GÜNÜN YAZILARI

KİTAP | Efendi Anadolulu…Boşuna yorulma

Çok az yazar Anadolu’yu Reşat Nuri kadar içeriden görebilirmiştir. Anadolu Notları’nın bir yerinde Reşat Nuri’nin içinde olduğu araç yolun bir yerinde batağa saplanır. Şoför telaşla ne yapacağını bilmeyerek uğraşsa da nafile, kımıldatamaz. İlerdeki tepede onları izleyen bir köylü oturmaktadır. Gerçekten de köylü, fırsattan istifade etmenin türlü yollarını bilen, kurnaz bir adamdır. Bu kervan geçmez yolda bütünüyle adamın insafına kalmışlardır. Reşat Nuri’yi gözüne kestirerek “çıkarırım ama ücretini senden alırım, tamamsa” der. Reşat Nuri, “Kavga edecek bir şey yok baba…Anlaşırız” diyerek sorumluluğu üstlenir. Derken, adam aracı battığı yerden çıkarınca çok yüksek bir ücret olduğunu düşünse de 25 kuruş talep eder. Gerçekteyse yapılan işe mukabil oldukça makul bir rakamdır. Reşat Nuri’nin cevabı onun genel bakışını da yansıtır: “Efendi Anadolulu…Boşuna yorulma. Sen ahlaksızlığa karar verdiğin zaman da beceremeyeceksin.”

“Mahalle”de şiddet romantizmi

Çocukluğumun huzurlu mahallesinde sokaktaki kavgaların bile “nezih, âdil müsabakalar” olarak anıldığı dönemler. Ev içi şiddet de o muhitte -öyle anlatılanı/nostaljisiyle- “anne terliği”, kırk yılda bir baba tokadı (o sıradan deyimiyle “iki tokat”) sanki. Kadına fiziksel şiddet de bizim mahallede sokağa dökülen bir manzara değil pek. Mahallede hissettiğimiz filtresi kalın, böyle bir “huzur”.

“Hidrojen bombasını anlatmışsın, tam anlamadım”

1966 yılında Washington’daki Dışişleri Bakanlığı’yla aldığı gizli bir ihbarı paylaşan ABD Büyükelçisi Parker T. Hart’ın telgrafının başlığı; “Atom silahları geliştirmeye Türklerin ilgisi”ydi. Telgrafta atom silahını geliştireceği iddia edilen ODTÜ’lü fizikçinin adı abisiyle karıştırılmıştı: Erdal İnönü.

Disney ve Hollywood kendi Oppenheimer’larıyla ne zaman helalleşecek ?

ABD, gişe rekorları kıran bir filmle solcu olduğu için hukuksuzluklara uğrayan Oppenheimer ile helalleşti. Fakat Oppenheimer, 1954’te küçük havasız bir odada solcu olduğu için sorgulandığı sırada Walt Disney’in başlattığı bir cadı avı nedeniyle onlarca Hollywood aktörü “komünist” olmakla suçlanmış, işten atılmış, hatta Hollywood Onlusu “Komünist misin?” sorusuna ifade hürriyeti nedeniyle yanıt vermediği için hapse atılmıştı. Ne Disney ne de Hollywood, kendi Oppenheimer’larıyla yüzleşti.
- Advertisement -

İmamoğlu’nun demokratik cesareti!

İmamoğlu, ancak toplumsal kabul oranını artırdığı ölçüde, partisinin mensuplarının tercihini kendi yönüne çevirebilir. Halkta ne kadar destek görür ve siyasetini ne kadar halka mal ederse, tabanı da o kadar kendi yanına çekebilir. Ama İmamoğlu’nun bu vaziyetin gereğini yerine getiren bir siyaset izlediği söylenemez. En azından bugüne kadar!

En Son Çıkanlar