Yusuf Kerim, hak ihlallerine muhatap olan mağdurlar adına birkaç kelam etmenin o günlere dönüşü sağlamayacağı bilinse de bir çocuğa veda ederken, çocuklara karşı kayıtsız kalınmamasını vurgulamak insani bir ödev manası taşıyor. Çünkü artık güvenlik politikaları, güvenlikleştirici siyaset hem iktidar hem de muhalefet tarafından birinci öncelik haline gelmiş durumda, sivil toplum kuruluşlarının ruhlarına kilit vurulmuş gibi… ama bu, bir çocuğu toprağa verirken, rahmetle kuşanmış ruhuna rahmet dilerken, “benzerleri yaşanmasın” demeye mani olmamalı, öyle değil mi?
AK Parti iktidarı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dile getirdiği gibi çok önemli yeniliklere doğru adımlar attı. Ancak şimdi zaman zaman çıkan krizlerden biri daha karşımızda. Türkiye yönünü başından beri Batı’ya çeviren yani çağdaş uygarlığı önüne hedef olarak koyan bir ülke. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yapının en önemli parçasıdır. Askeri vesayet dönemlerinde başı derde girenlerin, hak arayanların en önemli başvuru makamı oldu. Türkiye, bu krizi de evrensel hukuka sarılarak aşacaktır.
Türkiye’yi ‘anlamak’ ancak zihniyet analiziyle mümkün. Koşullara ve olgulara takılıp kalındığı takdirde ‘bizim’ nasıl bir zihne sahip olduğumuz, söz konusu koşul ve olguları nasıl algıladığımız, nasıl anlamlandırdığımız, niye o şekilde algılayıp anlamlandırdığımız gibi sorular güme gider. Yeni İttihatçılık ‘fıtratımıza’ uygun. Devletten, siyasetten ve liderden çok daha fazlası. Zihniyet açısından kendimizi bilinçdışının mahir ellerine terk ederek yakalayabildiğimiz bir duygu ortaklığı, böylece ürettiğimiz kırılgan bir ‘biz’ arayışı… O nedenle buralardan kolay kolay gitmeyecek.
Vatikan Büyükelçimizin Patrik’i ağırlaması. Birçok sert ifade kullanıldı. Patrikhane Türk kurumu diyoruz. Patrik Türk vatandaşı. Geçmişte de meslekten gelmiş her Büyükelçi ülkeye gelen Patrik’i ağırlamıştır. Araştırmadan sinirlenmek doğru değil.
Adalar’da daha önce olmayan veya kısıtlı kullanılan su, elektrik, doğal gaz deniz altından geçirilerek getirildi, hizmete konuldu. Rahmetli Kadir Topbaş’ın katkılarını hatırlatmak isterim. Çözüm bekleyen konular: Çöp, akülü araçlar, çarşının uygar ve temiz bir görünüm kazanması, sahillerin yurttaşların kullanımına açılması… Tabii bisikletler ne olacak? Kontrolsüzlük zaman zaman ciddi kazalara neden oluyor. Şimdiye kadar onca görüşme yapılmasına rağmen yine belediye ile hükümet arasında uzlaşma sağlanamadığı için olan bize oldu. Hızla artan turist ilgisini de dikkate alan bir gelecek planlaması şart. Yeni kaymakamımıza “hoş geldin” derken, taze taze sorunlarımızı önüne koyuyoruz. Kendisine “kolay gelsin” diyor, başarılar diyoruz.