Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, göçmenlerle ilgili yaptığı açıklamalarıyla gündem olan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan hakkında, 'görevi kötüye kullanma' ile 'nefret ve ayrımcılık'' suçlarından soruşturma başlattı.
Voltaire, Ziya Gökalp ve H. G. Wells’in birçok ortak yanı var: Bir tanesi İsviçre hayranlığı. Evet yanlış duymadınız, Gökalp da… hay-ra-nı! Gökalp’ın Kızıl Elma’sı İsviçre’dir. Kızıl Elma bildiğimiz gibi bir yurttur ve Türk orada çalışarak ve hikmetli yaşayarak müreffeh bir hayat sürecektir.
Bolu Belediye Başkanının insani durumla ilgili herhangi bir kaygı duymadığı çok açık ancak hukuken de imkânsız bir amacın peşinde. Çünkü dile getirdiği zammı gerçekten de uygulamaya koyarsa bunun adı ayrımcılık olur ve yasalarda da anayasada da ayrımcılık yasaklanmıştır. Aslında kendisi de biliyor ama bir de biz söyleyelim: Yapamazsınız!
Mahçupyan: “‘Birey’ olmakla ‘insan’ olmak aynı şey değil”, Demirel: “Kısıtlama olabilir, fakat hayati mekânları kapsamamalı”, Özpek: “Aşılama kamu otoritesinin kısıtlamaları ile değil teşvikleri ile başarıya ulaşabilecek bir süreç”, Örgel: “Aşı yaptırmak hukuki bir zorunluk değil ve olmamalı ama insani ve vicdani bir sorumluluk”, Dilipak: “Bir şeyi hem zorunlu yapıp, hem de sorumluluk kabul etmiyorum demek ne ahlaki ne de hukukidir.”