer eleştiri de bu estetik akım yüzünden kürk satışlarının artması, kürkün tekrar anaakımda kabul gören bir şey haline gelmesi endişesi. Son yıllarda Gucci, Prada, Versace gibi pek çok büyük marka gerçek kürk kullanımını bıraktığını açıkladı ve hatta devletler/eyaletler gerçek kürkü yasakladı. Gerçek kürkün vicdanlı bir şey olduğunu zaten kimse savunmuyor artık, hatta ikinci el vintage gerçek kürklerden bile katliamı cazip ve meşru hale getirir endişesiyle uzak durma taraftarı olan çok. Suni kürklere gelince, onlar da neredeyse tamamen petrokimya ürünlerinden imal ediliyor, kabaca plastik yani. Hem doğal materyallerle hem de canilik olmadan üretilen materyaller geliştiriliyor fakat bunlar henüz anaakımda yaygınlaşacak gibi gözükmüyor. O yüzden bu trendin kürk ve kürk görünümlü giysilerin popülaritesini artırıyor oluşu ihtilaflı bir konu.
Mafya karısı stiline feminist bakış açısıyla yöneltilen bir eleştiri de bu akımın adlandırılmasında kullanılan tabire yönelik. Bu stilin öncülü denebilecek kadınları “mafya karısı” diyerek kocalarının “mesleği” ile tanımlamak biraz aşağılayıcı ve sıkıntılı görülebilir. Tabii akımı popülerleştiren TikTokçu Toninato böyle düşünmüyor. Eleştirilere “Bu stilde tarif edilen kadının kendisi patron, asıl baron o, bu bir tavır bir hava” diye de bir cevabı var.
Eleştirilerin belki de en ciddiye alınması gerekeni bu stilin herkese ve her markaya uygun olmaması. Böyle kısa süreli yükselen trendler söz konusu olduğunda algoritmaların rüzgarını arkaya almak giyim firmaları için çok cazibeli olabilir. Kısa vadede satış ve popülerlik de getirebilir. Fakat orta ve uzun vadede marka kimliği ve çizgisi bu günlük savrulmalardan olumsuz etkilenebilir. O yüzden eğer markanın ruhuna uygun değilse leopar tayt satma hevesine fazla kapılmamak iyi olabilir. Aynı şey insanlar için de geçerli. Evet, seçenekler, gördüğümüz, erişebildiğimiz estetik alan genişledi. Fakat eğer bizi biz yapan auramıza, kimliğimize, şahsi havamıza uygun düşmeyen bir kılığa ille de bürünmekte ısrar edersek, samimiyetsiz ve yapay durabiliyor. Bu da uzun vadede bize has bir stil oluşmasına engel olabilir.
Böyle dedik, ama “bu feminen, güçlü ve sert stilin nüveleri benim ruhumda var, girerim ben bu kılığa” diyorsanız da bu tüyolara buyrun:
Kürk, kürk, kürk! Heybetli, animalistik, vahşi, ehlileştirilmemiş bir havaya sahip ve de pahalı. Zengin duruyor, daha ne olsun. Gerçek kürk değil tabii, güzel vicdanlı alternatifler var, polyester olmayanları tercih etsek daha iyi. Vintage gerçek kürk, sandıkta duran anne kürkleri konusu ise yukarda bahsettiğim gibi, çetrefili. Gold aksesuarlar: Özellikle büyük küpeler, biraz vintage havası da olursa daha da iyi. Hayvan desenleri: Unutmayın, alternatif bir nizamın tepe kadrosundayız, biraz vahşi hava vermek için leopar, çita, zebra desenlerini bolca giyiyor bu hayali prototip. Siyah ince çorap, sivri burunlu ayakkabılar, büyük güneş gözlükleri, yapılı saçlar veya parlak vintage türban tarzı başlıklar, deri eldivenler, uzun tırnaklar ve biraz vamp koyu makyaj da bu stilde sıkça görülen detaylar. En önemli tüyo da bu detayların hepsini birden aynı anda kullanmamak. Aksi halde çok karikatür ve film kostümü gibi bir görüntü ortaya çıkabilir. İki veya üçünü seçip diğer parçaları çok sade tutmak iyi olur. Yazının başında bahsettiğim sade estetik akımlarının neredeyse tam tersi bu; cafcaflı, ihtişamlı, bağıran lüks. Ama onun da bir ölçüsü ve dengesi olmalı. Sessiz lüksten, zarif ve mütevazı estetikten mafya karısı stiline hızlı kayış biraz hızlı ve şaşırtıcı oldu. Belki birkaç haftada ateşi sönecek bir furya bu, muhtemelen maksimum altı ayı var. Galiba bu, biraz da yaşadığımız çağın esprisi. Bukalemun gibi, gömlek, mintan, kimlik değiştirebiliyoruz. Yedi ceddi zengin ama bunu hissettirmekten hiç hoşlanmayan asalet hanımdan Tony Montana’nın başını döndüren Elvira Hancock’a, Carmela Soprano’ya, Ahu Tuğba’ya dönüşebiliyoruz. Sosyal medyayla iç içe hızla gelişen ve değişen trendlere erişim kolaylığı da aslında bize bir ifade alanı açıyor ve modayı biraz demokratikleştiriyor denebilir. Tabii buna hızlı moda ve online alışverişle gelen seçenek bolluğunu, vintage / ikinci el deryasını ve bunların yavaş yavaş anaakım hale gelişini de eklersek, vücutlarımız, kendimize kimlikler ve (ruh sağlığı uzmanları af buyursunlar) alter egolar üretebildiğimiz bir kanvasa dönüşüyor. İşte böyle bitmeyen nostaljik bir döngüde, neredeyse günbegün farklı hayatlara, kostümlere, altkültürlere dalıp çıkabiliyor ve bu auraları üstümüze giyip çıkarabiliyoruz. Ve işin ilginç yanı da, çoğu zaman bunu, dışarda kalma kaygısıyla ama özgün ve hür olduğumuz hissiyle kitleler halinde yapıyor oluşumuz.
Sedat Peker ve Özge Peker
Uğur Çakıcı
Hailey Bieber, Jennifer Lopez ve Sarah Jessica Parker
Elif Akyol