GÜNÜN YAZILARI

Açık Radyo’yu cezalandırma arzusu

Açık Radyo bağımsız yayıncılığın –bu ülkede pek eşine rastlanmayan- bir başarı hikayesi. Sayıları binleri bulan programcıları, kurucuları, katılımcıları, destekçileri ile kendi imkanlarıyla ayakta duran, herhangi bir çıkar kuruluşuna, güce yaslanmayan bir girişim. Açık Radyo’nun kendi gücüyle ve bağımsızlığından ödün vermeden ayakta durması birilerini rahatsız etmiş olabilir… Belki Osman Kavala gibi bağımsız sanat ve sivil toplum alanlarında başarılı deneyimler ortaya koymuş bir kişi yedi yıldır hapiste tutulurken, Açık Radyo’nun da varlığını gelişerek sürdürmesi de bir neden olabilir.

‘Terör sıfırlanmıştır’ demenin anlamı…

Öcalan ve Demirtaş’ın da yapacakları şeyler, atacakları adımlar vardır. Öcalan, geçen sefer Kandil’i sürece katamamıştı. Bu kez ne yapabilir göreceğiz… Samimi ve açık bir görüşme yapılması, sürece bir noktadan itibaren TBMM’nin de dahil olması gerekiyor. Yaşadığımız 50 yıllık tecrübe, bir şeylerin yeniden gündeme geldiğini ve şekillendiğini gösteriyor. Belli ki, devlete egemen olan anlayış, bu meselede yeni şeyler yapmak istiyor. Türkiye’yi Kürt meselesinin çözüldüğü bir ortama taşımak istiyor.

Sevimli bedbin aranıyor

Bu kez çözüme DEM, CHP ve MHP seçmeninden itiraz gelmeyecek gibi. Zaten uzun zamandır halk ne der diye bir endişeye artık Türkiye siyasetinde yer yok. Totaliterleşmenin bu tuhaf getirisi bu yeni çözüm ihtimaline faydalı bile olabilir. Dış mihraklara gelince; Amerikalılar ve Avrupalılar Türkiye’nin çözüm yönünde atacağı bir adıma engel olmadılar. İran için de çözümün bir götürüsü yok. Suriye’yi de bu rahatlatır. Çok ısrarla bir engel ararsınız, en büyük engel; 100 yıldır beslenip büyütülmüş önyargılar, yersiz korkular, garip paranoyalar ve bütün bunların evrimleşip pür bir Kürt nefretine dönüştüğü baya semirmiş bir ırkçılık ve depresyon kaynaklı bir karamsarlık.

Bu bir çuvaldız yazısıdır

Olaylı geçen kongreye rağmen Ankara Barosu seçimlerini tamamladı. Karşılıklı atışmanın ardından genel kurulda tekmeler, yumruklar, sandalyeler havada uçuştu. Oysa her iki grubun üyeleri de adliyelere 2015 yılından itibaren aranarak giriyor. Kendi işyerine aranarak giren bir meslekten söz ediyoruz. Ne karşılıklı atılan sloganlar ne de tekmeler hâkim ve savcılara tanınan “aranmama” ayrıcalığının ileride bu avukat arkadaşlara verilmesine yetmeyecek. Dolayısıyla bireysel ve mesleki haklarını dahi elde edememiş bir kişinin etnik kimliğine saygı gösterilse ne olur, gösterilmezse ne olur? Hani gücümüz bölünüyor diye iktidarın çoklu baro girişimine karşıydık ya! Meğer iktidarın bizleri bölmesine gerek yokmuş.
- Advertisement -

Eyvah, anlaştılar!

Bahçeli’nin Öcalan’a çağrısı, DEM’in CHP’ye destek verin çağrısı, Özgür Özel’in Bahçeli’nin açılımına desteği, bölge gezisi çıkışı, Sırrı Süreyya’nın Meclis kürsüsünden Erdoğan ve Bahçeli’ye teşekkürü… Dün Meclis’te gören gözler için çok acayip şeyler yaşandı.

En Son Çıkanlar