Melek Mosso konserini yapan Tekirdağ'ın üç AK Partili ilçe belediyesinden biri olan Süleymanpaşa'yı AK Parti 2019'da 1000 oy farkla kazanmış. Son Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise ilçede Kılıçdaroğlu yüzde 64 almış. Yani özetle; Kiraz Festivali’nde ilan edilmiş konseri sosyal medya tartışması için iptal etmek gibi ideolojik sekterlikler yapılabilecek bir yer değil Süleymanpaşa. Analizcilerin streotype Türkiye’sinde Süleymanpaşa diye bir yer olmaması gerekirdi. Ama var. Ve tekil bir örnek de değil. Türkiye'de seçimlerin sonuçlarını sarı ve kırmızılar değil, fikirlerini değiştirebilen seçmenlerin yaşadığı bu yerli "swing state"ler belirliyor.
Kılıçdaroğlu’nun, kampanyanın başında belirttiği “helalleşme”yi muhalif medyanın çoğunluğu hiçbir zaman benimsemedi. Yorumlarda, analizlerde “helalleşme” neredeyse hiç gündeme getirilmedi. Kampanya ilerledikçe, seçim yaklaştıkça anketlerde de Kılıçdaroğlu’nun önde gittiği görününce muhalif medyanın havası değişti. Desteklerini artırdılar… Ta ki 28 Mayıs’a kadar. Şimdi hesap soruyorlar.
Ülkenin tek adamının, kendi ekonomik fantezilerini gerçek kılmak için yürüttüğü bir operasyon sonucunda yangın yerine dönen ülkesinde yapılan seçimi üstelik 21 yıllık bir yıpranmışlık döneminden sonra bir kez daha kazanmasını kavramak zor olabilir ama 14 ve 28 Mayıs’ta olan, tam olarak bu. İşin sırrı, ülkenin kahir ekseriyetinin içine yuvarlandığı büyük zorlukları perdeleyecek bir şey bulmadaydı. O şey, Türkiye’de 200 yıllık bir tarihi olan ‘dava siyaseti’ydi.
Dışişleri ve İçişleri Bakanlıklarında yapılan değişiklikler üslup konusunda bir değişiklik olacağını düşündürüyor. Her iki eski bakan kavgacı ve hırçın davranış ve söylemleriyle ün salmışlardı. Özellikle Dışişleri eski Bakanı Çavuşoğlu bu tarzını sadece yabancı muhataplarına değil içeride kendi memurlarına da uyguluyordu. Dışişleri Bakanlığında pek yaygın bir alışkanlık olmamasına rağmen bir çok kişi bu davranışa dayanamayıp istifa etmek durumunda kalmıştı. Yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın devri teslim töreninde ve sonrasında attığı ilk twitte Dışişleri Bakanlığı görevlilerinden övgü ile bahsetmiş olması bunun ilk işaretlerindedir muhtemelen.
2023 seçimlerini geride bıraktık. Adil olmasa da sorunsuz bir seçim oldu. Sonuçlar demokrasimiz için hayırlı olsun ama bunun için beş yıl daha beklememeliyiz. Çünkü demokrasi için sandık çok önemli olmakla birlikte demokrasi sadece sandıktan ibaret değil. 2022 Dünya Demokrasi Endeksi’ne göre ilk sıradaki Norveç’in puanı 10 üzerinden 9,81, son sıradaki Afganistan’ın puanı 0,32. Türkiye’nin puanı ise 4,35. Dünyadaki demokrasi sıramız 103. Kusurlu demokrasinin, melez rejimin sonunda otoriter rejimin ucundayız. Türkiye en yüksek puanı 2012’de almış, 5,76 ile. Peki son 10 yılda demokrasimize ne oldu?