Oral Çalışlar
İşin içinden nasıl çıkacağız?
Çözüm iklimine dönebilmek adına, sorular sormaya ve çaba göstermeye devam etmek zorundayız.
Dokunmak çözüm değil
Yalnızca HDP'li vekilleri hedef alacak bir uygulama, bölgedeki zaten duyarlı olan kamuoyunu daha fazla rencide edebilir. Bölgedeki STK'ların uyarısını önemsemek gerek.
Diyarbakır’dan Urfa’ya…
Büyük çoğunluğun ortak kanaatini şöyle özetlemek mümkün: Hendek çözüm değil. Devlet, bölge insanına özenli davransın...
Başlarken…
Duygu ile yaşıttık. Bir dönem aynı gazetede çalıştık, aynı odaları paylaştık. Kadın meselesinde, ezberlerimizi bozmuştu. Sevginin, aşkın, erkek egemen kültüre direnişin simgesiydi.
Seher gişesi, eski Tarsus çarşısı…
Ben doğup ilk gençliğimi geçirdiğim Tarsus'a uzun yıllar gidemedim. Sokaklar, insanlar, arkadaşlarım yıllarca burnumda tüttü.
Tarsus Amerikan Kolejinin bahçesindeki mezar
1909 olaylarından kasıt, Adana'daki Ermeni katliamı... Tarsus'la ne ilgisi var, onu bilmiyordum. Merakımın sonunda, okulun, o günleri yaşamış genç öğretmenlerinden Helen Davenport Gibbons'un kitabını buldum:"The Red Rugs of Tarsus"(Tarsus'un Kırmızı Kilimleri).
“Kırmızı saçlı kadın” ya da Mahmut ustanın intikamı
Oğul, "Mahmut ustanın intikamı için" saymaya başladı. "Beni terk ettiğin için.Yıllar ve yıllar sonra oğlunun mektubuna cevap vermediğin için...Senin istediğin gibi bir şey olmak için. Ve tabii mirasın bana kalacağı için..."
Kılıçdaroğlu, o sözleri söylememeliydi…
CHP lideri, erkek egemen kültürün belirlediği siyaset dünyasında, belden aşağı bir vuruşla, kadınları siyaseten taciz etmiştir. Yaptığı çok yanlıştır. Bir kadın bakanı hedef alarak söylediği sözlerin, ardından yaptığı savunmalar da gülünçtür.
Davutoğlunun çağrısı, yeni bir dönemin başlangıcı olabilir
Burada ana muhalefet partisi olarak CHP'ye önemli roller düşüyor. "Cumhurbaşkanı izin vermez" diyerek topu taca atmak yerine elini taşın altına koyabilir. Çözümün yeni baştan daha sağlam temeller üzerinde kurulmasına destek verebilir.
Darbe beklentisi, bir umutsuzluk hastalığı
Türkiye'nin, darbeye değil; demokrasiye, özgürlüğe, eşitliğe, kardeşliğe açılan yeni adımlara ihtiyacı bulunuyor.
Konsoloslar meselesi
AB üyelerinin değişik davaları izlemeleri, eleştirilerini belirtmeleri, onların hakkı ve görevi içindedir. Kızacak, öfkelenecek bir durum yok.
PKK silahı nasıl bırakacak?
Bölge halkı PKK'ya destek vermiyor ama, bu siyasi çizgiyle bağlarını da bir ölçüde koruyor. Devlete de eleştirel yaklaşıyor.
Batı ile Türkiye, Hıristiyanlık, Müslümanlık
İlişkileri belirleyen yalnızca din ve dindarlık değil. Türkiye, Batı'nın Ortadoğu siyasetlerine itiraz ediyor. Onların oldu bittilerini kabullenmiyor. Göçmenler konusundaki bencil tutumlarını eleştiriyor.
PKK’dan, HDP’den müzakere teklifi…
Bombalı saldırıları savunuyor musunuz? Devam edecek misiniz? Bu sorulara net bir cevap verilmeden, yapılan çağrıların anlamlı bir sonuç yaratmasını beklemek bana pek gerçekçi görünmüyor.
PKK frene mi bastı?
PKK, bir Kürt kitlesinin doğrudan ve dolaylı desteğini alabiliyor. Eğer bu tür eylemler sürerse, bu destek hızla eriyebilir.
Kürtlerin yerine kendimizi koyabilsek…
"Yeni önlemler" gündemdeyken, dikkatli olmalıyız. "Kimlik" üzerinde incitici olabilecek durumlardan kaçınmalıyız.
“Terörist”
90'lardan çıkardığımız en önemli derslerden biri; Kürt meselesini yalnızca "terör meselesi"ne indirgemenin, yani sosyolojik, politik, psikolojik boyutlarını gözardı etmenin yanlışlığıydı.
Katliamla nereye varacaksınız?
PKK, şehirlere yönelik kitle katliamını hedef alan cinayetleriyle, her türlü sınırı aşmış durumda.
Yüksekova
İstanbul'da Yüksekovalı dostlarla buluştuk. Tedirginler. Operasyonun ne anlama geldiğini, nasıl bir felakete dönüşebileceğini tahmin edebiliyorlar.
Yüzleşmediğimiz 12 Mart darbesinin 45. yılı
12 Mart 1971 darbesinin üzerinden 45 yıl geçmesine rağmen, o darbenin toplumsal yaşamımızda kalıcı izleri oldu. Devlet açısından da, sol açısından da, tartışılması gereken bir çok olay yaşadık.
Abdullah Gül, Hakan Fidan’a “gitme” demişti…
7 Şubat 2012'de savcı Sadrettin Sarıkaya; MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı ifadeye çağırdığında Cumhurbaşkanı Gül'ün tavrı ne olmuştu?
Gülen hareketinin çöküşü
Kazanabilirler miydi? Fethullah Hoca, "Humeyni gibi Türkiye'ye dönmeyi" mi planlamıştı? Böyle bir şey gerçekleşebilir miydi? Bence hayır...
Devlet Bahçeli-Tayyip Erdoğan ittifakı mı?
Bahçeli'nin son çıkışı; Erdoğan'la Bahçeli arasında yeni bir ittifak imkanını ortaya çıkarabilir mi? Cumhurbaşkanının "Başkanlık sistemi" isteğine yeni bir ivme kazandırabilir mi?
PYD siyaseti değişemez mi?
Bu bölgede oluşabilecek bir Kürt yapılanması, Türkiye ile komşu olacak... Tıpkı Kuzey Irak gibi... Bugün bir karşıtlık olsa da, yarın bu yaklaşım değişemez mi? Kuzey Irak'ta değişmedi mi?
İç karartıcı tablo
Türkiye'de yaşanmakta olanlar, bir yönüyle bakıldığında, bir yönetim krizi görüntüsü veriyor. İktidar-muhalefet çatışmasına ek olarak, Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında ortaya çıkan tutum farklılıkları da, yoğunlaşıyor... Kısmen AK Parti içinde de, bir karamsarlığın oluştuğunu, hissedebiliyoruz.
İran değişiyor…
Kilit noktalar ilk kez değişiyor. Meclis ve Uzmanlar Kurulu'nda reformcuların çoğunluğu elde etmesi, İran politikasında köklü değişimlere yol açabilir.
Fethullah Gülen: Bir 28 Şubat hikâyesi
16 Nisan 1997 akşamı, Kanal D'de Fethullah Gülen var. Onun ne söyleyeceği, özellikle İslami kesimde merakla bekleniyor. Özetle şunları söyledi: "Birileri haksız yere laikliğe ve demokrasiye hücum ediyor."
Bu akıl dışı durum, nereye kadar?
Akılla, izanla açıklanması zor bir durumun içindeyiz. Bu tablonun, ne Kürtlere, ne de Türkiye'ye olumlu bir şekilde yansıması mümkün değil.
Her zaman tutarlı bir demokrat: Tosun Terzioğlu
Halil Berktay, onu, "O saf demokratlığın, tipik müşahhas bir haliydi" diye tanımlıyor. Özgürlük konusunda John Stuart Mill'i andıran mutlak ve evrenselci bir duruşu vardı Terzioğlu'nun...
“Müttefikimiz” ABD, Türkiye’yi sildi mi?
Her gelişmeyi "iç politikada puan almak, karşı tarafı köşeye sıkıştırmak" perspektifinden okuyan refleks; bazen gerçekleri görmeyi engellediği gibi, "barışçı çözüm" için düşünme imkanlarını da zaafa uğratıyor.