GÜNÜN YAZILARI

En tehlikeli şey kendi geçmişini düşman olarak görmek

2012 yılında yayınlanmış bir kitap... Başlığı “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur.” Kitabı karıştırdıkça, 2012 yılında neler neler konuşuyormuşuz, inanılmaz buluyorum. 2005-2013 aralığının, kendi geçmişimize yönelik cesur eleştiriler yapabildiğimiz, tabu sayılan konuları cesaretle tartışabildiğimiz bir dönem olduğu görülüyor.

Nazilerin kitap yakmasından ne farkı var?

“Tarihten ders çıkarmak” der dururuz. Galiba kimse çıkarmıyor. Bir, öyle objektif, herkes için ortak dersler diye bir şey yok. İki, hafıza-yı beşer nisyan ile malûl. Sürekli unutuyor. Hem de özellikle özgürlükle (ve sınırlarıyla) ilgili olanları, çoğulculukla ilgili olanları, birlikte yaşamakla ilgili olanları, “öteki”lerle ve empatiyle ilgili olanları unutuyor. Kendini başkalarının yerine koymayı unutuyor. Medeniyet dediğimiz şey, vahşet ve şiddet potansiyelimizin üzerine vurulmuş sığ bir cilâ. Okul, aile, medya, kamusal alan: toplumsal bellek sürekli canlı tutulmazsa, demokratik değerler hayatımızın her zerresine nüfuz etmezse, kâh o tarafın kâh bu tarafın Momika benzeri veya muadili (simetriği) fanatiklerince delik deşik edilebiliyor.

Salwan Momika

Küfretmek ihtiyacındayım. İÖ 4. yüzyılda, Herostratos’un sırf meşhur olmak uğruna, İlkçağda “Dünyanın Yedi Harika”sından biri sayılan Efes’teki ikinci Artemis tapınağını (560-356) kundaklamasını hatırlatan, aşağılık pis cıvık habis şuursuz şımarık sırıtkan yaratık.

Milli mutabakatla tutuklanmasına…

İktidar cephesi zaten uzun süredir hoşuna gitmeyen fikirlerin tamamını ceza kanununa uydurup, gözaltına aldırmayı, tutuklamayı bir güç gösterisine çevirmişti. Ama bu kez İYİ Partililer de Yanardağ’ın linç kampanyasında en önlerde koştular. Muhaliflerin bazılarının zannettiği gibi üzerlerinde devletini-vatanını çok seven zırhı yok, linçlerde en önde koştuğunuzda size iki can hakkı verilmeyecek, sizi “alın şunu gözaltına” düzeninden vatan-devlet aşkınız kurtarmayacak.
- Advertisement -

0-6 yaş arası 396 çocuk bu bayrama hapishanede girdi

Adalet Bakanlığının son istatistiği 31 Mart 2023 tarihli ve resmi rakamlara göre cezaevlerimizde 12-18 yaş arasındaki çocuk sayısı 2076, yazıyla iki bin yetmişaltı. 2076 çocuğumuzdan 75’i kız çocukları iken kalan 2001’i erkek. 0-6 yaş arası çocuklar anneleri cezaevinde iseler anneleriyle birlikte kalabiliyorlar. Cezaevinde anneleriyle birlikte kalan 0-6 yaş arası çocuklarla ilgili 1 Mart 2023 tarihli son resmi rakam ise 396, yazıyla üçyüzdoksanaltı. Ne acı değil mi? Hangi çocuğun ne ile suçlandığıyla hiç mi hiç ilgilenmiyorum. Hele ki anneleriyle beraber cezaevinde kalmak zorunda kalan küçücük çocukları düşünmek kalbimi kanatıyor. Çocukların bayramda cezaevinde olacağını, tavanı tel örgüyle kaplı daracık avludan başlarını yukarı kaldırdıklarında görebildikleri dışında dünyayla temasları olmadığını düşününce hafakanlar basıyor.

En Son Çıkanlar