Nilüfer Göle ile ayrıldığımız nokta temel bir çelişkiye dayanmıyordu, iki farklı varsayım ve iki öngörü söz konusuydu. Bana göre cemaatler ve entelektüeller Siyasal İslam’a lojistik destek sağlasınlar ama devletle ve iktidarla organik ilişkiler içine girmesinler, girecek olurlarsa, İslamcılık henüz oluşma safhasında olduğundan hangi türüne mensup olursa olsun, modern ulus devlet Müslümanların içine kaçacak, bu da onları sekülerleştirecektir. Bu öngörümde ise yanılmadım.
Yaşananlar, yaşatılanlar ayar bozuyor. Ölçünün, emsalin, kıyasın bile “ayıp kaçacağı” günler yaşıyoruz. Kuyumcu terazisiyle ölçülecek, hatta kantara gelecek meseleler değil. “Zıvanadan, şîrâzesinden çıkmak”, “cılkını çıkarmak” babından deyimler de kifayetsiz. Sadece düşüncelerini, aklını değil “duygudurum”unu zorluyor. Hani psikolojideki “hissediş tonu”nu… Bütün bunlar “duygusal ifade özgürlüğü”nü de öne çıkarıyor.
PlayStation Türkiye'nin X hesabından 4 gündür gözaltında tutulan İmamoğlu'na destek eylemlerine göndermeli bir paylaşım yapıldı. Paylaşımda, üstünde "x tuşunu fulledik" yazan bir görsel paylaşıldı. Paylaşılan görselde de protesto gösterisinde yan yana, arka arkaya duran vatandaşlara benzer oyun karakterleri yer aldı. Görselde "x tuşu"na karşılık olarak "yumruk kaldır" komutu yazıldığı görüldü.
İmamoğlu, “Kent Uzlaşısı” soruşturması kapsamında Emniyet’te verdiği ikinci ifadesini tamamladı. İmamoğlu’na Emniyet’te sorulan sorular ve cevaplarını tam metin olarak yorumsuz yayınlıyoruz. İmamoğlu, ifadesinin sonunda “İfade etmeliyim ki işlemi yürüten polislerin nezaket dışında hiçbir davranışı da olmamıştır. Ancak bu talimatı veren kişi ve şürekası Türkiye’ye çok büyük bir bedel ödetmiştir. 4 gündür nezarette bulunan bir kişi olarak yürütülen soruşturmaların içinin boş, ahlak sınırlarını aşan uydurma sorularla dolu en güçlü dayanağını gizli tanıkları bağlamış göz altına 3-5 gün kala MASAK raporlarıyla doldurulmuş, tarihe kara bir leke olarak geçecek süreç yaşatılmıştır”