Vaşington’da’ki NATO zirvesinden çıkan ortak bildiriye Montrö Sözleşmesi’nin girmesi bir ilk. Türkiye’nin de en azından kullanılan ifadelere karşı çıkmadığı anlaşılmaktadır. Boğazların savaş gemilerine kapatılmış olmasından en fazla zarar görmüş olan ülke şüphesiz Rusya’dır. Korkarım Ukrayna Savaşı bittiğinde Montrö’nün gözden geçirilmesi Rusya’nın önceliklerinden biri olacaktır. 20 yıllığına yapılan Sözleşme bu yirmi yılın sonunda beşer yıllık sürelerle otomatik olarak uzatılmaktadır. Kafamızı kuma sokmayalım. 2026 ilk baharında gelebilecek olan Montrö’nün tadili taleplerinin neler olabileceğini belirleyelim ve hazırlıklarımızı ona göre yapalım.
Sağ yükselmiyor. Yerinde duruyor. Hatta toplumun alt yapı sorunlarını, ekonomik geleceğini anlama ve ihtiyaçlara yanıt verme açısından daha etkin. Ancak sol, belki tamamı değil ama günümüzde baskın sayılabilecek sol ideolojiler, toplumun varlığını yıkıcı bir dönüşüme uğratmayı teklif eden fikirlere insanların neden sıcak yaklaşmadığına şaşırmaya devam ediyor. Bunu da tehlike olarak etiketleyip önlem almaya çalışıyor.
2 gündür benim rızam olmadan dükkanım kapalı. Çünkü Instagram’ı kapattınız. Ben gıda satıyorum. Şu an elimdeki ürünleri satmazsam iki ay sonra çöp olabilir. Depremzede Yayladağ’lı Münevver Hanım’ın adaçaylarını satmasını engelliyorsunuz. Dicle’nin Altay köyünden bizi bulup, reyhanlarını satmaya çalışan kadınların emeklerini paraya dönüştürmelerine engel oluyorsunuz. Gazze’deki Bisan Owda’yı, Motaz Aziza’yı Instagram sayesinde tanıdık. Dokuz aydır onlarla ağladık, onlarla üzüldük. Onları da engellemiş oldunuz. Acaba soykırımcı İsrail, Türkiye’den 50 milyondan fazla duyarlı Instagram kullanıcısının Gazze’deki katliama karşı susturulmasına seviniyor mudur, üzülüyor mudur?
Soğuk Savaş’tan bu yana en geniş kapsamlı esir takası Ankara Esenboğa Havalimanı’nda yapıldı. ABD ve Almanya başta olmak üzere Batı ülkeleri, Rusya ve Belarus 24 mahkumu karşılıklı serbest bıraktı. Türkiye’nin arabuluculuğu ve MİT’in gözetiminde gerçekleşen esir takasının bir diğer ilginç yanı ise sadece Rusya’daki Amerikan ve Alman vatandaşı mahkumların değil, Rus vatandaşı muhalif siyasi tutsakların da takas kapsamında alınmasıydı. Tucker Carlson’dan Hillary Clinton’a, Bulgar araştırmacı gazetecilerden inatçı annelere birçok kişinin dahil olduğu film tadındaki bu imece esir takası sayesinde yok yere hapis yatan birçok Rus muhalif özgürlüğüne sessizce kavuşmuş oldu. Hem de Esenboğa Havalimanı’nda.
Netenyahu’yu ağırlayan ABD Kongresi’ndeki insan manzaraları çok şey anlatıyor. Bir alkış, bir kıyamet… Öyle ki “ekselansları” konuşmasında Gazze’deki savaşa karşı çıkan Amerikalıları “ahmaklar, salaklar” olarak nitelendirse de dert değil. Kongre’nin ardından “arkadaşı Netenyahu”yu “kesinlikle haklı” bulanlardan birisi de Trump’ın yoldaşı Vali Kristi Noem. Kamuoyu onu “köpeğinin, keçilerinin katili” olarak tanıyor.