GÜNÜN YAZILARI

Yolun Bittiği Yerde

Yolun Bittiği Yerde, Muhsin Kızılkaya’nın içinde Hakkâri geçen denemelerinin bir kısmını bir araya getiren bir kitap. İçindeki denemelerin tamamı Hakkâri’ye dair olan kitabın adı, şehrin çok da uzak olmayan geçmiş halini tasvir eder.

“Memleket elden gidiyor” karamsarlığı

Bunca seçim yenilgisi ve 22 yıllık AK Parti iktidarı bir kesimi tamamen karamsarlığa sevk etti. “Cumhuriyet elden gidiyor”, “laiklik yenildi” psikolojisi bir kesimi öylesine tedirgin etmiş durumda ki “Bu ülkeyi artık terk edeceğim” noktasına gelenlere rastlıyoruz. Bazı muhalif çevrelerde, özellikle de muhalif medya dünyasında bir güven eksikliği dikkat çekiyor. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde alınan netice bu tedirginliği ortadan kaldırmaya yetmiyor.

Bombalanan Gazze’ye vapur turları düzenleyen bir “Kutsal İşgal”cilik

TRT World ekibi tam da İsrail’deki tartışmaların merkezindeyken Hilltop Youth örgütünün arasına sızdı ve Holy Redemption-Kutsal İşgal adlı belgeseli çekti. Haftasonu belgeselin gösterimi yapıldı. Belgeseldeki en kan dondurucu görüntü Hilltop Youth üyelerinin aileleriyle çocuklarıyla bir vapura binip Gazze kıyılarında dolaştıkları görüntülerdi.

Bangladeş ve Venezuela: Tespitler, sonuçlar

Bangladeş ve Venezuela tecrübelerinin gösterdiği gibi yıllanmış olan ve ayrıca ülkenin mahkemeler başta olmak üzere tüm kurumlarını ele geçirmiş olan iktidarların seçim yoluyla değişmesi kolay olmuyor. Hatta imkânsız denebilir çünkü modern çağda örneği yok. Ayrıca dikkat çeken husus Bangladeş ekonomisinin devrik rejim zamanında çok iyi bir performans göstermesine rağmen rejimin halk tarafından devrilmiş olmasıdır. Venezuela’da ise halkın rejim karşıtlığının önemli bir nedeni petrol zengini ülkenin yanlış politikalar neticesinde fakirleşmiş olmasıdır. Bu iki ülkeye bakılınca halkın refahını arttırmanın her zaman onu tatmin etmeye yetmediği sonucuna varılabilir.
- Advertisement -

Muhafazakâr muhalefetin geleceği: İttihat mı Terakki mi?

Gelecek Partisi’ni büyük muhafazakâr aile içinde kabaca konumlandıracak olsak, gelenekçilik ile modernlik arasına sıkışmış ‘müslüman idealistlerin’ ne İsa’ya (modernistler) ne de Musa’ya (gelenekçiler) yaranamayan zümresi olarak tanımlamak mümkün. Namık Kemal bugün yaşıyor olsaydı muhtemelen Gelecek Partisi’nde siyaset yapmayı tercih ederdi. Muhtemelen bugünkü açmazda da ‘sultanın, hilafetin ve dolayısıyla devleti âli’nin bekâsı’ için muhafazakâr ittihadı önemserdi.

En Son Çıkanlar