GÜNÜN YAZILARI

Kur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması

Ana babalar iki çocukla başa çıkamazken, pedagojik formasyonu olup olmadığı bile belli olmayan genç hocaların 70-80 çocukla nasıl başa çıkıp, onları hafızlık gibi oldukça zor bir eğitime motive edeceğini hayal ediyoruz acaba? Bu tür kurslarda uzun yıllarını geçirmiş öğrencilerim var ve maalesef anlattıkları şeyler hiç de iç açıcı değil. (…) Bu çocukların küçücük yaşlarından itibaren hiçbir kız öğrenciyle tanışmadan, arkadaşlık etmeden ergenlik yıllarını geçirirken, tek cinse endeksli ilişkiler ağında sağlıklı bir cinsiyet kimliği edinmeleri nasıl mümkün olacak, düşünen var mı acaba?

Yeni ittihatçılığın müsvedde tarihi (2) Devlet-Erdoğan yakınlaşmasının ‘nüve’si Uludere 2011 hakkında birkaç söz daha

“Dün Başbakan Tayyip Erdoğan’ın grup konuşmasını dinlerken içimden şu geçti: ‘İşte budur...’ Uludere’deki elim olay konusunda, her önüne gelenin küçük, küçücük, mide bulandırıcı bir popülizm yaptığı günlerde, ülkenin başbakanından beklenen ses budur. (...) Evet, Sayın Başbakan. Doğru olanı yaptınız. Siz ordumuzun arkasında durdunuz; biz de sizin arkanızdayız.” (Ertuğrul Özkök, 4 Ocak 2012)

Bir ödül gecesi

America Abroad Media Ödülleri’nin kurucusu Aaaron Lobel, dizinin Amerikalılar için anlamını şöyle özetledi: “Amerikalıların ‘Bir Başkadır'dan öğreneceği çok şey var. Şu anda ABD, toplumda, politikada ve medyada yoğun bir kutuplaşma yaşıyor. “Bir Başkadır”, televizyonun toplumun farklı kesimlerinin birbirlerine karşı empati kurmasına nasıl yardımcı olabileceğinin en güzel örneğini oluşturuyor.

Türkiye’de borsa aşkı

Kendimizi “enflasyon ve dolardan çok daha hızlı giden borsa” gerçeğinin içinde bulduk. Küresel resesyon yaşanan, dünyadaki çoğu borsanın kötü gittiği, Türkiye’nin döviz rezervlerinin negatife geçtiği, halkın alım gücünün düştüğü, ülkenin batışından söz edilen bir ortamda, borsanın tarihsel bir sıçrama yaşaması, bir paradoks olarak görülebilir. İstanbul Borsası tam da “en beklenmeyecek noktada” tarihsel sıçramasını yaptı ve tarihsel bir eşiği geçti. Bu paradoksun ekonomi bilimine göre teorik açıklamasını belki geleceğin ekonomistleri yapacaktır.
- Advertisement -

Güce yaslanan, çöker

Otoritesini ister bürokratik, ister geleneksel, ister dinî alan üzerinden inşa etmiş olsun farketmez, kim bir tahakküm ilişkisi inşa ediyor, karizmasıyla ve gücüyle otoritesini sürdürmeye çalışıyorsa, bunu bu şekilde sürdürmenin imkânı artık gözükmüyor. Yaşanan gerilim, sürdürülen kutuplaşma, giderek artan ve her üç alanda birbirine omuz veren otoriterleşme eğilimleri de esasen tam da bu tıkanmaya verilmiş çaresiz bir ‘ömür uzatma’ tepkisi niteliğinde.

En Son Çıkanlar