ABD eski Dışişleri Bakanı James Baker’ın “Ruslara “NATO, bir inch dahi doğuya genişlemeyecek” sözü o devirde benim gibi NATO işlerinden sorumlu herkesin hatırındadır. Bütün bu geçmiş ve verilen sözler Rusya’nın saldırısını hiçbir şekilde haklı göstermez. Batılıların geçmişte Rusya’nın değiştiğini düşünerek verdikleri sözlere rağmen sonradan Rus topraklarına NATO’nun komşu olması Putin’in gözünde ülkesinin NATO tarafından sarıldığı ve tehdit edildiği endişesini yaratmıştır.
Rahmetli baban mezarından çıksa Türkiye süper liginin temposuna uyum sağlar. Herkes çok nazik, kimse haddini aşmıyor, kimse ötekine ne yan gözle bakıyor ne de meydan okuyor. Kahve içme tadında, mola vere vere; hazzı sonuna kadar erteleyerek, her anın keyfini sonuna kadar çıkararak. Tamı tamına 122 yıldır bu böyle.
Bir Eski Tüfek evinde büyüdüm. Daha baştan Leninist bir ortamdı. Bense gittim, Maoist oldum. Babam (Erdoğan Berktay), hep söylerim, bütün çelişkileriyle, herhalde çelişkileri sayesinde, kendi kuşağının en parlak Marksist aydınıydı. Hem komünistliği vardı, hem de Aydınlanma şüpheciliği. Benimki kadar bir dogmatizmi kaldıramadı. Zaman zaman gerildi bu yüzden aile ilişkilerimiz. Gene de elinden geldiğince uyarmaktan, görece akla mantığa çağırmaktan geri durmadı. Megalomanların peşinden gitmemek, kişiye tapma kültlerine kapılmamak konusunda ince imâlar dinledim örneğin. Bir seferinde de şöyle dediydi: “Bak efendi, bu ülkede senin dediğin silâhlı mücadele olmaz. Koşulları yok. Ama onlar, berikiler bir şey yaparsa bilemem.”
İktidar bloğu kendi içinden çıkacak milliyetçi tepkileri engellemeyi ana mesele yaparak bu süreci bir devlet inisiyatifi, bir lütuf ve silahtan arınma çabası olarak lanse ediyor, her tür müzakere ve diyalog iddiasını reddediyor. Kürt tarafı tavrı elbet pozitif. Bununla birlikte kendi kesimlerine Öcalan’ın açıklamasının devlete taleplerine bir boyun eğiş olmadığını anlatmak peşindeler. Devlet ve Öcalan arasında Görüşmelerin yapıldığı, adımların karşılıklı atılacağını ifade ediyorlar.
TGSS 2024’ün toplumsal haritası bize Türkiye’nin sürekli değişen ama özünde bazı temel çelişkileri birlikte taşıyan yapısını hatırlatıyor. Toplumumuz ne tamamen içine kapanık bir muhafazakârlığa teslim oluyor ne de tam manasıyla evrensel seküler değerlerle barışık. Bir ayağımız gelenekte, bir ayağımız dünyada. Gençler bayrağına bağlı ama çıkış vizesini de cüzdanda taşıyor.