Manşet

Abdulhakim Beşar: Kürtlerin Minbic ve Tişrin Barajı’nda ne işi var?

Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkan Yardımcısı ve Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Temsilcisi Abdulhakim Beşar: "Kürtlerin Minbiç ve Tişrin Barajı'nda ne işi var? Kürtler neden orada? PKK hala yönetiyor. PKK'dan kopun diyoruz. Suriyeli Kürtler kendilerini yönetmeli."

Meyyit evinde Gassal

Gassal dizisini izledim. Artıları ve eksileri var. Artıları şunlar: Sadece Müslümanlara özgü bir insan profilini konu edinme cesareti göstermesi. Batı dünyasında karşılığı olmayan bir mahluktur gassal. Tercüme edilemeyecek kadar yerli bir konuyu işleme cesareti diziyi otantik kılıyor. Dizide laiklere bir eleştiri var mı? Ben görmedim. Mafya kadınının namaz konusundaki cehaletinin “aha laikler şöyle böyle temsil edilmiş” diye sunulması diziyi izleyen her akıllı insanın gülünç bulacağı bir iddiadır. Dizi kültürel hegemonya tartışmalarını taşıyamayacak kadar o tartışmanın uzağında bir yapım.

ÖZEL HABER | Çocukları istismara uğrayan Uygur aileleri “Çin ajanı” ilan eden Küseni’den Serbestiyet’e: “Serbestiyet, Perinçek’le bağlantılı”

Uygur İlim Marifet Vakfı’na bir etüt merkezinde yaşları 4 ile 12 arasında değişen 7 Uygur kız çocuğunun istismara uğradığı Serbestiyet’in haberiyle ortaya çıkmıştı. İstismarcıyı jandarmaya teslim etmeyen vakıf yöneticileri, şimdi de mağdur aileleri oturdukları dairelerden atılma tehdidiyle karşı karşıya bıraktı, ailelere “Çin ajanı” dedi. Konuyu haberleştiren Serbestiyet de iftiralardan payını aldı: “Bu gazete Doğu Perinçek’le bağlantılı.”

Suriye’nin yeni Adalet Bakanı’nın 2015’de İdlip’te iki kadının idamındaki görüntüleri ortaya çıktı. HTŞ: “Artık geride kalmış bir dönem”

Sosyal medyada Suriye'nin yeni Adalet Bakanı Şadi el-Veysi'nin 2015’de İdlib'de hakim olarak görev yaparken iki kadının yolsuzluk ve fuhuş suçlamasıyla infaz edildiği esnada hazır bulunduğunu gösteren videolar ortaya çıkmıştı. HTŞ yönetimi, videoların gerçek olduğunu kabul etti: “Söz konusu süreç, içinde bulunduğumuz hukuki dönüşümler ışığında, artık geride kalmış bir aşamayı yansıtmaktadır ve farklı koşullar ve referanslar dikkate alındığında, bunu genelleştirmek veya mevcut aşamayı tanımlamak doğru olmayacaktır"
- Advertisement -

Ferdi gibi sevenler, sevip sevilmeyenler

Ferdi Tayfur, 1993 yılında Gülhane Parkı konserine davet edildiğinde yaklaşık 8-10 yıldır sahneye çıkmıyordu. Sirkeci'ye geldiğinde Gülhane'den Sirkeci'ye doğru gelen bir kalabalık gördü. Konserinin boş olduğunu sanıyordu. O kalabalık, içeri giremeyip geri dönenlerdi. Kendi konserine ambulansla girebildi. 200 bin kişinin en fazla katılım gösterdiği şarkı “Benim gibi sevenler, sevip sevilmeyenler” şarkısıydı. Zaten Ferdi Tayfur’u Ferdi Tayfur yapan asıl bu şarkıydı. Ülkedeki bütün sevip sevilmeyenler kendini bu şarkıda buluyordu. Nasıl unutuldum diye düşünürken Gülhane Parkı konserine 200 bin kişi katılmışsa, ölümüyle milyonlarca Ferdi Tayfur hayranı kendini gösterdi.

En Son Çıkanlar