Vahap Coşkun

Yeni bir sürecin imkânı

Türkiye’nin batısında “Terör yoksa sorun da yok” düşüncesi yaygınlaştı. Kürt meselesi, askeri operasyonların haricinde gündemden düştü. Yaratılan durumun geçici değil daimi olduğuna dair algı kökleşti. Lakin gerçek ile algı birbirinden farklı; sorun tüm gerçekliği ile devam ediyor.

Akşener’in büyük oyunu

Akşener’e olan ilgi ve desteğin daha da büyümesi Cumhurbaşkanlığı seçiminde Akşener’in kendisinin haricinde birine razı olmasını zorlaştırabilir. Kendi ismi üzerinde mutabık kalınmazsa, 2018’de olduğu gibi, her partinin kendi adayıyla seçime girmesinin yolunu açabilir. Bu yol ise gerek Milet İttifakı ve gerek Akşener için tehlikeler barındırır. Ezcümle Akşener’in oynadığı oyun büyük ama bir o kadar da riskli…

Kürdistan 1919

İngiliz istihbarat yüzbaşısı Edward Williams Charles Noel’in 1919’da Türkiye’deki faaliyetleri çerçevesinde, “İngiltere’nin destekleyeceği bağımsız veya otonom bir Kürdistan’ın kurulması” özetlenebilecek “Noel siyaseti”, hiçbir zaman uygulanmaz. Buna mukabil Noel’in bu girişimlerine haddinden fazla bir anlam yüklenir. Daha sonraki dönemlerdeki Kürt hareketleri de, Noel’e işaretle, “İngiliz oyunu” olarak nitelenir.

Newroz’un açtığı siyaset kapısı

Bazı kesimler HDP’yi Türkiyelileşme siyasetinden ötürü çok sert eleştiriyorlar, bunun hem partiyi kişiliksizleştirdiğini hem de gerçek bir karşılığının olmadığını belirtiyorlar. Sanırım, Kürtçe eserlere olduğu kadar Lazca eserlere ve İç Anadolu türkülerine de aynı iştiyakla iştirak eden ve tempo tutan gençler, bu kritiklerle hemfikir değil.

Hukukun emri değil ortağın talebi

Her ne kadar kanuni bir forma sokulmaya çalışılsa da bu kapatma davasının altında siyasi bir hesabın ve isteğin yattığı izahtan varestedir. Şeklen bu dava Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı tarafından açılmış gözükse de aslen davayı açan MHP’nin Genel Başkanı Bahçeli’dir.

Derin uçurum

HDP seçmeninin yüzde 64’ü “asla oy vermeyeceği” parti sorulduğunda AK Parti’yi işaret ediyor, “MHP’ye asla” diyen HDP’lilerin oranı ise yüzde 13… Yani HDP seçmeni AK Parti’ye MHP’den daha fazla diş biliyor. İktidarın, HDP’ye muhalefet yapayım derken bütün Kürtleri inciten bir dile savrulması, HDP seçmenlerindeki AK Parti karşıtlığına tavan yaptırdı. Derin uçurum böyle oluştu.

Türk milliyetçileri arasında

Dr. Andreas Vischer, İsviçre Ermeni Dostları Birliği üyesidir. Amerikan Yardım Teşkilatı temsilcileri ile birlikte Ermeniler ve tüm ihtiyaç sahiplerine yardım amacıyla Urfa Hastanesi’nde çalışır. Urfa’da bir yıl boyunca (1919-1920) tanık olduklarını kaleme alır ve rapor haline getirir. Rapor, ilk olarak 1921’de Basel’de kitap olarak yayınlanır.

“Plan” tamam, darısı “eylem”e

Ancak tüm bu konularda sorunlar mevzuattan değil, iktidarın tavrından kaynaklanıyor. Mevzuatta tüm bu hakları yeteri kadar güvence altına alacak hükümler bulunuyor. Şüphesiz her zaman daha iyisi aranabilir ve yapılabilir. Ama altını çizerek bertmek gerekir ki bugün Türkiye’deki temel sorun, mevzuat değildir, tatbikattır.

Karabekir’in Kürt meselesi (2)

“Maksat her tarafta ekseriyeti celbeden bizim fırkayı kapatmak ve Kürt isyanı vesilesiyle her tarafta terör yapmak idi. Fethi Bey bunu kabul etmiyordu. Rızamızla kapatmak cihetini iltizam etmiş idi, bunu biz kabul etmeyince zor göstermeyi Cumhuriyet idaresi ile kabil-i telif bulmuyordu. Bunun için İsmet Paşa, Takrir-i Sükûn Kanunu ile başa geçirildi. Gazi Paşa şiddet istiyordu.”

Mümkün olanın sanatı

Siyaset, afili sloganlarla ve yürek soğutarak başarıya ulaşılabilecek bir faaliyet alanı değil. Ülkedeki durumu paranteze alıp kendi fantezisini siyasal gerçeklik sanmak, bunun için çok ses çıkarmak ve mutlak sınırlarının dışına çıkanlara zehirli oklar yöneltmek kimseye mesafe aldırmaz. Ezcümle, siyaset, mümkün olanın sanatıdır.

Karabekir’in Kürt meselesi – 1

Karabekir, geçici tedbirlerle Kürtleri hükümete rabt etmeye çalışmanın işi pamuk ipliğine bağlamak anlamına geldiğini ve bunun da hiçbir fayda sağlamadığını belirtir. Kürdistan için makul bir idare şekli tatbik edilmesi ve buraya durumun hassasiyetini idrak etmiş faal memurların görevlendirilmesi mecburiyetini vurgular.

Zaman ayarlı

Gara operasyonundan sonra HDP’ye karşı girişilen hamleler, emniyet ve yargı mekanizmalarının iktidarın siyasi menfaatlerini gözetecek tarzda zaman ayarlı olarak işletildiğinin bir nişanesi. “Terörle mücadele” söylemi artık mızrağı çuvalda tutmaya yetmiyor; bu tür polisiye ve yargısal operasyonlarda amacın, vatandaşın güvenliğini ve adaleti temin etmekten ziyade, muhalefeti bastırmak olduğu çok net bir şekilde ortada duruyor.

Binbaşı Kasım’ın hatıraları

Kasım, ayaklananlar tarafından Solhan’da bir köye getirilir, iki gün sonra orada Şeyh Said ile görüşür. Şeyh, mukavemet imkânının kalmadığını ve İran’a geçmeyi planlandıklarını ona açıklar. Kasım, önce buna itiraz etmez, hazırlıklara başlanır. Fakat sonradan plan uygulanma aşamasına geldiğinde onlarla birlikte hareket etmeyeceğini Şeyh’e söyler.

İktidar rıza üretemeyince

Cumhur İttifakı, kimlik ve beka siyasetine sıklıkla başvuruyor ama bunlardan dilediği neticeleri elde ettiği söylenemez. 2019 yerel seçimlerinde ortaya çıkan tablo, iktidar için bu tercihlerin yeterince işlevsel olmadığını ortaya koydu. Bu durumda üçüncü bir vasıta olarak “siyasal mühendislik” çalışmaları devreye girdi.

Sen bir hiçsin!

Arşive daldım yine geçen gün; yaş almaktan olsa gerek, sık sık yapıyorum bu aralarda. Bir gün kullanırım diye sakladığım gazete kupürleri arasında gezindim bir süre. Evet, aramızda gazeteyi halen kâğıttan okuyan ve kupürleri makasla özene bezene kesip muhafaza eyleyen dinozorlar var!

Değişime gebe

Rawest’in Urfa, Diyarbakır, Van ve Mardin’de yürüttüğü araştırmadan: Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden rahatsızlık çok yüksek; her on katılımcıdan 7’si sistemin değişmesini istiyor. Mevcut sistemden memnun olanların oranı, ağırlıklı bir kısmı AK Partili seçmen olmak üzere, yüzde 19.

Kürt Hâkim

Kürt kamusal yaşamını etkileyen ve politik yelpazenin sağından-solundan birçok ismin yolu bu yurttan geçer. Yurt, talebelere sadece barınak olmaz, Kürt kimliği, bilinci ve kültürü ile tanışmalarını ve hemhal olmalarını sağlayan bir mekân işlevi de görür. Uzun bir müddet bu gayesine hizmet eden yurt, 1955 yılında devlet tarafından kapatılır.

Yeni Anayasa mayası tutmaz (*)

Türkiye’yi daha otoriter bir çerçeveye oturtan 2017 garabetinin mucitlerinin birlikte rehberlik edecekleri bir anayasa çalışması, ülkeyi daha ileri değil daha geri götürebilir. O sebeple kavramın çekiciliğine kanılmamalı, müteyakkız olunmalı.

Demirtaş ve HDP’nin çıkış arayışı

PKK ile HDP arasında sosyolojik bir bağ ve siyasal bir etkileşimin olduğu yadsınamaz. Bu bağ ve etkileşim mevcut haliyle devam ettiği müddetçe, ne HDP “normal” bir siyasi parti olarak işlem görür ne de Demirtaş arzu ettiği gibi geniş kitleler nezdinde “uzlaşmacı bir lider” olarak kabul edilir.

Politikada 45 yıl – 2

CHP ve DP, daha doğrusu İnönü ve Bayar arasında giderek yükselen tansiyon, gelecekte kopacak fırtınayı haber verir niteliktedir. 1950 seçimlerini DP ezici bir üstünlükle kazanır. Parti sarsılır, İsmet Paşa şaşkına döner. İktidarı kaybeden İsmet Paşa birden yalnızlaşır. Çevresi ıssızlaşır, onun daha birkaç ay önce “Milli Şef unvanı taşıyan eski cumhurbaşkanı olduğuna bin şahit ister.”

Değişim kararsızlara ve muhalefetin birliğine bağlı (*)

MetroPOLL’ün araştırmasından, zamanında veya erken yapılacak bir seçimin kaderini belirleyecek iki önemli faktörün olduğu sonucunu çıkarmak mümkün. Biri, kararsızların vereceği karardır. İkincisi ise, muhalefetin birlikte hareket edip edemeyeceğidir.

Politikada 45 yıl

Muhalefetin susturulması İsmet Paşa’yı rahatlatır, bazı mühim meselelere artık gerektiği kadar ilgili görünmez olur. Yakup Kadri, bu bağlamda bilhassa “dünkü Milli Mücadeleciler ve o günkü devrimciler kadrosunun bir kazanç ve menfaat şirketi karakteri taşımaya başlaması” hususunun altını çizer. Dünün devrimcilerinden kimi arsa spekülatörlüğü, kimi idare meclisi üyelikleri, kimi taahhüt işleri, kimi de türlü komisyonculuk işlerine dalar. Yolsuzluk, suiistimal, haksız kazanç alır başını gider.

Şiddete karşı (*)

Muhalefet, MHP’nin durduğu hukuk-dışı zemine karşı hukuki ve demokratik değerleri savunan sağlam bir blok inşa etmeli. Doğrudan Bahçeli ve MHP muhatap kılınarak, siyasetçilerin ve gazetecilerin tehdit edilmesinin ve hedef gösterilmesinin asla kabul edilmeyeceği olabildiğince açık ve yüksek sesle söylenmeli.

MHP, şiddet ve siyaset (*)

Üç ciddi sokak saldırısının ardından Devlet Bahçeli, Karar gazetesinin üç yazarını alenen tehdit etti. Eğer Elif Çakır, Taha Akyol veya Yıldıray Oğur'un başına bir iş gelirse, sorumlusunu bulmak için uzağa gitmeye gerek yok; sorumlusu, siyaset sahasını şiddetle biçimlendirmeye gayret edendir; dolayısıyla kimliği de bellidir adresi de.

ANALİZ – Vahap Coşkun, Türkeş ve Öneş’i birlikte okuyor

Eski MİT müsteşar yardımcısı Cevat Öneş ve MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in oğlu Tuğrul Türkeş son günlerde dikkat çekici iki yazı kaleme aldı. Devlet içinden bilgi alabilen bu iki kişi sanki o bilgilere dayanarak bazı öngörülerde bulunuyor gibiler. Böyle olup olmadığını Vahap Coşkun’a sorduk.

Adalet peşinde

Kohlhaas, satmak için götürdüğü atların alıkonulmak istenmesi gibi utanmazca bir istemi hayretle karşılar ama yine de sorun çıkarmaz. Uşaklarından Herse’yi iki atına göz kulak olması için orada bırakır, diğer atlarını önüne katarak Leipzig panayırına doğru yola çıkar.

Trump’tan sonrası (*)

Trump hadisesi, gözünü iktidar hırsı bürümüş bir popülistin yerleşik bir demokrasi için bile ölümcül olabileceğini açık bir şekilde gözler önüne serdi. Tehlike şimdilik atlatıldı ama tamamen ortadan kaldırılmadı. Asıl mücadele ve sınav, Trump’tan sonra başlayacak.

ANALİZ – Vahap Coşkun: ‘Cumhurbaşkanının atama yetkisinin sorgulanamayacağı tezi çok yanlış’

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanmasının ardından başlayan öğrenci protestoları hakkında CHP’yi suçladı ve ana muhalefetin konuyu siyasileştirdiğini söyledi. Siyasi alanın iyice daraltılmasını imâ eden bu yaklaşımı Vahap Coşkun’a soru olarak yönelttik.

Dersim Defterleri (2)

“Cenabı Hakk’ın şahitliğinde size bu anlattıklarımı hatırlayın! Beni de uğurlamaya geldiğinizde Ariman yamaçlarındaki meşelikte kollarımda kaybettiğim, on dört süngü yarası taşıyan on dört aylık kardeşim Ali Haydar’ı hatırlayın. Beni ömrümce taşıdığım o yaralarla gömün!”

Yeni Kürt partisi (*)

Bu mevzu konuşulurken çoğu kez “AK Parti ile HDP’nin arasında” diye ideal bir yer tarif ediliyor. Anlatılmak istenen, yeni partinin bu iki partinin yanlışlarından arınması ve bu partilerden rahatsızlık duyan Kürt seçmenin rağbet edeceği bir yere konumlanması. Temiz, steril ve ideal bir yer! Ne ki böyle bir yer yok.