GÜNÜN YAZILARI

Sorumluluk da vebal de siyasetin boynunda

Siyasetin hamasi söylevleri bir tarafa bırakıp serinkanlı bir biçimde meseleyi tahlil etmesi mecburiyeti vardır. Bu mesele, sosyolojik bir tabanı ve karşılığı bulunan siyasi bir meseledir; çözümü de siyasi olmak durumundadır. Sorumluluk da vebal de siyasetin boynundadır; eğer siyasi aktörler var olan tıkanmayı aşmaz ve toplumsal barışı inşa edemezlerse, maalesef bu acı manzaraları bitirmek mümkün olmayacak.

Esat Oktay Yıldıran’dan Şeyh Sait’e! Sigortalarıyla oynanan devlet

12 Eylül darbesinin simgelerinden Esat Oktay Yıldıran’ın ismi geçtiğimiz günlerde bir ilkokula verildi. Bunun özellikle Kürtler üzerinde ağır bir travmaya neden olduğu görülüyor. AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, “Bu Şeyh Sait Bulvarı’na karşı bir misilleme midir?” diye soruyor, Milli Eğitim Bakanı’nı eleştiriyor. Gerçekten de Esat Oktay Yıldıran’ın toplumsal karşılığı ne? Adı neden yeniden hatırlatılıyor?

İbretlik ve utanç verici

Esat Oktay Yıldıran, insanlık tarihinin görebileceği en korkunç işkencecilerinden biriydi. Onlarca insan onun direkt katıldığı ya da sevk ve idare ettiği işkencelerde hayatını kaybetti, sakat kaldı. Yıldıran, yaptıklarıyla salt bir kuşağa cehennem azabı yaşatmadı; onun ektiği kötülük tohumları ondan sonra da halka hayatı zehir etti bıraktı. Ve şimdi bu insanlık katilinin adı bir ilkokula verildi. 12 Eylül faşizminin kol gezdiği seksenlerde, devlet terörünün ayyuka çıktığı 1990’larda bile cüret edilmeyen bir rezalet bu. O da AK Parti iktidarına nasip oldu! Nereden nereye gelindiğini bundan daha iyi anlatan bir misal zor bulunur.

Laik siyaset ve laik sosyolojinin bugünlere gelişteki sorumluluğu (2): Mayıs 2003, ülkenin saygın anayasa profesörü: “Ne yapılacaksa beş ay içinde mutlaka yapılmalıdır

“Anayasa’ya Giriş” kitabının yazarı, Anayasa hukukçusu Prof. Mümtaz Soysal 19 Mayıs 2003’te Cumhuriyet gazetesinde kaleme aldığı Sekseninci Yıl başlıklı yazısında seçimle gelmiş beş aylık iktidarın hal’edilmesi için çağrıda bulunuyor: “Sekseninci yıla girişe şunun şurasında beş ay kaldı. Gelecek 29 Ekim'in çelişki dolu olacak ve sinsi bir cenaze namazına benzeyebilecek olan o görüntüsü yaşanmak istenmiyorsa, ne yapılacaksa o zamana kadar mutlaka yapılmalıdır.”
- Advertisement -

Tarikatlar Sivil Toplum örgütü müdür?

Cumhuriyetin kuruluşu yıllarında şeyhlerin, dedelerin tehlike olarak görüldüğü bir dönem yaşandı. Bu yasa ile Türkiye Cumhuriyeti içinde vakıf ya da başka bir yolla kurulan veya mülk olarak bir şeyhin kullanımında olan tekke ve zaviyelerden, cami ve mescit olarak kullanılanlar dışında kalanlar kapatıldı.

En Son Çıkanlar