Manşet

Öcalan’ın çağrısına dünya kamuoyunda da ilgiyle karşılandı. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü: “IŞİD’le mücadele ortaklarımız konusunda Türk müttefiklerimizi yatıştırmaya yardımcı olmasını umuyoruz. Sorunlu bölgeye barışın getirilmesine yardımcı olacağına inanıyoruz.” BM Sözcüsü: “Çözümü sağlayabilecek umut ışığı.” Almanya Dışişleri: “Tarihi bir fırsat doğmuştur.”

İmralı Heyeti, Abdullah Öcalan'ın beklenen mesajını İstanbul'da paylaştı. Öcalan'ın PKK'ye silah bırakma çağrısı yaptığı açıklamayı gazeteler bugünkü manşetlerine nasıl taşıdı?

Kamuoyunda Narin soruşturmasının “kilit ismi” ilan edilen 15 yaşındaki R.A. hakkında yeni bir iddia ortaya atıldı. Gülben Ergen’i destekleyen paylaşımlar yapan bir X hesabından, R.A.’ya ait olduğu iddia edilen bir hesabın “korkuyorum” dediği yazışma görüntüleri paylaşıldı. Aynı hesaptan saatler sonra, “R… A… hesabını kapattı” mesajı paylaşıldı. R.A.’nın avukatı: “İddiaya konu hesap sahte. İddiayı ortaya atanlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.”

İslam değerlerine hiçbir yönden uygun olmayan malzeme, biçim ve yöntemlerden oluşan bir kültür endüstrisi pratiği İslam değerlerine uygun bir sağ görüşün hegemonya kurmasına nasıl yarayacak? İlk akla gelen kuşkusuz aykırı ya da sorunlu görünen üretimin doğrudan ya da dolaylı yollardan ayıklanması. Böyle dayatmacı bir yöntem işler mi? Evet, işler. Tarihte çok örneği vardır. Yaptırımlar kültür alanının üretimini gerçekten ayrı bir yatağa kanalize eder. Ama ne kadar zengin görünse de kimsenin beslenmediği boşa bir kaynaktır bu. Sözgelimi 20. YY boyunca Sovyet Yazarlar Birliği’nin tercih ettiği yazarlar onlarca dilde milyona varan baskı sayılarında dağıtılırdı; bugün çok azının adını biliyoruz.

Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı aday adayı olarak yol haritasını açıklıyor: “Korkuyorlar, hakkımda siyasi yasak istiyorlar. Bu kararlı gözlerde bir çift mavi gözdeki kararlılığı görebilirsiniz. Bu yola tek başına çıkılmaz. Bu yola siz yol arkadaşlarımla çıkıyorum.”