Bülent Şahin Erdeğer

Gazze Savaşı’nda bugün | İsrail, El Cezire muhabirini darp ederek gözaltına aldı

Bülent Şahin Erdeğer, savaşın, ölümlerin ve açlığın sürdüğü ama haberlerde alt sıralara düşmeye başlayan Gazze’de yaşanan bütün gelişmeleri takip ediyor. Bugün; Filistinliler şafaktan önce oruç öncesi yemeklerini yemeye hazırlanırken, İsrail güçleri yoğun hava bombardımanı altında Gazze Şehri'ndeki El Şifa hastanesine baskın düzenledi. İsrail güçleri, Gazze'deki El Şifa Hastanesi'ne düzenlediği baskın sırasında El Cezire muhabiri İsmail el-Ghoul'u darp ederek gözaltına aldı.

ÖZEL RÖPORTAJ | “Hayır, İsrail’le ticaret Filistinlilerle yapılmıyor. Filistin’in ticaret kodu farklı, İsrailinki farklı.”

İsrail ile ticaret aslında Filistinlilerle mi yapılıyor? Gazzeli gazeteci Muin Naim anlatıyor: "Bu doğru değil. İsrail gümrüğünden geçse bile uluslararası hukuk gereği Filistin’in ticaret kodu farklı, İsrailinki farklı.” “Kudüs hurmasını işgal altındaki Eriha'da İsrailli şirketler üretiyor. Arapça markalar veriyorlar. Piyasadaki Kudüs ve Medjoul hurmalarının yüzde 95’i İsrail malıdır.” “Türkiye ve Ürdün ile ticaret İsrail’i rahatlattı. Ürdün’den gelen domates olmasaydı İsrail’de 1 kg domates, 1 dolar değil 10 dolar olurdu.” Gazze’de insanlar bir damla suya muhtaçken İsrail işgal askerlerinin masasında Türk malı su olmamalıydı. Ben bir Filistinli olarak Türkiye’nin asker göndermesini istemiyorum. İsrail’e siyasi ekonomik baskı yapmasını istiyorum.”

İrancılık: 90’larda laiklerin İslamcılara suçlaması, nasıl iktidarı eleştirenlere yönelik bir suçlamaya döndü?

1979 İran Devrimi sonrası Türkiye’de bir akım olarak ortaya çıkan, 90’larda İslamcılara karşı atılan Mollalar İran’a sloganıyla gündeme gelen İrancılık, bugünlerde Türkiye’nin İsrail’e ekonomik yaptırımlar uygulanmasını talep eden kesimlere yönelik bir suçlamaya dönüştü. Bülent Şahin Erdeğer, İrancılık fenomenini İran uzmanı, akademisyen Mehmet Akif Koç ile konuştu: “90’larda İrancı olan bazı kişi ve çevreler bugün Ak Parti iktidarına eklemlendi, iktidara yönelik eleştirileri İrancılık ile suçluyor. 90’ların başında yazarı Salman Rüşdi için Humeyni’nin ölüm fetvası çıkardığı Şeytan Ayetleri romanını Türkçe’ye tercüme eden Aydınlıkçılar bugün İrancılık yapıyor.”

ÖZEL RÖPORTAJ | Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım: “Yöneticilere hakkı söylemekle sorumluyuz. Elinde güç olan sadece konuşursa sözü israf etmiş olur”

Siyer Vakfı Başkanı Muhammed Emin Yıldırım, Bülent Şahin Erdeğer'e anlatıyor: "Gazze meselesinde Ürdün'ün, Mısır'ın, Suudi Arabistan'ın sorumlulukları olduğu gibi bizim de çok ciddi sorumluluklarımız var. Ama genelde bu meselelerde insanlar muhatapsız konuşmayı tercih ediyorlar. Çünkü ister istemez muhataplar bundan rahatsız oluyor. "Zaten biz devletiz, biz idareciyiz, biz biliyoruz, yapılması gerekenleri yapıyoruz" gibi bir hal var. Ama böyle değil. Bu yüzden biz hakkı söylemeye mecburuz. Eğer bir haksızlık var ise sıradan bir insan kalbiyle buğz etmeli, eğer bir insan kamuoyunda sözü geçiyorsa o insan susamaz mecburen diliyle konuşarak bunu yerine getirmeli. Ama bir insanın elinde güç varsa bunu eliyle düzeltmeli, o da konuşursa sözü israf etmiş olur.” Şimdi Serbestiyet kanalında yayında.

ÖZEL RÖPORTAJ | Eski IŞİD militanı anlatıyor (2): “Ezidi bir kızı cariye yapıp, grup seks yaptılar, bunu görünce örgütün ganimet ve şehvet için dini...

Ailesiyle birlikte IŞİD’in ‘Hilafet Devleti’ ilan ettiği Rakka’ya taşındıktan sonra pişman olup Türkiye’ye dönen E.Ş. örgüte nasıl girdiğini ve nasıl kaçtığını anlattı: “Bir IŞİD toplantısında cariye haline getirilen bir Ezidi kızın kalçasına vurup eğlendiklerini ve grup seks yaptıklarını görünce örgütün sadece ganimet değil şehvet için de dini kullandığını düşünmeye başladım…”

ÖZEL RÖPORTAJ | Ailesiyle Rakka’ya göç etti, örgütte görev aldı, pişman oldu Türkiye’ye dönüp hapis yattı. Eski IŞİD militanı örgütü anlatıyor

E.Ş. ailesiyle birlikte IŞİD'in ilan ettiği ‘Hilafet Devleti'ne kendi tabiriyle "hicret" etti. Rakka’da örgütün orta düzey kademesinde görev aldı. Ancak şahit oldukları karşısında fikri olarak örgütten koptu. Önce ailesini gizlice Rakka'dan çıkardı, sonra kendisi de Türkiye'ye sığındı. İki yıl hapis yattı. Kendisine yeni bir hayat kuran E.Ş., Serbestiyet'e kilise saldırısıyla yeniden hatırlanan IŞİD’i anlattı: "İktidar yanlış bir yöntem kullandı. İslamcı cemaatlere ya bana eklemleneceksin ya da marjinalleşeceksin dedi. Bu da muhalif İslamcı bazı gençleri İŞİD vb. örgütlere yönlendirdi.” “IŞİD’in genç dimağlara düşürdüğü şüphelere akademi hala cevap veremedi.”

RÖPORTAJ | Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara: “İran; Bağdat, Şam, Beyrut ve Sanaa gibi dört başkenti yönetiyor”

Marmara Ünivesitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara, Bülent Şahin Erdeğer’e anlattı: “Hamaney’in danışmanı bizim başkentimiz Tahran ama Arap dünyasının dört büyük başkentini yönetiyoruz diyor. Bu doğru. Arap dünyasının dört büyük başkenti, Osmanlı’nın 100 sene önceki dört başkenti Bağdat, Şam, Beyrut ve Sanaa artık İran’ın elindedir. İran bölgeye oturmuş durumdadır. Kasım Süleymaniye bunun mimarıdır. Kendisini, mezhebine, İran siyasetine adamış adanmış bir adam.”

RÖPORTAJ | Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara: “Arap Baharı’ndan önce Yemen’de şimdiki gibi bir mezhep ayrılığı yoktu; şimdi ise camiler ayrıldı, aileler bozuldu…”

Marmara Ünivesitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Büyükkara, Bülent Şahin Erdeğer’e Yemen’i ve Zeydiliği anlattı: “Biz mezhep uzmanları bir yerde mezhepsel çatışma olup olmadığını iki basit konu üzerinden anlarız. Birincisi birbirlerine kız alıp veriyorlar mı, ikincisi de cami ve mescidleri ayrı mı? 2010’da, Arap Baharı'ndan önce Yemen’e gittiğimde bunu görmedim. Zeydi imamın arkasında Şafiler ve Sünniler saf tutmuştu. Birbirleri ile aile kuruyorlardı. Ama şimdi bunların hiçbiri kalmadı. Camiler ayrıldı, aileler bozuldu..."