Köken (etimoloji) ve şecere (genealogy) çalışmalarıyla elde edilen sonuçlarda çok fazla kusur bulunur. Ehli bile çokça yanılır. Charles’ın cülus töreninden bir kaç gün önce “Yakında kral olması beklenen Prens Charles’ın Hz. Muhammed’e dayandırılan şeceresi!” diye bir Tweet attım. WhatsApp grubunda kıyamet koptu. (Kral Charles’ın şeceresini sık elek kullanarak inceledim; zincirde bir tane çok zayıf halka var: Sevillalı Zaida (1070-1107) ve Kastilya Kralı VI. Alfonso’nun (1040-1109) kızları meselesi.)
Mevcut şartlarda kısa vadede konut arzını artıracak sihirli bir yol olmadığını biliyoruz. Bugün yeterli sayıda inşaat (ki öyle bir durum yok) başlasa bile dairelerin piyasaya çıkması iki üç yılı bulacağından piyasadaki satılık ve kiralık konut sıkıntısı devam edecek diyebiliriz. TOKİ tarafından açıklanan son 250 bin sosyal konut kampanyası finansman modeli ve gecikme risklerine olumlu bir adım olmakla birlikte kamunun arz içindeki % 6-7 payını düşününce derde deva olmaktan uzak bir girişim. Konut fiyatları ve türevi kiralardaki artış devam edecek ancak bu artışların son bir yıldaki kadar şiddetli olması beklenmiyor.
Türkiye’de Cumhurbaşkanı’na New York’ta Amerikalıların ulaştığı kadar kolay ve rahat ulaşmak pek mümkün değil. Parkta yürürken bir anda karşınıza çıkabilecek bir Cumhurbaşkanımız yok. Televizyonda bitmeyen uzun konuşmalar dışında, Cumhurbaşkanı’nı ancak her yerde bir koruma ordusunun arkasında, bitmeyen konvoyların içinde, büyük kalabalıkların karşısında bir kürsüde görebilirsiniz. Ya da uslu bir vatandaş olursanız onu seçilmiş bir grubun içinde görebilirsiniz.
Cumhuriyetin 100. yılına yaklaştığımız şu sıralarda hâlâ devlet başkanını sorunsuz, kavgasız, buhransız ve herkesin kabul edebileceği bir yöntemle seçemeyen ülkemiz halkının Birleşik Krallık’ta meydana gelmekte olan gelişmeleri alaya almak veya onların anti-demokratik ve feodal olduklarını iddia etmek yerine gıpta etmesi belki daha hayırlı olurdu.
Gizlemek, anlatmamak, sansürlemek, cımbızlamak mübah. Aile içinde okey oynarken bile yenilmeyi içine sindiremeyen, kulüp başkanı ona “eleman” dediği için bir kalemde Galatasaray’ı silebilen Fatih Terim’in azıcık eleştirilmesi söz konusu dahi edilemez. İstediğiniz kadar mantık hatası olsun, fark etmez, prensip olarak en beğeneceği sözlerle övmek gerekir. O bir “imparator”dur. İmparatorların sadece başarılarından konuşulur, onlara layık olunmaya çalışılır. Şiddete eğilim, mekan basma, futbol kültürünü spordan savaşa dönüştürme, izaha muhtaç politik konumlanmalar vs… Bunlar biz sıradan “kul”ların sorgulanabileceği alanlardır.