GÜNÜN YAZILARI

“Kartaca yıkılmamalıdır”

AK Parti’nin 2002’de iktidara gelmesinden hemen sonra, iktidarın meşruiyetini tanımayan, onu ‘düşman’ olarak kodlayan sert bir muhalif çizgi belirdi. Zamanla bütün muhalefetin benimsediği bu çizginin bir de sloganı vardı: “Kartaca yıkılmalıdır…” Aradan 20 yıl geçti, şimdi kendisi dışındaki herkesi ‘vatan haini’ sayan iktidar “Kartaca yıkılmamalıdır” diyor. Çünkü o, hainlere karşı vatanı, din düşmanlarına karşı İslam’ın izzetini korumaktadır. Aynı madalyonun iki yüzü, ideoloji ve siyasetten ziyade zihniyete dair bir mesele: İktidar olmak bana hak, sana değil!

Necip Fazıl, neden seccadesine sığınmıştı?

Kılıçdaroğlu’nun bir iftar sonrası fotoğraf çektirirken seccadenin üzerine basmasına karşı şiirin bu son iki mısrası bu aralar her yerde. Bir gaflet anında seccadeye basan Kılıçdaroğlu’nun özürleri bile seccadenin seçim kampanyasında bir bayrağa dönmesini engelleyemedi. Halbuki Necip Fazıl bu şiiri seccadeye olan sevgisini anlatmak için yazmamıştı. Türkiye’de hürriyet karşıtlığının, hukuksuzluğun bir mağduru yalnızlığını evladına böyle anlatmıştı. Tıpkı bugün yine ifade hürriyetlerini kullandıkları için hapishanelerde olan, haklarında bir tweet yüzünden davalar açılmış binlerce insanın her gün yaptığı gibi…

Perinçek fenomeni (2) Büyük 2002 balonu

Üniversite mezunu. Hattâ doktorası var. Ankara Hukuk’ta asistanlık da yaptı bir süre. Öğrenci önüne çıktı. Ders verdi. Bir dönem Marksizmle haşır neşirdi, ki (başka her şey eşit olmak kaydıyla) bu da hayli önemlidir, zihinsel kapasite açısından. Özetle, akıl mantık nedir, az buçuk bilmesi gerekir. Fakat heyhat! Geçen gün de söylediğim gibi, bir noktadan sonra tuhaf bir şeyler oluyor bu kişiye. Bütün düşünsel insicamını yitiriyor. Öyle ki, aldığı son siyasî virajın, ya da ortaya attığı son siyasî iddianın garabeti dahi (kendi başına ne kadar korkunç olursa olsun) ikinci plana düşüyor. Açıklama tarzının veya sarıldığı mazeretin garabeti, onun fersah fersah önüne geçiyor.

Liderlerin yargılanması

Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Putin hakkında çıkardığı tutuklama kararı ülkemizde pek dikkat çekmemiştir. Medyadaki Rus ve Putin sevdalıları konuyu istihza ile karşılamışlar, başkaları ise bu yargılamanın pratikte sürdürülemez olduğunu söylemişlerdir. Mevcut şartlarda bu doğrudur tabii. Birleşmiş Milletlerin Putin’i gidip Kremlin’de tutuklayıp yargılanmak için Lahey’e götürecek hali yoktur. Yine de Putin’in çok rahat olduğunu söylemek mümkün değildir.
- Advertisement -

Birleşik Arap Emirlikleri’ne yeni veliaht prens: Şeyh Halit

Geçen hafta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) devlet başkanı Muhammed Bin Zayid ( MbZ) yeni veliaht prens olarak oğlu Şeyh Halit’i atadı. 1982 doğumlu yeni veliaht prens King's College mezunu ve Asya savaş sporlarıyla ilgileniyor. Bu atama, 2017’de Suudi Arabistan’ın geçirdiği türden bir değişikliğin Emirlikler’de de başladığını gösterdi: tahta çıkma sırası kardeşler arasında değil, baba oğul arasında devrediliyor. MbZ oğlunu veliaht prens ilan ederken Al-Nahyan ailesi içinde dengeleri gözetmeye çalışarak “Fatıma’nın oğulları” denen kardeşlerini de liderliğe yakın makamlara atadı. Peki bu değişiklik BAE’yi nasıl etkiler?

En Son Çıkanlar