İstanbul’da havalar sıcak, toplu taşımalar kalabalık, benzin fiyatları yüksek, yollarda trafik var, araç park yerlerinde boşluk yok… Üstüne üstlük koronavirüs salgını gizli gizli aramızda dolaşmaya devam ediyor. Tüm bu sorunlara çözüm olacak, güzel bir gün geçirmenizi sağlayacak bir yol var: Bisiklete binmek. Elbette İstanbul’da bisikletsever olmanın zorlukları da az değil. Haklısınız, bisiklet yolları yetersiz ve bakımsız, bisiklet parkları güvenliksiz. Fakat bu olumsuzluklara rağmen İstanbul’da bisiklet sürmek için çok fazla sebebiniz var.
İnsanın büyüklüğünü ve küçüklüğünü her zaman birlikte düşünmek gerekiyor galiba. Birbirinden ayırmadan, girift bir içiçelikle. Bütün tutarsızlıkları ve çelişkileriyle birlikte ele almak gerekiyor. Çabamızı bütün bunları ayrıştırıp saf halleriyle görmektense içiçelik halinde birbirlerini nasıl etkilediklerine, neyi ne kadar bulandırıp kirlettiklerine yoğunlaştırmamız gerekiyor.
Bir dönem liberaller, muhafazakârlar ve Kürtler arasında fiili olarak oluşan ve demokratik taleplerin taşıyıcılığını üstlenen işbirliğinin çökmesiyle demokrasi geriledi, hukuki ve siyasi birçok kazanım yitirildi. Memleket bir anaforun içine düştü. Dün olduğu gibi bugün de bu anafordan çıkış, ancak demokratik esaslı işbirlikleri ile mümkün olabilir.
Pelosi’nin sürpriz Tayvan ziyaretinden tam 50 yıl önce ABD Başkanı Richard Nixon, Tayvan, Japonya ve tüm bölgesel müttefiklerinden habersizce, soluğu Pekin’de alarak, komünist Çin’le ilişkileri tesis etmişti. Mao ile görüşmesinde Nixon “Bir milletin iç siyaset felsefesinin ne olduğu bizim için önemli değildir”demişti. 50 yıl sonra Pelosi ise Tayvan’da “Amerika'nın Tayvan'da ve dünyada demokrasiyi koruma kararlılığı sarsılmazdır” dedi. Aradan geçen yarım asırlık sürede ne oldu ki, ABD’nin stratejisi değişti ve Çin’i dünya siyasetine ve ekonomisine entegre etme stratejisi bütünüyle çöktü? Gerçekten de hem Mao’yu, hem de Çan Kay Şek’i mezarında ters döndürecek bir stratejik dönüşüm yaşanıyor.
İmtihana çekilmek zaten yeterince zahmetli bir işken, bir de üstüne merkezîleştirilerek devasa hâle getirilmiş bu tip sınavlarda karşılaşılan rezalet, insanın ömründen ömür alır gider tabii ki. Geçen hafta, yani 2022 yılının Ağutos ayı başlarında, yaklaşık bir buçuk milyon, çoğunlukla genç insan, bir şekilde kurtulduklarını düşündükleri bir sınavın hiç de adil olmayan koşullarda yapıldığını anladı, sınav iptal edildi, çekilen sıkıntılar heba oldu. Şimdi, kafalarda daha çok soru işareti, ızdırap katsayısı katlanmış vaziyette “sil baştan” başlayacaklar.