GÜNÜN YAZILARI

Senaryo: Deprem, Yer: Kahramanmaraş, Büyüklük: 7.5

2019’da AFAD, Maraş merkezli ve çevre illeri de etkileyen 7,5’luk depremin tatbikatını ‘başarı’yla yaptı. Ama 4 yıl sonra depremde işler tatbikattaki gibi olmadı. Ama senaryoda yıkılacağı öngörülen otel depremde yıkıldı. Devletin enkaza varması 3 gün sürdü.

Deprem, dış dünya ve dış politika

İktidar, seçimi kaybettiği takdirde halefine bir enkaz devredeceğini, onun altından kalkmaya mecbur olanın da şimdiki muhalefet olduğunu hesaplıyordu herhalde. Ancak enkaz şimdiden geldi. Hesaplar alt üst oldu. Türkiye’nin acilen taze kaynağa ihtiyacı var. Oysa ülkemiz, geleneksel taze para ve yatırım kaynağımız olan ülke ve kurumların neredeyse hepsiyle kavgalı veya en azından onlara sırtını dönmüş durumda.

Biz neden değersiziz?

Bu yazıyı, devleti yıpratmak için yazmıyorum. İktidarı, “bu acı durumdan fırsat bulup” eleştirmek için yazmıyorum. Siyaset yapmak gibi bir niyetim yok. Hain değilim. Şu durumda en son aklıma gelecek şey bunlar olurdu. Depremin fiziken ve ruhen dokunduğu her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı gibi soruyorum; biz neden değersiziz? Evim barkım yıkıldığında, taşların altında kaldığımda aradığım devlettir, vatandaşı olduğum devlet. Ve beni, seni oradan ilk çıkarması gereken de devlettir. Bizler zaten ülkesinin korkuttuğu insanlarız, korunmaya en ihtiyaç duyduğumuz dakikalarda, her anlamdaki yoksunluk nedeniyle tir tir titrerken bizi neden daha fazla korkutuyorsunuz?

Şehitliği sorgulamayan, depreme hazırlıklı olabilir mi?

İşin aslı, deprem toplum olarak bizim önceliğimiz değil. Hiçbir zaman olmadı ve muhtemelen bundan sonra da olmayacak. Bir süre konuşulacak ve yine arka plana itilecek. Çünkü hayata olan temel yaklaşımımız hayatı ‘her ne pahasına olursa olsun’ öncelemiyor. (…) Kendimize soralım: Şehitliği sorgulamayan, aksine doğallaştırıp içselleştiren bir toplum, depreme olması gerektiği gibi hazırlanabilir mi? Yaşamı sürdürmeyi ve yaşayanları korumayı tek ve acil öncelik olarak önüne koyabilir mi?
- Advertisement -

İktidar yine şerik kabul etmiyor

Deprem aynı zamanda bir dejavu olarak da yaşanıyor. Kahredici benzerliklerin sonuncusu deprem yardımlarında devletten daha güvenli bulunan AHBAP ve Haluk Levent’e karşı başlatılan kampanya. Ama bunu da sanki daha önce yaşamıştık. 17 Ağustos 1999 depreminin üzerinden bir hafta geçmemiştir...

En Son Çıkanlar