Başta CHP tabanı olmak üzere laik-seküler muhalefet AK Parti’nin uzun iktidar dönemini -arada umutlandığı anlar olsa da- giderek koyulaşan, zaman zaman nihilizm boyutlarına varan bir umutsuzluk duygusunun eşliğinde idrak etti. Sürecin en umutlu ânı olan 14-28 Mayıs seçimlerindeki ağır travmayı da hesaba katarsak, geldiğimiz noktada bu nihilizmin belirsiz bir süre boyunca kalıcı hale gelmesini önleyecek tek bir imkân kalmış görünüyor: İstanbul’un kazanılması… Hal böyleyken, Kılıçdaroğlu ve etrafının muhtemel bir 31 Mart yenilgisi üzerine hesap yapması akıl almaz görünüyor. Peki ‘hal’ gerçekten böyle mi? Başta CHP tabanı olmak üzere muhalefetin gel-gitli 20 yıllık depresyon tarihi bu sorunun cevabının ‘evet’ olduğunu söylüyor.
Ukrayna’lılara açık olan Türkiye dahil yakın veya uzak komşularına göç etme imkanı sayıları 2 milyonu bulan Gazze halkı için mevcut değil. Mısır, aynı dil, din ve etnik kimliğe sahip olan Gazze halkına kapılarını kapattı. Savaş acımasız bir şekilde devam ediyor, Türkiye’de medya dikkatini tamamen iç tartışmalar ve yaklaşan yerel seçimlere çevirdi ancak yabancı haber kanalları o dehşet veren manzarayı izleyicilerine her akşam gösteriyor. 5 ayda verilen kayıp 30.000’e ulaştı. Ancak Ukrayna savaşında olduğu gibi Gazze savaşında da uluslararası toplum ahenkli bir tutum benimseyemedi.
Dünyaca meşhur olduğunda 85 yaşındaydı. 9 Amerikan başkanına mekan tasarladı, Barbie’si yapıldı, 97 yaşında modelliğe başladı. Müzelerde sergilere, kitaplara, hatta bir belgesele konu oldu. Maksimalist moda ikonu Iris Apfel, ardında kendisi gibi renkli bir hayat hikayesi bırakarak vefat etti.
Habermas’ın, süren savaşta İsrail’i açıkça desteklemesi Türkiye’de şaşkınlıkla karşılandı. Bu tutumun asıl nedenlerini kavramak, Habermas’ın felsefesi üzerinde düşünmeyi gerektiriyor. Habermas’ın savaş yorumunun Kantçı temelleri “Aklın gösterdiği yön, yasasız vahşilik durumundan çıkmak ve bir halklar federasyonuna girmektir” tespitinde saklı. Habermas’a göre, Avrupa Birliği’nde bu tasarı somutlaşıyor. O yüzden Habermas, Avrupa Birliği projesinin yaralanacağı her yere arkasını dönüyor. Avrupa Birliği’nin değerlerinin kabul görebileceğini düşündüğü her yere de hassas davranıyor. Habermas’ın İsrail taraftarlığını, kendini hissettiren bu bağda görmek gerekiyor. Filistin’e duyarsızlığını da bu bağdan uzaklığında…
Kuru Otlar Üstüne’nin Samet’i, Ahlat Ağacı’nın atama bekleyen, yaşadığı kasabaya atom bombası atma hıncıyla kendini kemiren Sinan’ı tam da o sahnedeki duygusundan alıp bu filme taşımış gibi. Ceylan’ın bütün filmlerinde dolaşan kötücüllük bu filmde kendi üzerine katlanmış, izleyiciye nefes aldırmıyor. Üstelik oldukça sinik bir kötücüllük bu.