GÜNÜN YAZILARI

Amedspor esnek değildi

Futbol oyunun temel besini pastır. Pas kalitesi bu kadar düşük olunca, hocanın tasarladığı oyunu okumak da mümkün olmaz. Maç başlamadan önce ekrana yazılan dizilim 4-2-3-1 şeklindeydi. Reel oyunda bunu görmek mümkün olmadı. Dolayısıyla alan kat etmek için topun nasıl dolaşacağına tanık olamadık. Defansın direnç merkezini, rakip ceza sahası çevresine inmeden ateşli meşalesini göremedik. Defans topu kazanmak yerine topu uzaklaştırmak için aktif rol aldı. Hiç kimse kusura bakmasın bu defans filan değil. Bu defansif oyun hiç değil. Çünkü uzaklaştırma vuruşları oyun kurucu olamaz. Orta saha ve hücum vasatın altında kaldı. İlk maçı diyelim ve ikinci maça daha umutla bakalım.

ÇEVİRİ | Ilan Pappe: Filistin’de şiddet sarmalı Siyonist sömürgeciliğin durdurulmasıyla bitebilir

“Filistin'de her şiddet eşit değildir. Şiddet Siyonizm'in doğuştan gelen işleviyken, Filistin halkı için esas değil hayatta kalmak için başvurduğu bir şeydir”

İnsan olmanın gururu

Sporun olağanüstülüğünden söz etmiştim (6 Temmuz’da). Bu da insan yaratıcılığının bir diğer alanı, demiştim: Kişi bedeninin limitleriyle karşı karşıya. Yıllarını verip kendini aşmaya çalışıyor. Mükemmel, her yerde mükemmel. Şiirde de, resimde de, müzikte de… ve 1.41:19’da koşulmuş bir 800’de de (Wanyonyi), ciridin 92.97’ye fırlatılmasında da (Arshad Nadeem), 6.25’teki çıtanın geçilmesinde de (Duplantis). Gene her alanda olduğu gibi, bunun da hem üreticileri, hem tüketicileri var. Biri olmazsa diğeri de olmaz. Romanlar okuyucularına, besteler dinleyicilerine, atletler de seyircileri ve taraftarlarına muhtaç.

“Zenci bir Türk olmaktan şeref duyuyorum…”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ev zencisi” tabiriyle, sanıyorum ki, Instagram’ı ya da genel olarak Batı’yı efendi olarak bellemiş, kendi kararlarını alabilecek kadar bile basiret sahibi olmayan, küçük çıkarlarına düşkün bir insan profilinden bahsediyordu. Bu profilin karşısında devletin bizim için en iyisini bildiğine dair bir güven taşıyan bir başka insan profili var. İkinci profildeki insanların “ev zencileri”nde bulunmayan bazı özellikleri olduğunu düşünmeden geçemiyoruz: özgürce kendi kararlarını alabilen, inisyatif sahibi, gerektiği yerde, masaya elini vurup itiraz edebilen, ilkeleri her zaman çıkarlarından önce gelen, Malik el Şahbaz kardeşimizin tarif ettiği gibi "Başkanımız," "hükümetimiz," "Senatomuz," "kongre üyelerimiz," "şuyumuz, buyumuz." diye konuşmayan, toplumsal menfaatlerimizi düşünürken bile alabildiğine bireyleşmiş insanlar bunlar, demek ki.
- Advertisement -

İsrail, nasıl müttefiki Arap devletleri için de bir tehdit haline geldi?

Körfez ülkeleri açısından İsrail ile normalleşme adımları aynı zamanda mega projelerle toplumsal refahın artırılması, rejimlere tehdit oluşturan toplumsal muhalefetin azaltılması, dış yatırımın artırılması ve İran tehdidine karşı bir denge olarak tanımlanmaktaydı. Ancak Gazze Savaşı Yemen’i savaşın içerisine çekerek Kızıl Deniz’deki ticareti riskini artırdı. Her ne kadar Körfez ülkeleri, Ürdün ve Mısır halk gösterilerini yasaklasa da zamanla muhalefetin önüne geçmek zor olabilir. İran’ın savaşa çekilmesi bölgesel istikrarı bozdu. Ve tabii İsrail’le normalleşmeyle bağımsız bir Filistin devletinin kurulacağını öngören Arap devletleri yanıldı.

En Son Çıkanlar