Ana SayfaHaberlerTozlu raflarda unutulan papirüs, Hz. İsa'nın Çocukluk İncili çıktı

Tozlu raflarda unutulan papirüs, Hz. İsa’nın Çocukluk İncili çıktı

Uzmanlar Hz. İsa'nın Çocukluk İncili'nin en eski el yazmasını deşifre etti. Dinler tarihçileri bir papirüs üzerine yaptıkları çalışma sırasında Hz. İsa’nın çocukluğunu anlatan incilin en eski nüshası olduğunu keşfettiler. Keşfedilen “Çocukluk İncili” Dört İncil’de anlatılmayan bölümler içeriyor.

Uzmanlar Hz. İsa’nın Çocukluk İncili’nin en eski el yazmasını deşifre etti

Dinler tarihçileri, bir papirüs üzerine yaptıkları çalışma sırasında, Hz. İsa’nın çocukluğunu anlatan incilin en eski nüshası olduğunu keşfettiler. Keşfedilen “Çocukluk İncili” Dört İncil’de anlatılmayan bölümler içeriyor.

Uzmanlar antik bir el yazmasını deşifre ederek Hz. İsa’nın çocukluğuyla ilgili anlatılar içeren bir İncil’in günümüze ulaşan en eski kopyası olduğunu keşfettiler.

Antik çağdan kalma bir papirüs parçası, Almanya’nın Carl von Ossietzky Eyalet ve Üniversite Kütüphanesi Hamburg’da saklanıyordu, ancak onlarca yıldır büyük ölçüde fark edilmeden kalmıştı.

Zeitschrift für Papyrologie und Epigraphik dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, bir çift araştırmacı, parçanın üzerinde yazılı olan antik Yunanca metnin Thomas’ın Çocukluk İncili’nden (IGT) geldiğini ve bunun bilinen en eski versiyonunu temsil ettiğini belirledi

Thomas’ın Çocukluk İncili ana akım Hristiyan mezhepleri tarafından Yeni Ahit’e dahil edilmeyen erken dönem kutsal metinleri arasında yer alıyor. Yeni Ahit ise Dört İncil ile Pavlus’un düzenlediği 23 kitapçıktan oluşuyor. Çocukluk İncillerinde yer alan anlatılar Dört İncil’de yer almıyor.

Papirüs parçası Almanya’nın Hamburg kentindeki bir kütüphanede saklandı. Araştırmacılar, metnin dördüncü ila beşinci yüzyıllara tarihlendiğini ve Çocukluk İncili’nin erken bir kopyası olduğunu belirledi.

Bu yazılar, kökeni belirsiz olmasına rağmen, İsa’nın erken yaşamı hakkında ayrıntılar sağlar. İncil’de yer almamasına rağmen hikayeler antik çağda ve daha sonraki ortaçağ döneminde popüler ve yaygındı.

Bu son çalışmadan önce, 2. yüzyılda yazıldığı düşünülen Thomas’ın Çocukluk İncili’nin bilinen en eski Yunanca versiyonunu 11. yüzyıla ait bir kodeks temsil ediyordu.

Ancak çalışmanın yazarları – Berlin Humboldt Üniversitesi Hristiyanlık ve Antik Çağ Enstitüsü’nden Lajos Berkes ve Belçika Liège Üniversitesi’nden Gabriel Nocchi Macedo – Hamburg kütüphanesindeki papirüs parçasını dördüncü ila beşinci yüzyıllara tarihlemeyi başardılar.

Berkes yaptığı basın açıklamasında, “Papirüs parçası, araştırma açısından olağanüstü ilgi çekicidir. Bir yandan onu 4. ila 5. yüzyıla tarihlendirebildik, bu da onu bilinen en eski kopya haline getirdi. Diğer yandan metnin aktarımına dair yeni bilgiler elde edebildik” ifadelerini kullandı.

Araştırmanın bulguları, araştırmacılara göre Thomas’ın Çocukluk İncili’nin orijinalinin Yunanca yazıldığı görüşünü destekliyor.

Yazarlar, Mısır menşeli papirüs parçasının tarihlendirilmesinin yanı sıra, üzerinde yazılı olan metni de deşifre ettiler. Metin 13 satıra yayılıyor ve her satırda yaklaşık 10 Yunanca harf bulunuyor.

Newsweek dergisinde yer alan habere göre Papirüsün içeriği, önemli bir tarihsel değere sahip olmadığı düşünüldüğünden uzun süredir göz ardı edilmişti.

Berkes, “El yazısı çok hantal göründüğü için bunun özel bir mektup veya alışveriş listesi gibi günlük bir belgenin parçası olduğu düşünülüyordu” dedi. “Metinde ilk olarak İsa kelimesini fark ettik. Daha sonra onu diğer birçok dijitalleştirilmiş papirüsle karşılaştırarak harf harf çözdük ve bunun gündelik bir belge olamayacağını hemen anladık.”

Metnin analizi, araştırmacıların metnin Thomas’ın Çocukluk İncili’nin bir kopyasını temsil ettiği sonucuna varmasına yol açtı.

Berkes, “Bu İncil’in bilinen el yazmaları ile yaptığımız karşılaştırmadan, metnimizin en eski metin olduğunu biliyoruz. Mevcut araştırmalara göre MS 2. yüzyılda yazılan orijinal metnin bir kopyası” dedi.

Araştırmacılar, diğer faktörlerin yanı sıra beceriksiz el yazısı ve düzensiz çizgilerin de gösterdiği gibi, bu özel metnin bir okulda veya manastırda bir yazma alıştırmasının parçası olarak oluşturulmuş olabileceğini öne sürüyorlar.

- Advertisment -