Manşet

Iğdır’da başlık parası kaldırıldı

Iğdır’daki aşiret liderleri ve kanaat önderleri, gençlerin evliliklerini kolaylaştırmak ve “kız kaçırma” olaylarına son vermek amacıyla başlık parası uygulamasına son verme kararı aldı. Kadim Aşiretler Federasyonu Iğdır Başkanı Ferhat Armağan: “İslam'da başlık parası değil, mehir vardır. Mehir, kızın hakkı olan bir hediyedir; başlık parası ise dini bir dayanağı olmayan bir taleptir. Gençler için büyük bir fırsat olan bu karar, evlilik sürecinde maddi yükleri ortadan kaldırarak aileleri ekonomik açıdan rahatlatacak."

Kandil kayak merkezi olur mu?

Bir KYB yetkilisi “peki Kandil ne olacak” sorusuna şöyle espriyle cevap veriyor: “Kayak pisti olur. Biraz riskli bir kayak pisti olur tabii, pistten çıkan mayına basabilir.” Uzun yıllar dağlara ve silaha sığınan Irak’taki Kürtler, artık böyle anılmak istemiyor. Barzaniler ve Talabaniler bu devrin Kürtler için kapandığını söylüyor. Bu devir PKK için de aslında bu yüzden kapanıyor. Direnen sadece zamana karşı mücadele eder…

Erdoğan: “Terörsüz Türkiye, en büyük eserimiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bugüne kadarki en büyük eserimizi yani terörsüz Türkiye'yi inşallah yakın zamanda çok sağlam bir temel üzerinde yükselteceğiz."

Davutoğlu: “Neçirvan ve Mesut Barzani, ‘Bahçeli’nin sağlığı için dua ediyoruz” dedi

Geçen hafta beş gün Kerkük, Musul, Telafer, Süleymaniye, Erbil’I ziyaret eden Mesut Ahmet Davutoğlu, geziyi izleyen Yıldıray Oğur’un sorularını cevaplandırdı: “Gezide gördüğüm hava ümitlerimi artırdı. Silahların bırakılmasının hızlandırılması gerek. Diken üstünde oturuyor bu süreç. Silahlar bırakılma görüntüsünden sonra artık kimse geri dönemez. Neçirvan Barzani ve Mesut Bey özellikle Bahçeli’yi merak ediyor. ‘Onun sağlığı için dua ediyoruz’ dediler.”
- Advertisement -

Oral Çalışlar: “Öcalan, 93’te bizden önce görüştüğü gazeteciyi MİT’ten sanıp umutlanmıştı. Gerçeği öğrenince çok üzüldü”

Oral Çalışlar: "Öcalan'la ikinci görüşmem 1993'te oldu. Öcalan o dönem 'Türk devletinin Kürtlerin meşruiyetini, varlığını, dilini ve geleceğini kabul edecek mi, etmeyecek mi?' sorusuna cevap arıyordu. Hatta bizden önce bir gazeteci gitmişti. Öcalan bu gazetecinin MİT’ten geldiğini düşünerek umutlanmıştı. Halbuki bu gazeteci MİT’ten gelmiyordu. Bunu öğrenince ‘Hay Allah’ dedi. O gazetecinin MİT ajanı çıkmaması onu çok üzmüştü. Yani meseleyi devletle ilişki kurarak çözme konusunda çok özel bir gayret gösterdiği belliydi."

En Son Çıkanlar