GÜNÜN YAZILARI

Aklıma takılanlar

Uğultulu bir ayı geride bıraktık. Önce deprem geldi. İdrakimizi aşan acılara yol açtı. Geride, henüz kaldırılmamış, kaldırılması ve telâfisinin maliyeti ölçülemeyen, dolayısıyla kimin, ne zaman kaldıracağı yaklaşan seçimde başlı başına bir faktör haline gelen (ama bu boyutu belki henüz farkedilmeyen) muazzam bir enkaz bıraktı. Üzerine Akşener krizi bindi. Patladı ve aşıldı. Çözümü, Türkiye’de pek alışık olmadığımız bir anlayış ve üslûpla gerçekleşti. 14 Mayıs’ın kaderi galiba hakikaten 7 Mart’ta belirlendi. Bunun da siyaset sahnesinde nasıl bir dönüm noktası demek olduğunu, herhalde ancak zamanla anlayacağız.

Diktatör, komplo ve ölüm

Stalin’in son gecesi… Güvenlik protokolü uyarınca çağrılmadan içeri girmeleri kesinlikle yasak olan Nöbetçiler Sibirya’ya sürülmek korkusu yaşamayıp kahvaltı saatinde yanına girseydi; “Yoldaş”ları Beria, Malenkov ve Kruşçev doktor nefretini bildikleri Stalin’den korkmayıp zamanında doktor çağırsaydı ölümden kurtulur muydu Stalin? Belki. Şu kadarı kesin: Diktatör olmanın pek çok faydası var kuşkusuz, ama sona gelindiğinde pek çok zararı da olabiliyor.

Başkan ve yardımcıları: Avengers Assemble? Tamam, İnşallah

Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun birbirinden farklı 7 cumhurbaşkanı yardımcısı adayı var. Başkanlık sisteminin ilk örneği olan ABD’de başkan yardımcıları hem seçim kampanyaları hem de ülke yönetimi açısından önemli, fakat kendine özgü başkanlık sistemiyle Türkiye için cumhurbaşkanlığı yardımcılığı kurumu yeni bir kavram. Başkanlık sisteminde seçimden önce başkan yardımcılarının açıklanmasının seçimler üzerindeki etkisini anlamak içinse yıllardır bu sistemin uygulandığı ABD’ye bakmak fikir verebilir.

İmkânsızı istemek gibi bir şey: Sınıfsal bir perspektif olmadan afetlere hazırlandığını iddia etmek

Felaketlerin, krizlerin temelinde şehirlerin, mekânların eşyalar gibi tasarlanabileceğini hayal eden, işaretsizleştirici yönetim pratikleri var. Erkmerkezci yöntemlerle afetlere karşı dirençli olmak mümkün değil. Bu yüzden afetten sonra ortaya çıkan “bu bir milat, değişiyoruz ve her şeyi değiştiriyoruz” söylemleri pek inandırıcı olmuyor.
- Advertisement -

Depremle yıkılan Ermeni köyünün muhtarı: Sayımız iyice azaldı, bu köyü yaşatalım

“Köyde, birkaç bina ufak tefek çatlaklarla ayakta kaldı. Kilise ağır hasarlı. Biraz önce Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile gezdik, tamamen yıkık halde. Şu anda 25’e yakın çadırımız var, çadırlarda kalıyoruz. Aynı yerde, Garbis’in çay bahçesinde sabah-öğleakşam yemeğimizi yiyoruz. Sağ olsunlar her yerden yardım geliyor. Yardımseverlere çok teşekkür ediyoruz. Maşallah 4. günden sonra aktı.”

En Son Çıkanlar